Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2977 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 17939 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 20/06/2014 tarih ve 2014/221-2014/408 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, davalının sevk ve idaresindeki ... plakalı araçla sevkiyatını yapmış olduğu, müvekkili tarafından sigorta teminatı altına alınan ... ait damızlık düvenin sevkiyat sırasında bacağında kemik kırığı meydana geldiğini, bu hayvanın mecburi kesime sevk edildiğini, müvekkil sigorta şirketi tarafından ... 3.990,01 TL ödemede bulunulduğunu, zorunlu kesimin davalının kusuru neticesinde düvenin kemiğinin kırılması nedeniyle meydana geldiğini, davalı hakkında yaptıkları icra takibine davalının borca itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğunu, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, %40 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama sonunda, her ne kadar davacı safında ... bulunmakta ise de davacı isminin yanlış yazıldığı, husumet tevcihinde maddi hatada bulunulduğu, davalının tutanakta isimlerini bildirdiği veteriner hekimlerin tanık sıfatıyla dinlendiği, talimatla alınan beyanlarında özellikle ...'un getirilen düvelerden iki adedinde ayak problemi nedeniyle topallık olduğunu, topallık nedeninin kırık olmadığını, kırığın açık belirtilerin bulunmadığı beyanı karşısında, davalının taşıma sırasında kendisinden kaynaklanan herhangi bir kusurla kırığa sebebiyet verdiği hususunun ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Dava, karayolu ile yurtiçi eşya taşıma sözleşmesinden kaynaklanan sigorta bedelinin rücuen tahsili istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık, davaya konu düvenin taşınması sırasında hasar oluşup oluşmadığı ve varsa hasar sebebiyle davalı taşıyıcının sorumluluğunun bulunup bulunmadığı noktaları üzerinde toplanmaktadır.Davacı vekili, davalının sevk ve idaresindeki araçla sevkiyatını yapmış olduğu, müvekkili tarafından sigorta teminatı altına alınan ... ait damızlık düvenin sevkiyat sırasında bacağında kemik kırığı meydana geldiğini, bu hayvanın mecburi kesime sevk edildiğini, müvekkili sigorta şirketi tarafından sigortalıya ödemede bulunulduğunu ileri sürmüş, mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiştir. Davalı ile dava dışı taşıtan arasındaki sözleşme karayolu ile yurtiçi eşya taşıma ilişkisinden kaynaklanmaktadır. Sözleşme tarihi itibari ile dava konusu uyuşmazlığa 6762 Sayılı TTK'nun karayolu ile eşya taşınmasına ilişkin hükümlerinin uygulanması gerekmekte olup, değinilen yasanın 781. maddesi uyarınca, taşıyıcının eşyanın kendisine teslim edildiği tarihten gönderilene teslim olunduğu tarihe kadar geçen müddet içinde; uğradığı zıya ve hasardan sorumlu olduğu, taşıyıcının, zıya ve hasarın kendi kusurundan doğmıyan bir sebepten, eşyada zaten mevcut noksan ve ayıplardan, yahut eşyanın mahiyetinden veya ambalajın fena yapılmasından ve gönderen veya gönderilenin fiilinden yahut verdikleri emir ve talimatın tatbikından ileri geldiğini ispat ederek sorumluluktan kurtulabileceği düzenlenmiş, aynı yasanın 772. maddesinde ise taşıyıcının, taşınacak eşyayı taşıma senedine veya ayrı bir kağıda, teslim aldığı zamandaki durumu hakkında ihtirazi bir kayıt koymadan kabul edecek olursa, dış görünüşü itibariyle hiçbir kusuru olmadığını kabul etmiş sayılacağı hususuna yer verilmiştir. Bu hali ile taşıyıcı tarafından yapılan taşıma işlemi sonucunda oluşan bir hasarın varlığı halinde, taşıyıcının sözleşmeye konu malın önceden de hasarlı olduğunu ileri sürmesi durumunda, bunun ispatı için ihtirazi kaydın varlığı aranacaktır. Öte yandan alıcının dava hakkının varlığı için ise aynı yasanın 788. maddesinde yer alan eşyanın kontrol ve muayene işlemlerinin mevcudiyeti zorunludur.Somut olayda, davacı taraf, davaya konu malın taşınması sırasında hasar oluştuğunu ileri sürmüş, davalı ise hasarın taşımadan kaynaklanmadığı savunmasında bulunmuştur. Her ne kadar davalı taşıyıcı ile dava dışı sigortalı taşıtan arasında yazılı bir taşıma sözleşmesinin bulunmadığı anlaşılmaktaysa da taşıma sonrasında taşıtan tarafından yapılan kontrol işlemleri sonucunda, 07.04.2011 ve 08.04.2011 tarihli tutanakların tutulduğu görülmektedir. Bu kapsamda mahkemece, 08.04.2011 tarihli tutanak tutucularından ikisinin tanık olarak beyanlarına başvurulduğu ve bu kişilerin davaya konu düvenin ayağında kırık olup olmadığına yönelik açık ve kesin bilgilerinin olmadığı anlaşılmaktaysa da, bu tutanaktan bir gün önce veteriner hekim tarafından düzenlenen bir başka tutanakta, nakliye nedeniyle femur kırığının olduğu bildirilmiştir. Bu durumda, alıcının teslim sırasında gerekli kontrolleri yaparak uzman kişi aracılığı ile durum tespiti yaptırdığı, davalı taşıyanının taşınan malın taşıma öncesinde hasarlı olduğuna dair her hangi bir ihtirazi kayıt sunamadığı ve hasar nedeniyle sorumluluktan kurtulmaya ilişkin nedenler öne süremediği göz önüne alındığında, oluşan hasarın taşımadan kaynakdığının kabulü gerektiği dikkate alınarak sonuca gidilmek gerekirken, yazılı şekilde ret hükmü kurulması doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 05/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.