MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 22.05.2014 tarih ve 2013/561 - 2014/227 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin ve davalının ...'nin ortaklarından olduğunu, ayrıca davalının bu şirketin sorumlu müdürü olduğunu, şirketin ...'ndan kredi aldığını ve bu krediye şirket ortakları olan müvekkilleri ile ...., ...'nun şahsi olarak kefil olduklarını, çekilen kredinin geri ödenmediğini, müvekkilinin borcun 28.206,00 TL'sini ödemeye mecbur kaldığını, davalının müteselsil sorumluluğundan ve şahsi kefilliğinden dolayı payı oranında sorumlu olduğunu, davalının tahsil için başlatılan icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ve takibin devamını, %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı davayı kabul etmediğini, görev süresince ...'ndan şirket için kredi çekildiğini ve kefil olduğunu, borcun kişisel borcu olmadığını, varsa alacağın şirketten tahsilinin gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, bozmaya uyularak, 818 sayılı Borçlar Kanunu 146. maddesine göre müteselsil borçlulardan her birinin alacaklıya yaptığı ödemeler nedeniyle hissesinden fazla ödemede bulunan borçlunun diğerine rücu hakkı olduğu gibi, aynı Yasa'nın 488. maddesine göre müteselsil kefillerden her biri borcun tamamından mesul olup ancak diğerlerinin hissesi için onlara rücu hakkına haiz olduğu, kefalet sözleşmesi kapsamına göre davacının rücu talebinin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne, davalının ....İcra Müdürlüğünün 2010/1598 Esas sayılı takip dosyasına yönelik itirazın iptaline, takibin devamına, asıl alacağın %40'na tekabül eden 2.933,26 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Kararı, davalı temyiz etmiştir. Dava, ticari kredi sözleşmesinin kefillerinin birbirine rücusuna ilişkin olup, mahkemece kefalet sözleşmesine göre davacının rücu talebinin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.818 sayılı Borçlar Kanunu 488. maddesine göre müteselsil kefillerden her biri borcun tamamından mesul olup ancak diğerlerinin hissesi için onlara rücu hakkını haizdir. Davacı kefil, dava dışı bankaya yapmış olduğu ödemenin payını aşan kısmını diğer kefillerden isteyebilir. Bu nedenle öncelikle davaya konu borcun miktarı, davacının veya diğer kefilin ödediği miktarlar ve kefillerin sorumluluk miktarları belirlenerek, davacı kefilin sorumluluk miktarını aşan bir ödemenin bulunup bulunmadığı, fazla ödeme olup olmadığının belirlenmesi için ödemeye ilişkin belgelerin davacıdan veya dava dışı bankadan temin edilerek, buna göre yaptırılacak hesaplama sonucunda davalının sorumlu olup olmadığının belirlenmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı karar verilmesi doğru olmamış, kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 06.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.