MAHKEMESİ : İSTANBUL 28. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 25/05/2012NUMARASI : 2011/282-2012/132Taraflar arasında görülen davada İstanbul 28. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 25/05/2012 tarih ve 2011/282-2012/132 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 18/02/2014 günü hazır bulunan davacı vekili Av.A. E. ile davalı şirket temsilcisi Z. Y. ve davalı şirket vekili Av. İ.. K.. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili asıl davada, müvekkilinin M. Center Bayrampaşa’da bulunan Gümrük Bakanlığı’na bağlı özel geçici depolama yerinin işletmecisi olduğunu, davalı tarafın ithal ettiği dondurulmuş sığır iç yağının davalı tarafın talebi üzerine 17.11.2000 tarihinde şok ünitesinin çalıştığı depolara alındığını, ardiye ücretini ödemeyen davalının gümrük resmi işlemlerini yaparak malı depodan çekmediğini ileri sürerek, ıslah dilekçesi ile birlikte şimdilik 76.864.151.000,00 TL'nın 12.01.2004 tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, birleşen davada ise, ilk dava tarihi olan 07.01.2004 tarihinden malın depodan alındığı 28.11.2006 tarihine kadar ardiye ücreti olan 77.000,00 TL’nin temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, ithal edilen emtianın ithali ve yurda girişinin müvekkili iradesi dışında engellendiğini, idarenin ithale izin vermemesi nedeniyle gerçekleşmediğini, yurda girişi yasaklanan malın müvekkilinin iradesi dışında soğuk hava deposuna bırakıldığını, bu nedenle müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, davalı şirket temsilcisi aleyhinde gümrük kaçakçılığı suçundan dolayı açılan ceza davasında sanığın beraatı ile dava konusu yağın iadesine karar verildiği ve müvekkilince talep edildiği halde yağların davalıya iade edilmediğini, 07.02.1985 tarih ve 16859 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan 30.01.1985 tarih ve 85/9053 sayılı Kararname ekindeki karar gereği müvekkilinden ardiye ücreti istenemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın reddine ilişkin verilen karar davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce, “önceki bozma kararımızın yanlış değerlendirildiği, davacının 09.05.2003 tarihli sözleşmeden sonraki alacağı isteme hakkının mevcut olduğu, ancak mahkemece davacının sözleşmeden önceki dönem için alacak talep hakkının olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak, asıl davanın kısmen kabulü ile 60.754,08 TL'nin, birleşen davanın kabulü ile 77.000,00 TL'nin temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazları yerinde değildir.2- Dava, antrepo ücretinin tahsili istemine ilişkindir.Somut olayda, davacı taraf malların 28.11.2006 tarihinde antrepodan çıkarıldığını, davalı ise 09.09.2005 tarihli veteriner raporuna göre malların bozulduğu gerekçesiyle imha edildiğini ve bu tarihten sonra malların depoda bulunmadığını savunmuş olup, mahkemece tarafların iddia ve savunmaları gözönüne alınmaksızın birleşen dava yönünden malların 23.02.2011 tarihine kadar antrepoda kaldığı kabul edilerek yazılı şekilde hüküm tesis edilmiştir.Oysa, mahkemece, davalıya ait malların davacının işlettiği antrepodan hangi tarihte çıkarıldığının belirlenerek, bu tarihe kadar antrepo ücretinin belirlenmesi gerekirken, talep aşılacak şekilde davacı tarafın, malların antrepodan çıkarıldığını iddia ettiği tarihten sonraki bir tarihin esas alınarak antrepo ücretine hükmedilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.3- Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince, yukarıda yazılı özetten de anlaşılacağı üzere, davacı taraf asıl davada davalıya ait malların antrepoya konulduğu 30.11.2000 tarihinden 06.01.2004 tarihine kadar geçen süre için, birleşen davada ise 07.01.2004 tarihinden malların antrepodan çıkarıldığı 28.11.2006 tarihine kadar geçen süre için ardiye ücretinin tahsilini istemiş, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda bozma ilamı yanlış değerlendirilerek, asıl dava yönünden davacının antrepoyu devraldığı 09.05.2003 tarihine kadar ücret belirlenmiştir.Oysa, davaya konu malların asıl davanın açıldığı tarihte halen antrepoda olduğunun sabit olması karşısında mahkemece davalıya ait malların davacının işlettiği antrepoya giriş yaptığı 30.11.2000 tarihinden 06.01.2004 tarihine kadar antrepo ücretinin hesaplanarak, bulunacak miktara hükmedilmesi, aynı şekilde birleşen dava yönünden 07.01.2004 tarihinden malların fiilen antrepodan çıkarıldığı tarihe kadar antrepo ücretinin belirlenerek sonucuna göre bir hüküm verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin, 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın taraflar yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin taraflardan alınarak yek diğerine verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 18/02/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.