Taraflar arasında görülen davada (Dörtyol Asliye Hukuk Mahkemesi)nce verilen 17.10.2001 tarih ve 2001/441-592 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili şirkete ait işyerinde çalışan Ali'nin iş kazasında vefat ettiğini, Ali mirasçıları tarafından açılan maddi ve manevi tazminat davasında müvekkili ile davalının %50'şer oranında kusurlu bulunduğunu, icra takibi sonunda tazminatın tümünün müvekkilinde ödendiğini, davalı tarafın kusur oranına isabet eden kısmın rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline, %40 icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davaya konu alacağın zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece dosya kapsamına göre davacı alacağının ilama dayalı olması nedeniyle BK.nun 125. maddesi uyarınca on yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu ve davaya konu icra takibinin bu süre içinde başlatıldığı, müteselsil borçlu sıfatı ile borcun tamamını ödeyen davacının BK. 146. maddesi uyarınca davalı kuruma rücu hakkı bulunduğu gerekçesiyle, davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline, asıl alacağın %40'ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.Dava, Borçlar Kanununun 147. maddesine dayalı rücuen alacak istemine ilişkindir. Davalı vekili süresinde verdiği cevap dilekçesinde, dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığını savunmuştur, iş kazası nedeniyle Neziha ve çocukları tarafından İ... A.Ş. ve Ulaştırma Bakanlığı Karayolları Limanlar ve Demiryolları İnşaatı Genel Müdürlüğü aleyhine açılan davada davalılar %50'şer oranında kusurlu bulunarak, maddi ve manevi tazminatın davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş, icra takibi sonrasında İ... A.Ş., tazminatın tümünü 9.3.1999 tarihinde Neziha ve çocuklarına ödemiştir.Borçlar Kanununun 147. maddesi gereğince rücu hakkından istifade eden müteselsil borçlulardan her biri, tediye ettiği miktar nisbetinde alacaklının haklarına halef olur. Davacı L... A.Ş.de, alacaklıya borcun tamamını ödemekle, %50 kusur oranına isabet eden miktar için Ulaştırma Bakanlığı Karayolları Limanlar ve Demiryolları inşaatı Genel Müdürlüğü'ne karşı rücu hakkına sahiptir. Müteselsil sorumluların birbirine karşı açacakları rücu davalarında uygulanacak zamanaşımı süresi konusunda ise, Borçlar Kanununda açık bir düzenleme bulunmamaktadır. Bir alacağın doğumuna yol açan borç ilişkisinde özel bir zamanaşımı süresi belirtilmemiş ise, uygulanacak hüküm BK.nun 125. maddesidir. On yıllık zamanaşımı süresi de, müteselsil sorumlunun ödeme yaptığı tarihte başlamaktadır. 16.10.2000 tarihinde açılan işbu davada mahkemece, davalı vekilinin zamanaşımı definin bu nedenle reddedilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle reddedilmesi doğru değil ise de, sonucu itibariyle doğru olan hükmün değişik gerekçe ile onanmasına karar vermek gerekmiştir.Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile sonucu itibariyle doğru olan hükmün (ONANMASINA), 24.3.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.