MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada...Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 26.02.2015 tarih ve 2012/327-2015/145 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin davalı.....'den içme suyu borusu satın aldığını ve karşılığında 4600,00 TL bedelli çek verdiğini ancak, boruların...'ne uygun olmadığı gerekçesiyle davalı şirkete iade edilmesine rağmen davalı tarafından çek geri verilmediği gibi, çek bedelinin de ödenmediğini, çek hamilinin icra takibi başlattığını ve müvekkilinin ödeme yapmak zorunda kaldığını, davalı ....'nin borçlarından kurtulmak için muvazaalı bir şekilde şirketi diğer davalı ...Ş.'ye devrettiğini ayrıca, muvazaalı bir devir olmasa bile devir tarihinden itibaren devralanın, borçlu şirketin tüm borçlarından 2 yıl boyunca müteselsilen sorumlu olduğunu ileri sürerek, 5.950,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı .... vekili, husumet itirazında bulunmuş, müvekkili şirketin diğer davalı şirket ile hiç bir hukuki ve fiili bağlantısının bulunmadığını, diğer davalı şirkete ait taşınmazı bedelini ödemek suretiyle satın aldığını, satışın muvazaalı olduğuna yönelik iddiasının da yerinde olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Diğer davalı şirket temsilcisi, davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı.....'nin fabrika binasının satılmasından önce davalı her iki şirketin yönetim kurulu başkanlarının aynı kişi olduğu, davalı....'nin bu satış işlemini yaparak borçlarından kurtulmayı amaçladığı, aleyhine kambiyo senetlerine mahsus icra takibi yapılan davacı tarafından fer'ileriyle birlikte 5.950,00 TL ödeme yapıldığı, devir halinde devirden önce doğmuş olan ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlardan devreden ve devralan işverenin müteselsilen sorumlu oldukları gerekçesiyle, davanın kabulü ile 5.950,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. Kararı,..... vekili temyiz etmiştir. Davacı tarafça, ticari ilişki nedeniyle verilen çekin iade edilmemesi ve hamili tarafından icra takibine konulması nedeniyle yapılmak zorunda kalınan ödemenin çekin verildiği davalı şirket ile işbu şirketi muvazaalı olarak devraldığı iddia edilen diğer davalı şirketten istirdadı istemi ile açılan işbu davada, mahkemece yukarıda özetlendiği şekilde, davalı ...'nin fabrika binasının satılmasından önce davalı her iki şirketin yönetim kurulu başkanlarının aynı kişi olduğu, davalının bu satış işlemi ile borçlarından kurtulmayı amaçladığı, devir halinde devirden önce doğmuş olan ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlardan devreden ve devralan işverenin müteselsilen sorumlu oldukları gerekçesiyle, davanın kabulü ile hükmedilen alacağın davalılardan tahsiline karar verilmiş ise de, gerek yargılama sırasında alınan, gerekse de mahkemenin kararına dayanak yaptığı 2012/432 Esas sayılı dosyasına ibraz edilen bilirkişi raporlarında daval.....'nin sadece fabrika binası, müştemilatı ve makinelerinin diğer davalı şirkete satıldığı, bunun işletmenin aktif ve pasifi ile birlikte devri olarak kabul edilemeyeceği, her iki şirketin de tüzel kişiliklerinin ayrı ayrı devam ettiği belirtilmesine rağmen, yargılama sırasında bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilip rapor alındıktan sonra bu rapor hiç nazara alınmadan, başka bir dosyada alınan bilirkişi raporuna dayalı olarak hüküm tesisi doğru olmadığı gibi, somut olayda bir işletme devrinin değil, taşınmazın müştemilatı, makine ve teçhizatı ile birlikte satımının söz konusu olduğunun anlaşılması karşısında, davacı alacağından davalı ...Ş.'ni de sorumlu tutmak suretiyle yanılgılı değerlendirmeye dayalı, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, mümeyyiz davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın mümeyyiz davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 16.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.