Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 299 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 11566 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : İSTANBUL 11. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 12/02/2013NUMARASI : 2012/428-2013/74VEKİLİ : AV.MELTEM SEVİNÇ KABASAKALTaraflar arasında görülen davada İstanbul 11. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 12/02/2013 tarih ve 2012/428-2013/74 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davalı O.. K..'in müvekkili bankadan kredi kullandığını ve taşınmazını ipotek olarak verdiğini, Sirkeci Şubesi Müdürü ve Müdür Yardımcısının sahte işlemleri neticesinde davalının kredi borcu gerçekte ödenmediği halde kredi borcunun kapatıldığını ve 23.01.2000 tarihinde ipoteğin fekkedildiğini, ipoteğin fekkinden sonra taşınmazın davalı H.. S..'e, ondan da davalı N.. T..'ya devredildiğini, ipoteğin fekkinin yolsuz işlemlerle yapıldığını, kredi borcunun ödenmediğini, davalıların iyiniyetli olmadıklarını, yolsuz yapılan işlemleri bildiklerini, banka görevlilerinin ceza mahkemesinde yargılandığını ileri sürerek taşınmaz üzerinde tekrar ipotek tesisini talep ve dava etmiştir. Davalı N.. T.. vekili, müvekkilinin 27.07.2001 tarihinde taşınmazı davalı H.. S..'den satın aldığını, satış işlemlerinin vefatından önce emekli albay eşi tarafından yapıldığını, 7 yıldır bu evde oturduğunu, tapu kayıtlarına güvenerek taşınmazı satın aldıklarını, iyiniyetli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.Davalı H.. S.. vekili, davanın reddini talep etmiştir.Davalı O.. K.. davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, tüm dosya kapsamı ve dairemiz bozma ilamına göre, davalı N.. T..'nun iyi niyetli olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. 1- Dosyadaki yazılara mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı vekilinin davalılardan N.. T..'ya yönelik tüm temyiz itirazları yerinde değildir.2- Davacı vekilinin davalılardan H.. S.. ve O.. K..'e yönelik temyiz itirazlarına gelince; mahkemenin davalılara yönelik davanın kabulü kararı davalılardan sadece N.. T.. tarafından temyiz edilmiş ve Dairemizin 2011/15716 Esas, 2012/4159 Karar sayılı bozma ilamıyla mümeyyiz davalı N.. T.. lehine bozulmuş ve davacı vekilinin karar düzeltme istemi de reddedilmiştir. Bu durumda, davalılardan H.. S.. ve O.. K.. yönünden davanın kabulü kararı davacı yararına usuli kazanılmış hak doğurmuş ve kabul kararı bu davalılar bakımından kesinleşmiştir. Buna göre, mahkemece davalılar H.. S.. ve O.. K.. yönünden davanın kabulü kararı kesinleştiğinden anılan davalılar bakımından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken bu davalılarla ilgili olarak da davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin davalılardan N.. T..'ya yönelik tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, 08.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.