Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 30 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 14575 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada....... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 18/06/2014 tarih ve 2012/67-2014/315 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ....... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, tarafların tasfiye halindeki........ ve ......'nin ortakları olduğunu, şirketin 666 payının davalıya, 10 payının davalının eşi dava dışı .......'a ve 324 payının davacıya ait bulunduğunu, davalının şirket müdürü olarak şirketi kötü yönettiğini, şirketin kasasında olması gereken paraları zimmetine geçirdiğini, demirbaş satımından kaynaklanan paraların şirkette bulunmadığını ve borç olarak verilen paraların iade edilmediğini ileri sürerek, şirkete ait demirbaş eşyaların satışından kaynaklanan 63.905,62 TL'nin, muhasebe kayıtlarına göre kasada olması gereken 57.140,54 TL'nin, borç olarak verilen 20.000 DM ve 98.000 HFL'nin, şirket tarafından ödenmesi gereken ancak müvekkili tarafından ödenen 6.457,12 TL'nin ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınarak şirkete ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili davanın reddini istemiştir.Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalı müdürün dava dışı şirketi davacının iddia ettiğinin aksine kötü yönetmediği ve zarara uğratmadığı, yok olduğu iddia edilen nakit para, emtialar ve demirbaşların dava dışı şirketin borçlarının ödenmesinde kullanıldığı, dolayısıyla davacının davasını kanıtlayamadığı, öte yandan Isparta 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2004/394 E. sayılı dava dosyasının ret ile neticelenmesinin de bu sonucu doğruladığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, müdür olan davalının, dava dışı şirketi zarara uğrattığı iddiası ile davacı ortak tarafından açılan tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak davanın reddine karar verilmiştir.Dairemizin önceki bozma ilamında, dava konusu edilen zarar kalemlerinden olan şirkete ait demirbaş ve emtiaların kaybı ile kasada bulunması gerektiği halde bulunmayan paraya ilişkin olarak davacı vekilinin esaslı itirazlarını karşılayan ek rapor alınmadığı gibi, itiraz noktalarının da denetime elverişli bir şekilde tartışılıp değerlendirilmediği belirtilmiştir. Mahkemece, uyulan bozma ilamı doğrultusunda alınan ek raporda nakit para ve emtia bedellerinin borç ödenmesinde kullanıldığı şeklinde bir sonuca varılmış ise de, şirket kasasında ne kadar para bulunduğu, emtia satışından ne kadar gelir elde edildiği ve bu paraların hangi borçların ödemesinde kullanıldığı denetime elverişli bir şekilde belirlenip ortaya konulmamıştır. Bu rapordan sonra alınan bilirkişi kurulu raporunda da, bu hususlar açıklığa kavuşturulmamış, soyut olarak, dava konusu miktarların şirketin borç ödemesinde kullanıldığı belirtilmiştir. Bu itibarla mahkemece, davacının şirkete ait demirbaş ve emtiaların kaybı ile kasada bulunması gerektiği halde bulunmayan paraya ilişkin olarak, bir bilirkişi kurulundan, davacı vekilinin itirazları üzerinde yeterince duran, hüküm kurmaya ve izlemeye elverişli yeni bir rapor alınması, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın, davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 12/01/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.