Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 273 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 4073 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 02/05/2011 tarih ve 2010/447-2011/177 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacılar vekili, davacıların murisi ...'nun, 02.06.2009 tarihinde yolcu olarak bulunduğu minibüsün yuvarlanması sonucunda vefat ettiğini, minibüsle Akdere Köyü-Kars arasında ticari yolcu taşımacılığı yapıldığını, minibüsün kaza tarihini kapsayan zorunlu koltuk ferdi kaza sigortasının mevcut olmadığını, 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 14. maddesi gereğince, kaza tarihinde zorunlu sigortası olmayan araçlarda meydana gelen zararların ... tarafından karşılanması gerektiğini, davalıya müracaat edilmesine rağmen tazminat talebinin reddedildiğini ileri sürerek, her bir müvekkili için 1.500,00 TL olmak üzere toplam 12.000,00 TL Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası teminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Islah dilekçesiyle, davacı eş ... için 31.249,00 TL, diğer davacılar olan murisin çocukları için 13.393,00'er TL olmak üzere toplam 125.000,00 TL'nın 31.07.2009 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsilini istemiştir.Davalı vekili, talep konusu yapılan yolcu taşımacılığının, Karayolu Taşıma Kanunu'nun 17. maddesinde belirlenen şehirlerarası yolcu taşımacılığı kapsamında olmadığını, aracın yetki belgesine sahip olmak için gereken şartlara haiz bulunmadığını, dolayısıyla yapılan yolcu taşımacılığının Karayolu Taşıma Kanunu kapsamında olmaması nedeniyle, Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası zorunluluğuna tabi bir faaliyet niteliğinde bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, kazayı yapan aracın zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası yaptırma zorunluluğu bulunmasına rağmen yaptırmadığı, yolcu taşımacılığı yetki belgesini de almadığı, bu belgenin alınmamasının tazminat talebinin yerinde olmadığı anlamına gelmeyeceği, meydana gelen kaza sebebiyle tazminat haklarının ... tarafından karşılanması gerektiği gerekçesiyle, davanın kabulüne, davacılardan ... için 31.249,00 TL diğer davacılar için ayrı ayrı 13.393,00 TL olmak üzere toplam 125.000,00 TL tazminatın 31.07.2009 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranda yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.1) Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm davacı vekilinin aşağıdaki (2) numaralı bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2) Davacılar vekili dava dilekçesinde avans faizi talebinde bulunduğuna, uyuşmazlık zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası bulunmayan minibüste yolcu olarak bulunan davacıların murisinin geçirilen kazada vefatı sebebiyle ... aleyhine açılan tazminat istemine ilişkin olduğuna göre, mahkemece 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4. maddesi uyarınca avans faizi nispetinde temerrüt faizine hükmedilmesi gerekirken hükmolunan tazminata değişen oranda yasal faiz uygulanması doğru olmamış kararın bu nedenle davacılar yararına bozulmasına karar vermek gerekmiş ise de, anılan bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK'nun 438/7 maddesi uyarınca kararın düzelterek onanmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının hüküm fıkrasının 1 numaralı bendinde yer alan “yasal faizi” ibarelerinin karardan çıkartılarak yerine “avans faizi” ibarelerinin eklenmesine, hükmün düzeltilmiş bu haliyle ONANMASINA, ödedikleri temyiz peşin harçların istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 09.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.