MAHKEMESİ : ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 01/04/2014 tarih ve 2008/305-2014/67 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkil vakıf adına davalı bankanın ... Şubesi'nde açılan hesaplara çeşitli tarihlerde para yatırıldığını, söz konusu paranın sahte imzalı belgelere istinaden çekildiğini, davalı banka çalışanlarının gerekli özeni göstermemek suretiyle müvekkilinin zarara uğramasına sebebiyet verdiğini ileri sürerek 113.000,00 TL'nin işlem tarihinden itibaren işletilecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkil bankanın şubesi ile davacı vakıf yetkilileri arasında akdedilen üye iş yeri sözleşmesine istinaden ... numaralı pos cihazı ile iki adet kartın davacı vakıf yetkililerine verildiğini, müvekkilinin yapmış olduğu işlemlerin sözleşme çerçevesinde ve usulüne uygun olduğunu, vakfın yönetim ve denetiminde yaşanan aksaklıklardan kaynaklı zarar nedeniyle müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, ve dosya kapsamına göre; davacı vakıf adına usulsüz işlemlerle açılan hesap üzerinde yetkisiz kişilerce işlem yapıldığı, bu suretle davacının zarara uğratıldığı, davacı vakıf tarafından usulsüz işlemlere icazet verildiğinin ispatlanamadığı, davalı bankanın sözleşme ve belgeleri imzalayan şahısların vakıf yetkilisi olup olmadıklarını incelemediği, ATM kartlarını vakıf yetkilisine teslim etmediği, usulsüz işlemlerle çekilen paranın doğrudan doğruya bankanın zararı olduğu alınan rapor uyarınca usulsuz işlemlerle çekilen para miktarının 82.303,27 TL olarak belirlendiği, davacı vekilinin 82.000,00 TL üzerinden talepte bulunduğu, davacının dava konusu paranın ödenmesi için davalı bankaya başvurusunun 28.4.2008 tarihinde reddedildiği gerekçesiyle 82.000,00 TL'nin 28.4.2008 tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.Dava; bankacılık işleminden kaynaklı alacak istemine ilişkindir. Davacı vekili davalı banka şubesinde müvekkili adına usulsüz işlemlerle hasap açıldığını, bu hesaptan yetkisi ve görevi bulunmayan şahıs tarafından para çekilmek suretiyle müvekkilinin zarara uğratıldığı iddiasında bulunmuştur. Dosya içerisindeki belgelerden dava konusu hesabın açılması, hesap üzerinden davacı vakfın yetkilisi olmayan ... isimli şahsa ATM kartı, Pos cihazı ve internet bankacılığı hizmetleri için gerekli şifre ve izinlerin verilmesi yönünden davalı bankada bir takım usulsüz işlemlerde bulunulduğu hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Ancak, mahkemece zararın tespitine dair alınan bilirkişi raporunda bu işlemler ATM kartıyla çekilen paralar (pos harcamaları da dahil), EFT yoluyla çekilen paralar ve şubeden yazılı talimatla çekilen paralar olarak üç grupta toplanmıştır. Söz konusu işlemler içerisinde ... ... Şubesi'nde yer alan ve davalı vakfın gelir kaynakları içerisinde olduğu anlaşılan .... şirketi hesabına yapılan aktarmalar ve davalı vakıf yöneticilerinin yazılı talimatları uyarınca çekilen paralar da yer almaktadır. Bilirkişilerce yazılı talimat uyarınca davacının ... ... Şubesi'nde bulunan hesabına yatırılan 4.450,00 TL ve .... hesabına yatırılan toplam 21.774,48 TL zarar olarak nitelendirilmeyip nihai hesaba dahil edilmemiş, buna ilişkin rapora davacı vekilince de bir itirazda bulunulmamıştır. Dosya içerisindeki belgelerden vakıf yetkilisi olduğu anlaşılan kişilerce verilen yazılı talimat uyarınca yapılan işlemlerden en sonuncusunun 27.10.2005 tarihine, ...'ne yapılan aktarmaların en sonuncusunun ise 18.1.2008 tarihine tekabül ettiği görülmektedir. Yazılı talimatların yetkili kişilerce imzalanması, ....'ne yapılan aktarmaların usulsüz olmadığına ilişkin bilirkişi raporuna yönelik bir itirazda bulunulmaması ve tanık beyanları karşısında davacı vakfın söz konusu hesaptan haberdar olduğu, bu hesap üzerinden yapılan bir takım işlemlerin bilgisi dahilinde yapıldığı sonucuna varılmaktadır. Bu durumda davacı vakıf bu işlemler öncesinde gerçekleştiğini iddia ettiği usulsüz işlemlere en azından kendi iradesi ve bilgisi dahilinde yapılan işlemlerle muttali olacaktır. Bununla birlikte; iradi olarak yapılan ve bilirkişi raporunda zarar hesabına dahil edilmeyen işlemlerle daha öncesinde yapılan ve usulsüz olduğu iddia edilen işlemlerin davacı tarafından benimsenmiş sayılıp sayılmadığı hususunda mahkemece bir değerlendirme yapılmamıştır. Öte yandan dinlenen tanık beyanlarından ve dosya kapsamıdan dava konusu usulsüz işlemleri yaptığı iddia edilen dava dışı ...'in davacı vakıfta herhangi bir yetkisi ve görevi bulunmadığı halde vakfın muhasebe işlerinden sorumlu kişi gibi görev yaptığı, bu kişi tarafından yapılan işlemlerin vakıf yöneticilerince yeterince denetlenmediği, bu kişi tarafından daha sonradan doldurulan bir kısım boş evrakların vakıf yöneticilerince imzalandığı, vakfa ait hesapların kontrolünde ihmal gösterildiği ve bu suretle zararın oluşumuna katkı sağlandığı da anlaşılmaktadır. Mahkemece bu durum gözetilerek davacının müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı hususu ile yukarıda açıklandığı üzere yapılan usulsüz işlemleri benimsemiş sayılıp sayılımayacağı hususunda bir değerlendirme yapılmaksızın yazılı yekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz eden davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 09/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.