MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 17/07/2014 tarih ve 2013/326-2014/500 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava, 6100 sayılı Kanun'un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK'nın 3156 sayılı Kanun ile değişik 438/1 maddesi hükmü gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin TPE nezdinde 2010/02809 ve 2011/02883 no'lu çoklu endüstriyel tasarım tescillerine sahip olduğunu, ... ve ... no'lu endüstriyel tasarım tescil kaydındaki ürün tasarımını yine tescilli ... no'lu "..." markası ile ... ve ... no'lu ambalaj kutu tasarım tescillerine dayanarak satış ve pazarlama yaptığını, davalının müvekkili adına ... ve ... no'lu tescilli ambalaj kutularında görselleri bulunan çoklu ürün tasarımının aynısını yaparak "..." markası ile ambalajlayıp kutulayarak, ambalaj ve kutu üzerinde de müvekkilinin tescilli tasarım ürün görselini kullanarak endüstriyel tasarım tescillerini taklit ettiğini, müvekkilinin tasarımları ile iltibas yarattığını ve tecavüze neden olduğunu, TPE nezdinde de ... no ile tescil başvurusunda bulunduğunu ileri sürerek, tecavüzün tespiti, önlenmesi, ref'i, iltibas ve tecavüz oluşturan ürün görsel ve tasarımı için TPE'ye ... no ile yapılan başvurunun tescili halinde hükümsüzlüğü ile, davalının fiillerinin önlenmesi yönünde tedbir kararı verilmesi ve hükmün ilanını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı tasarımı ile müvekkilinin tasarımının aynı olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalının ürettiği "..." marka burgulu bisküvinin davacının tasarımları ile iltibas oluşturduğu ve haksız rekabet yaratabileceği gerekçesiyle, davanın kabulü ile, davalının, aynı zamanda red ile sonuçlanan TPE nezdindeki 2012/06928 no'lu tasarım başvurusuna da konu ettiği ve "..." markası ile sattığı bisküvi ürünü ve bu ürünün görselinin üzerinde bulunduğu kutu ve ambalajların, davacı adına tescilli ... ve ... no'lu tasarımlara konu olup, "..." markası ile satışa arz edilen bisküvi ürünü ve ürün görselinin bulunduğu kutu ve ambalajlara belirgin bir biçimde benzer olduğunun, davacının mezkur tasarımlarına tecavüz oluşturduğunun tespitine, tecavüz teşkil eden fiillerin durdurulmasına, sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, hükmün ilanına, ihtiyati tedbir isteminin de kabulüne ve bu cümleden olmak üzere, davalının "..." markalı ve tecavüz oluşturan bisküvi emtiası ile ambalajının imalinin, yurt içinde ve yurt dışında satış ve dağıtımının, ithal ve ihracının, reklam ve tanıtım yapılmasının durdurulmasına, bu emtialara bulundukları yerde el konularak toplatılmasına karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, endüstriyel tasarıma tecavüzün tespiti, önlenmesi, ref'i ile davalının tecavüz oluşturan ürün görsel ve tasarımı için TPE nezdinde yapmış olduğu 2012/06928 no'lu başvurunun tescili halinde hükümsüzlüğü ve hükmün ilanı istemlerine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlenen gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, davacı tarafça dayanılan ... ve ... sayılı ürün tasarımına karşı, davalı tarafça işbu davanın açılmasından önceki bir tarihte tasarım başvurusu yapıldığı, bu başvurunun ... numarasını aldığı ve başvuru işlemlerinin henüz kesinleşmediği savunulmuştur. Her ne kadar, davalı başvurusu TPE YDİK'in 4.9.2013 tarih, 2013/ T-625 sayılı kararı ile reddedilmiş ise de, davalı tarafça anılan kararın iptali için ihtisas mahkemesinde dava açıldığı ve açılan davanın derdest olduğu ileri sürülmüştür. Bu durumda taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan ürün tasarımı bakımından davalı başvurusunun olumlu ya da olumsuz sonuçlanması eldeki davanın da sonucunu etkileyeceğinden söz konusu ürün tasarımına yönelik olarak açılan TPE YDİK kararının iptaline dair davanın sonucu beklenilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.2- Davacı adına tescilli ambalaj tasarımına yönelik tecavüze ilişkin uyuşmazlığa gelince ise, mahkemece görüşüne başvurulan bilirkişi heyeti tarafından davacı adına tescilli ... ve ... no'lu tasarımlar ile davalı tarafından üretilen "..." markalı ürün ambalajında kullanılan tasarımın benzer olduğu mütalaa edilmiş ise de, 554 sayılı KHK'nın 11. maddesine göre, '' Bir tasarımın koruma kapsamı belirlenirken buna, 7 nci maddeye uygun olarak o tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimle bariz bir benzerlik gösteren bütün tasarımlar dikkate alınır. Koruma kapsamının belirlenmesinde, kıyaslanan tasarımların farklılıklarından çok ortak özelliklerine ağırlık verilir ve tasarımcının tasarlama açısından seçenek özgürlüğüne sahip olduğu dikkate alınır.'' Madde metninden de açıkça anlaşılacağı üzere, tasarımların anılan madde kapsamında yapılacak olan değerlendirmesinde aynı zamanda tasarımların bilgilenmiş kullanıcıda yarattığı genel izlenim bakımından da değerlendirme yapılması gerekmektedir. Mahkemece benimsenen bilirkişi raporunda ise, kıyaslanan tasarımların bilgilenmiş kullanıcı nezdindeki izlenimi dikkate alınarak bir değerlendirme yapılmadığından eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi de doğru görülmemiş, kararın bu nedenle de davalı yararına bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 05.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.