MAHKEMESİ : ŞİLE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 03/10/2012NUMARASI : 2011/183-2012/250Taraflar arasında görülen davada Şile Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 03/10/2012 tarih ve 2011/183-2012/250 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin davalıya taşıma hizmeti verdiğini ancak davalının kararlaştırılan ücreti ihtara rağmen ödemediğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptalini ve %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacının icra takibinde cari hesap ilişkisine dayandığını belirtilmişken davada taşıma sözlşemsine dayandığını, bu durumun çelişki oluşturduğunu, cari hesap ilişkisinde, cari hesap kesilmediği için muaccel hale gelmiş bir borcun bulunmadığını, davacının edimlerini gereği gibi yerine getirmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, ve tüm dosya kapsamına göre, taraf defterlerinde davacının davalıdan, 16,194,97 TL alacaklı olduğunun kayıtlı olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ve itirazın iptali ile 6.477,98 TL icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve uyuşmazlığın cari hesap sözleşmesinden kaynaklanmamasına göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.2- Ancak, mahkemece taraf defterlerinde davacının davalıdan 16.194,97 TL alacaklı olduğunun kayıtlı olduğu gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm tesis edilmişse de, hükme esas alınan bilirkişi raporunda sadece davacının ticari defterleri incelenmiş olup davalının ticari defterleri incelenmemiştir. Bu durumda, dava konusu alacak bakımından davalı delil olarak kendi ticari defterlerine de dayandığına göre, davalı tarafın ticari defterlerinin de incelenerek hasıl olacak sonuç çerçevesinde bir karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış kararın bu nedenle davalı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.3- Bozma neden ve şekline göre, davalı vekilinin icra inkar tazminatına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) no'lu bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) no'lu bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, (3) no'lu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin icra inkar tazminatına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 19/02/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.