Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2909 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 1899 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 04.06.2014 tarih ve 2014/109-2014/272 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin davalı borçlu şirket ile ticari ilişkide bulunduğunu, ... İcra Müdürlüğü'nün 2012/69 Esas sayılı kararı ile yürütülen icra takibine davalı borçlu tarafından kötüniyetli olarak itiraz edildiği, itirazın haksız olduğunu bu nedenle itirazın iptali ile %40'dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davalının takibe itiraz ve davaya cevap dilekçesinde, takipten dolayı herhangi bir borcunun bulunmadığını, icra takibinin haksız ve dayanıksız olduğunu beyan ettiği, akdi ilişkiyi kabul etmediği, bu durumda icra takibinin davalının ikametgahı olan... İcra Müdürlüğü nezdinde yapılması gerektiği, yetkili icra dairesinde yapılmadığı ve dava koşulunun oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.1- Dava, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir.İİK'nın 50/1. maddeleri uyarınca, para veya teminat borcu için takip hususunda HUMK’nın yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile uygulanır. 6100 sayılı HMK 10. maddesi gereğince sözleşmeden doğan uyuşmazlıklarda dava ve icra takibi, sözleşmenin yerine getirileceği (ifa edileceği) yer mahkemesinde açılabilir. Sözleşmenin yerine getirileceği yer tarafların açık ya da örtülü isteklerine göre belirlenir. Aksi durumda ise sözleşmenin yerine getirileceği yer Türk Borçlar Kanunu’nun 89. maddesi gereğince tespit edilir. Öyle ki uyuşmazlık konusu sözleşmeden doğan bir para borcu olup da, sözleşmede aksi kararlaştırılmamışsa bu para borcu alacaklının ödeme zamanındaki ikametgahında ödenir. Durum böyle olunca, alacaklı bu para borcunun ödenmesi için kendi ikametgahında takip ya da dava açabilir.Somut olayda, davalı taraf takibe konu borcun ödendiğini ve bu sebeple borçlu olmadığını savunmuştur. Dolayısıyla, davalının taraflar arasındaki sözleşme ilişkisini kabul etmediğinden söz edilemez. Bu itibarla, mahkemece alacaklının ikametgahı olan... İcra Dairesi'nin icra takibinde yetkili icra dairesi olduğunun kabulü gerekirken, dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiştir.2- Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, (2) bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 16.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.