Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2736 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 13864 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 06/02/2013NUMARASI : 2010/580-2013/59Taraflar arasında görülen davada Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 06/02/2013 tarih ve 2010/580-2013/59 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili şirketin Burdur İl Müdürlüğü'nce yapılan ihale sonucunda Elektrik dağıtım şebekesi numaralandırma işini taahhüt eden yüklenici A.Elektrik Taah. İnş. San. Tic. Ltd. Şti.nin 4734 ve 4735 sayılı ihale ve sözleşme hükümlerini yerine getirmek üzere vermek zorunda olduğu kesin teminat tutarı olan 39.400,00 TL'yi davalı bankanın garanti ettiği, protesto çekmeye ve adı geçenin iznini almaya gerek kalmaksızın ilk yazılı talep üzerine derhal ve gecikmeksizin ödeme zorunluluğunda olduğunu kabul ettiği ancak adı geçen firmanın süresinde işi bitirmemesi nedeniyle sözleşmenin fesh edilerek kesin teminatın gelir kaydedilmesine karar verildiğini, teminat tutarı olan bedelin ödenmesi için davalıdan 14/06/2010 tarihi saat 11:25 de tebliğ edilen yazı ile istendiğini, ödeme talebini Burdur 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen tedbir kararı olduğundan bahisle olumsuz yanıt verildiği, ancak taleplerinin bankaya ulaştığı tarihte herhangi bir tedbir kararının mevcut olmadığı, bu itibarla teminat mektubu tutarının müvekkili şirkete ödenmesinden sorumlu olduğu iddiasıyla davalı bankanın 09/11/2007 tarih ve 39.400,00 TL bedelli alacağın 14/06/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili bankanın Balgat şubesince A. Taah. İnş. San. Tic. Ltd. Şti lehine verilen davaya konu edilen teminat mektubunun 14/06/2010 tarihinde tazminin talep edilmesinin ardından, 15/06/2010 tarihinde Burdur 2.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin müzekkeresi ile paraya çevrilmesini önlemek amaçlı ihtiyati tedbir kararı konulduğu, bu nedenle tazmin talebini yerine getirilemediğini,müvekkilinin kötüniyetli olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davaya konu edilen teminat mektubunun 4734 ve 4735 sayılı ihale ve sözleşme hükümleri uyarınca davalı bankanın Balgat şubesince dava dışı A. Taah. İnş. San. Tic. Ltd. Şti lehine verdiği, davacı idarece sözleşmenin süresinde yerine getirilmediğinden bahisle sözleşme fesh edilerek teminat tutarı olan bedelin ödenmesi için 14/06/2010 tarihinde bankaya tebliğ olunduğu, davalı bankaca Burdur 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/122 E sayılı dosyasında teminat mektubunun paraya çevrilmesini önlemek amacıyla ihtiyati tedbir konulduğundan bahisle ödenmediği, daha sonra tedbirin 25/11/2011 tarihinde kaldırıldığı ve davalı bankaca 12/12/2011 tarihinde davacı şirkete ödendiği, bu hususun tarafların kabulünde olduğu bu suretle asıl alacak ödenmekle dava konusuz kaldığı gerekçesiyle asıl alacak yönünden karar verilmesine yer olmadığına,teminat mektubunun metnindeki anlaşmaya göre protesto çekmeye, hüküm ve adı geçenin iznini almaya gerek kalmaksızın idare ile ilgili şirket arasındaki herhangi bir uyuşmazlık sonucu beklenmeden idarenin ilk yazılı talebi üzerine derhal ve gecikmeksizin talep tarihinden itibaren faizi ile ödeyeceklerini garanti ettiği, teminat mektubunun garanti sözleşmesi niteliğinde olduğu gerekçesiyle de ,teminat bedelinin ödenmesi gereken tarih olan 14/06/2010 tarihinden dava tarihine kadar yasal faizin davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştirKararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekili ile davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2- Davacının teminat mektubunun tazmini talebi, başlangıçta mahkemenin ihtiyati tedbir kararı bulunması nedeniyle ve ihtiyati tedbirin bankaya tebliği ile birlikte bankanın temerrüdü son bulacağından bankadan zarar ziyan talebinin yasal dayanağı bulunmaması nedeniyle yerinde değilse de yargılama sırasında 25.11.2011 tarihinde ihtiyati tedbir kararı kaldırılmış ve bankaca 12.12.2011 tarihinde ödeme yapılmıştır.İhtiyati tedbir kararının kalktığına ilişkin yazının bankaya ulaşmasıyla birlikte bankanın temerrüdü söz konusu olup mahkemece ilk talep tarihi ile ihtiyati tedbir kararının bankaya ulaştığı tarih arasındaki ve ihtiyati tedbir kararının kalktığına ilişkin yazının bankaya ulaştığı tarih ile bankanın 12.12.2011 tarihinde ödemede bulunduğu tarih arasındaki faizden sorumluluğuna hükmedilmesi gerekir. Mahkemece yazılı gerekçe ile talep tarihinden iş bu dava tarihine kadar olan süre için temerrüt faizine hükmedilmesi doğru olmamış, hükmün taraflar yararına bozulması gerekmiştir3- İhtiyati tedbir kararının bankaya ulaşmasıyla birlikte bankanın temerrüdü son bulacağından ihtiyati tedbir kararının bankaya ulaştığı tarihle ihtiyati tedbir kararının kaldırıldığının bankaya ulaşması tarihine kadar bankanın tazminle sorumluluğu söz konusu değil ise de yargılama sırasında ihtiyati tedbir kararının kaldırılması üzerine bankaca asıl alacağın ödenmesi söz konusu olduğundan ve asıl alacak yönünden davalı haksız olarak davanın açılmasına sebebiyet vermemiş olduğundan mahkemece yukarıda 2 numaralı bentte belirtildiği üzere faize hükmedilmesi gerektiğinden yargılama gideri ve vekalet ücretinin bu açıklamalar dahilinde haklılık durumuna göre paylaştırılıp belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde tamamen davacı yararına hükmedilmesi doğru olmamış hükmün davalı yararına bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekili ile davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, 3 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 17.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.