Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 309 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 18142 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ....... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 18.11.2013 tarih ve 2013/554 E. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi ihtiyati haciz talep eden (alacaklı) vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, Tetkik Hakim..... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili; davalı şirketin nakliye taşıma işlerinin müvekkilinden kiralanan araçlar ile yapıldığını, verilen hizmete ilişkin olarak kesilen faturalar karşılığı davalı tarafından kısmi ödemeler yapıldığını ancak halen ödenmeyen fatura bedelleri bulunduğunu ileri sürerek faturalara dayalı davalı aleyhine yapılan icra takibine itirazın iptalini ve davalının malvarlığı, hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasını talep ve dava etmiştir.Mahkemece 08/11/2013 tarihli ara kararı ile talebe konu alacağa ilişkin olarak davalının taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları ile talep gibi borçlunun .....'de varsa adına doğmuş tüm alacakları ile hakedişlerinde borca yeter miktarı üzerine İİK'nın 257. maddesi uyarınca ihtiyati haciz konulmasına karar verilmiştir.Davalı vekili; itirazın iptali davasında verilen ihtiyati haciz kararının ihtiyati tedbir niteliğinde olduğunu, tüm malvarlığı üzerine ihtiyati haciz konulmasının kabul edilemeyeceğini, alacağın yargılamayı gerektirdiğini, ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir şartlarının oluşmadığını savunarak ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını istemiştir.Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; karara süresi içinde davalı vekili tarafından itiraz edildiği, fatura konusu borca davalının icra dosyasında itiraz ettiği, İcra İflas Kanunu'nun 257. maddesinde belirtilen ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin itirazının kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.Kararı, ihtiyati haciz talep eden (alacaklı) vekili temyiz etmiştir.Dava, itirazın iptali ve ihtiyati haciz kararı verilmesi istemine ilişkin olup, mahkemece 08.11.2013 tarihli ara kararı ile davalının tüm taşınır, taşınmaz, hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmuş, davalı vekilinin süresinde ihtiyati haciz kararına itirazı sonrasında mahkemece İİK'nın 257. maddesindeki şartlar oluşmadığı gerekçesiyle ihtiyati haciz kararı kaldırılmışAncak, dava dilekçesine ve icra takip dosyasına ekli belgelere göre ihtiyati haciz talep edenin alacağanın dayanağı, mahkemenin ve davalının da kabulünde olduğu üzere taşıma ilişkisi nedeniyle düzenlenen faturalar olup, bu faturaların karşılığı da davalı tarafından kısmen ödenmiş, ödenmeyen fatura bedellerine ilişkin olarak icra takibi başlatılmıştır. İİK'nın 257/1. maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yed'inde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. İhtiyati haciz taleplerinde tam bir ispat koşulu aranmayıp, yaklaşık ispatın yeterli olduğu ve alacağın varlığının yargılamayı gerektirmesinin işin tabiatından bulunduğu dikkate alınarak davalı vekilinin itirazının reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde kabulü doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle ihtiyati haciz talep eden (alacaklı) vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 14/01/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.