MAHKEMESİ : İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 02/12/2002NUMARASI : 2001/1892-2002/1326Taraflar arasında görülen davada İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 02.12.2002 tarih ve 2001/1892-2002/1326 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin davalılardan Y.bank A.Ş'nin Eskişehir Şubesi'nde vadeli hesap açtırdığını, paranın gerekirse Kıbrıs'ta bulunan şubelerinde değerlendirileceği bu nedenle yüksek faiz uygulanacağı ifade edilerek hesap cüzdanı verilmediğini, daha sonra verilen hesap cüzdanı üzerinde Y. Security Off Shore Ltd. Şti. ibaresinin bulunduğunu, gerçekte paranın bu bankaya aktarılmadığını, Y. A.Ş. mevduat hesaplarında toplandığını ve B. Holding bünyesinde kredi olarak dağıtıldığını ileri sürerek, 15.109.98 TL'nin 20.12.1999 tarihinden tibaren %83 faizi ile davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı A. B. ve B. Holding vekili, müvekkilinin off shore bankasının kurucu hissedarı olmadığını, bu nedenle müvekkillerine husumet yöneltilemeyeceğini, ayrıca davacının parasın?? kendi bankalarına yatırmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalı Oyakbank vekili, Y. Security Off Shore Bank ile müvekkili arasında hiçbir hukuki ve fiili bağlantı bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı TMSF vekili, yetki ve husumet itirazında bulunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalılar Y. Security Bank Ltd. ile TMSF hakkındaki davanın atiye terk edilmiş bulunması nedeniyle bu davalılar hakkında davanın açılmamış sayılmasına, off shore bankasının ayrı bir tüzel kişiliğe sahip olması ve husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle diğer davalılar hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davalılar TMSF ile Y. Security Off Shore Bank hakkında açılan dava yönünden atiye bırakılma nedeniyle, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş bulunmasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki (2) nolu bent dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2-Dava, davalı Oyakbank'ın (I. Bank A.Ş.) külli halefi olduğu Y.bank A.Ş. İzmir Şubesi’nde bulunan davacı mevduatının, davacının iradesi fesada uğratılarak Y. Security Off Shore Bank Ltd. hesabına gönderildiği iddiasına dayalı olarak açılmış alacak istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın davalılar O.. A.. (I. Bank A.Ş.), A.. B.. ve B. Holding'e yöneltilemeyeceğinden bahisle husumet yönünden reddi cihetine gidilmiş ise de, İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nce verilen 29.11.2005 tarihli karar ile davalı bankanın külli halefi Y.bank A.Ş’nin yöneticisi olan A. B. hakkında, “offshore hesapları üzerinden banka vasıta kılınmak suretiyle dolandırıcılık” suçundan mahkumiyet hükmü kurulmuş ve işbu ceza hükmü Yargıtay 7. Ceza Dairesi’nin 19.10.2006 gün ve 1600-16357 sayılı kararıyla onanarak kesinleşmiştir. Ceza mahkemesince verilen ve kesinleşen kararın gerekçesinde, A. B. ve Y.bank A.Ş’nin diğer bir kısım yöneticilerinin, Y.bank A.Ş. aracılığıyla offshore hesabı açtıran 4204 kişiyi, bankayı vasıta kılmak suretiyle dolandırdıkları ve bu suretle topladıkları paraların B. Holding bünyesindeki şirketlere ucuz kredi olarak aktarıldığı, offshore bankasının paravan bir şirket olarak A. B. tarafından yakınlarına kurdurulduğu açıklanmıştır. Bir başka söyleyişle, Y.bank A.Ş’nin söz konusu yöneticileri tarafından davacı ve onun durumundaki diğer off-shore hesabı açtıranların iradelerinin fesada uğratıldığı ve bu suretle off-shore hesaplarına para yatıran kişilerin haksız ve hukuka aykırı bir fiile maruz bırakıldıkları açıkça ortaya konmuştur. Bu durumda, gerek ceza mahkemesindeki belirlemeler ve gerekse de Dairemize intikal eden emsal dosyalardaki aciz vesikaları da gözetildiğinde, davacının alacağını davalı Y. Security Off-Shore Ltd’den tahsil edemeyeceğinin anlaşılması karşısında, davalılara husumet düşeceğinin kabulü ile ceza mahkemesinin mahkumiyet kararının hukuki sonuçları BK’nın 53. maddesi çerçevesinde gözetilmek suretiyle, BK’nın 41, TTK’nın 321/son ve 336/5. maddeleri uyarınca, davalıların davacının ileri sürdüğü zarardan sorumlu tutulması gerekip gerekmediği tartışılıp değerlendirilerek, varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmek üzere yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün yukarıda yazılı nedenle davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği hA.nde temyiz eden davacıya iadesine, 18.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.