MAHKEMESİ : BURSA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 02/05/2013NUMARASI : 2012/138-2013/155Taraflar arasında görülen davada Bursa 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 02/05/2013 tarih ve 2012/138-2013/155 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili; Türkiye İş Bankası Buttim şubesinde davacı müvekkiline ait vadeli mevduat hesabındaki 350.000 $'ın muhtelif tarihlerde aslı olmayan fakslar ile yapılan talimatlara istinaden hiç bir araştırma ve inceleme yapılmadan, teyit alma ve imza karşılaştırılması yapılmadan 200.000 $ ve 150.000 $'lık havaleler yapılmak suretiyle başka hesaplara davalı bankanın kusuru, dikkatsizliği ve ihmali nedeniyle aktarıldığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 6.000 $ (10.200,00 TL) alacaklarının en yüksek banka faizi ile tahsilini talep dava etmiş, 14/09/2011 tarihli dilekçesi ile davasını ıslah ederek talebini 344.000 $=(17.858 TL kurdan) 614.315,20 TL artırılarak 624.515,20 TL'nin 02/08/2011 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili; olayda asıl zarar görenin davalı banka olduğunu, dava konusu olayın münferit bir olay olmadığını, büyük bir dolandırıcılık operasyonunun bir parçası olma ihtimalinin bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı bankanın müşterisi olan davacının döviz hesabından, davalı banka ile davacı arasında her hangi bir faks sözleşmesi olmamasına rağmen 2 adet faks talimatı ile 150.000 ve 200.000 USD'nin G. P. adına havale edildiği, faks talimatlarındaki imzaların davacının imzası ile hiç bir benzerliğinin bulunmadığı ve basit bir inceleme ile bunun anlaşılması mümkün olduğu halde, imza incelemesi yapılmadığı, faks talimatının teyidinin gelmesi de beklenilmeden, fakstaki talimatların yerine getirildiği, davalı bankaca teyit alındığı beyan edilmiş ise de; bunu kanıtlayan belge ibraz edilmediği, yine davacı hakkında açılmış her hangi bir dava olmadığı, Bursa 1.Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın şüphelilerinin yargılama sonucunda sorumlu çıkmaları halinde davalı bankanın şüphelilerine ruc'u edebileceği, bu hususun davacıyı ilgilendirmeyeceği, Bursa 1.Ağır Ceza Mahkemesi kararının mahkeme kararını etkilemeyeceği ve dosyayı sürüncemede bırakacağı, davacının daha fazla mağdur olmaması ve dosyada toplanan kanıtların karar vermeye yeterli olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabülüne, 10.200,00 TL nin dava tarihi olan 19.08.2011 tarihinden itibaren 610.565.60 TL'nin ise ıslah tarihi olan 14.09.2011 tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.Somut uyuşmazlık ile ilgili olarak Bursa 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2012/279 Esas sayılı dosyasında davacının kardeşi A.V. K. ve arkadaşı G.P. hakkında yapılan yargılama sırasında sanıklardan A. V. K. bu eylemin davacının da el ve işbirliği ile gerçekleştirildiğini beyan etmiştir. Yine aynı dosyada davacının babası da uyuşmazlık konusu eylemin davacının bilgisi ve iştiraki ile gerçekleştirildiği hususunda beyanda bulunmuştur. Her ne kadar ceza soruşturması sırasında davacı hakkında takipsizlik kararı verilmişse de ceza yargılaması sonunda tesis olunacak hüküm ile davacının diğer sanıkların eylemleri ile ilgili olarak bağlantısı bulunduğuna dair bir gerekçe yer aldığı takdirde, bu maddi olay belirlemesi 818 sayılı BK'nın 53 ve 6098 sayılı TBK'nın 74. maddeleri kapsamında hukuk hakimini de bağlar. Bu bakımdan halen derdest olan ceza davasının neticesi beklenerek hasıl olacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün mümeyyiz davalı yararına bozulması gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulüyle kararın davalı banka yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 20/02/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.