Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 284 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 18273 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ....... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 06/08/2014 tarih ve 2014/562-2014/562 D. İş sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi ihtiyati haciz isteyen (alacaklı) vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, Tetkik Hakim....... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:İhtiyati haciz isteyen (alacaklı) vekili, aleyhine ihtiyati haciz istenenin 11.02.2014 keşide, 25.07.2014 vade tarihli ve 30.000 TL bedelli bonoya dayalı borç bedelini ödemediğini ileri sürerek, aleyhine ihtiyati haciz istenenin taşınır, taşınmaz mallarıyla üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, bononun sadece keşideci adı, adresi ve imzasını taşıyan kısmı doldurularak teslim edildiği, miktar ve vade dahil olmak üzere diğer kısımların sonradan doldurulduğu, bankanın faaliyet alanı nazara alındığında bu bonoyu bir kredi karşılığında teminat olarak almış olabileceği, bankanın kredi ilişkisi hakkında hiçbir bilgi belge sunmadan bonoya dayalı talepte bulunduğu, kredi ilişkisinin sona erdirilebilmesi için öncelikle hesabın kat edilmiş olması gerektiği, bankanın bakiye kredi alacağını ispat edemediği gerekçesiyle, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.Kararı, ihtiyati haciz isteyen vekili temyiz etmiştir.Talep, bonoya dayalı ihtiyati haciz kararı verilmesine ilişkin olup, mahkemece yukarıda belirtilen nedenlerle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. İİK'nın ihtiyati haczin koşullarını düzenleyen 257. maddesinde, vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş bir para borcunun alacaklısının borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği düzenlenmiştir. Somut olayda, istem dilekçesine ekli belgelerden de anlaşılacağı üzere, alacaklı banka vadesi geçmiş kıymetli evrak niteliğindeki bonoya dayalı olarak ihtiyati haciz talebinde bulunmuştur. Talep dilekçesinde ve bono içeriğinde ihtiyati hacze konu bononun kredi sözleşmesine istinaden teminat olarak alındığına dair bir ibarenin bulunmadığı, bu suretle kredi sözleşmesine dayalı bir talep de olmadığı halde; bankanın faaliyet alanı nazara alındığında bononun kredi karşılığında teminat olarak alınmış olabileceği bankanın ise kredi alacağını ispat edemediği yönündeki farazi kabulle talebin reddedilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, ihtiyati haciz isteyen (alacaklı) vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın ihtiyati haciz isteyen yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 14/01/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.