Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3056 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 717 - Esas Yıl 2005





Taraflar arasında görülen davada (Zonguldak Asliye İkinci Hukuk Mahkemesi)'nce verilen 16.09.2004 tarih ve 2004/114-2004/339 sayılı kararın Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi davalı ve karşı davacı vekili tarafından istenmiş olmakla, dava dosyası için tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra, işin gereği görüşülüp düşünüldü:Davacı vekili, ihale sonucunda davalıya ait kömürün taşınması işinin müvekkilince üstlenildiğini, ancak sözleşme süresi içinde yol yapım çalışmaları nedeniyle sözleşmenin esaslı unsurunu oluşturan yol güzergahının değiştirilmesi sonucunda davalı yanın yeni bir fiyat belirlemesi yapmadığı gibi sözleşmeyi haksız olarak feshedip teminat mektubunu irad kaydettiğini ileri sürerek, haksız fesih nedeniyle doğan zarardan şimdilik 1.000.000.000.- TL'nin davalıdan tahsiline, teminat mektubunun davacıya iadesine karar verilmesini istemiştir.Davalı vekili, davacının sözleşme ve şartname gereğine uygun olarak edimini yerine getirmediğini, bu yüzden keşide edilen ihtarlara da uymadığını, bunun ??zerine müvekkilinin haklı nedenlerle sözleşmeyi feshedip teminatı irad kaydettiğini savunarak davanın reddini, birleşen davasında ise, taşıma işinin yeniden ihale edildiği tarihe kadar işin müvekkilince yerine getirildiğini, ancak bu iş için davalının 7.827.786.300.- TL masraf yaptığını, aynı işi davacı yapmış olsaydı davacıya ödenecek olan tutarın 5.611.588.701.- TL olacağını, bakiyesinin davalı müvekkilinin zararını oluşturduğunu ileri sürerek, 2.216.197.599.-TL'nin temerrüt tarihinden itibaren kısa vadeli ticari kredi faizi ile birlikte yükleniciden tahsiline karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporlarına göre, taraflar arasındaki taşıma sözleşmesinin uygulanacağı güzergahın yol çalışmaları nedeniyle uzadığı, bu durumun sözleşme maddelerini değiştirecek oranda çalışma biçimini etkilediği, çalışma boyunca başka bir yoldan yapılacak sev-kiyatın zaman ve yakıt kaybına neden olacağı, doğrudan taşıma sözleşmesi yapılmış olması nedeniyle sözleşmenin esas unsuru olan yol durumunun davacının iradesi ve bilgisi dışında değişmesinin sözleşmenin yeniden mevcut koşullara uyarlanmasını gerektireceği, ancak davalı yanın bunu kabul etmeyerek sözleşmeyi feshettiği, davalının bu işlemde korunmaya değer bir yararının bulunmadığı, sözleşmenin feshinin haksız, davacı yanın taleplerinin yerinde olduğu, sözleşme nedeniyle davacının araçlarının işyerinde bağlı kalması sonucunda zararının varlığının kabulü gerektiği, sözleşmeye konu işin miktarı ve kullanılacak araçlar gözönüne alındığında ayrıca hesap yapmayı gerektirmediği, birleşen dava açısından ise, davacı TTK Genel Müdürlüğü'nün sözleşmenin feshi nedeniyle sonradan yapılan ikinci ihale arasında oluşmuş bir zararının bulunmadığı gerekçesiyle, asıl davanın kabulüne 10.681.200.000.- TL tutarlı teminat mektubu bedelinin nakde çevrilme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte, ayrıca davacının zararına karşılık 1.000.000.000.- TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile fazla hakkın saklı tutulmasına, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davalı/birleşen dava davacısı TTK Genel Müdürlüğü vekili temyiz etmiştir.1-Dava, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle uğranılan zarar ve irad kaydedilen teminat mektubu bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Davalı yan ise, birleşen davasında, davacının sözleşmeye uygun olarak taşıma yapmadığını, yeniden işin ihale edildiği tarihe kadar taşımanın müvekkilince gerçekleştirildiğini, bu nedenle de zararlarının olduğunu iddia ederek tazminat talebinde bulunmuştur.Taraflar arasındaki temel uyuşmazlık, ihale sonucunda imzalanan taşıma sözleşmesinin ne şekilde ifa edileceğine ilişkindir. Davacı yan, sözleşme öncesinde taşıma güzergahının gösterildiğini, ancak daha sonra anılan güzergahı kullanmanın yetkili makamlarca yasaklandığını, bu nedenle sözleşmenin esaslı unsurunu teşkil eden yol yerine daha uzun olan başka bir yolun kullanılmasının sözleşme şartlarında esaslı değişiklik olduğunu, bu yüzden yeni güzergah için davalının yeni taşıma ücreti tespit etmesi gerektiğini, bu talebin yerine getirilmemesi nedeniyle taşıma yapmanın mümkün olmamasına rağmen davalının sözleşmeyi feshetmesinin haksız olduğunu ileri sürmüştür. Davalı yan ise, sözleşme ile herhangi bir güzergah belirlemesi yapılmadığını, alternatif yollar ile de taşımanın yapılmasının mümkün olduğunu, hatta alternatif yollardan birisinin de davacının taşıma yaptığı yoldan daha kısa olduğunu, buna rağmen davacının taşıma yapmaması sonucunda sözleşmenin haklı olarak feshedildiğini savunmuştur.Mahkemece, tarafların bu iddia ve savunmaları tam olarak değerlendirilmemiş, davacının taşımayı yaptığı yolun sözleşmede öngörülen yol olduğu, diğer yolların uzun ve davacıya ek külfet getireceği kabul edilerek sözleşmenin haksız feshedildiği sonucuna varılmıştır. Ancak mahkemeyi bu sonuca götüren verilerin neler olduğu karar gerekçesinde somut olarak belirtilmemiştir. O halde mahkemece yapılacak iş, taraflar arasında imzalanan sözleşme ve şartname hükümleri gözetilerek taşıma yapılacak olan yol güzergahının somut olarak belirlenip belirlenmediği, belirlenmedi ise alternatif yolların sözleşmenin ifasında davacıya ek külfet getirip getirmediği, bu külfetin sözleşmenin ifasını olanaksız kılıp kılmadığının saptanması, bu amaçla ilgili kurumlardan yol güzergahlarının uzunluğunun sorulması ve sonucuna göre sözleşmenin feshinin haklı olup olmadığının belirlenmesi gerekir iken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı gerekçeyle hüküm kurulmuş olması bozmayı gerektirmiştir.2-Davacı, sözleşmenin feshi nedeniyle uğradığı zarar açısından kısmi dava açmış, ancak dava dilekçesinde zarar kalemlerinin nelerden ibaret olduğunu somut olarak belirtmemiştir. O halde mahkemece, davacının talep ettiği zararının nelerden ibaret olduğu açıklattırılmadan fazlası da saklı tutularak yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması da doğru görülmemiş, kararın bu nedenle dahi bozulması gerekmiştir.3-Birleşen davadaki davacı taleplerine gelince, davacı TTK Genel Müdürlüğü, taşımanın sözleşmeye uygun olarak yerine getirilmemesi nedeniyle yeniden ihale yapılıp işi dava dışı 3. kişiye verinceye kadar taşımayı kendi olanakları ile gerçekleştirdiklerini, davalının edimini yerine getirmiş olsaydı dava dilekçesinde belirtilen tutarda masraf yapmayacaklarını bildirerek söz konusu masrafların da zarar olarak tazminini istemiştir. Birleşen davada davacının bu taleplerinin yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan sözleşmenin feshinin haklılığı tespit edildiği takdirde değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerekir iken yazılı gerekçeyle eksik incelemeye dayalı olarak hüküm kurulmuş olması da bozmayı gerektirmiştir.Sonuç: Yukarıda 1, 2 ve 3 numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı/birleşen davanın davacısı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 23.03.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.