MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 18/10/2012 tarih ve 2005/186-2012/314 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve ihbar olunan ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankanın müşterisi olduğunu, davalı bankada hesap açtırarak hazine bonosu aldığını, müvekkilinin yanında çalışan ... isimli kişinin davalı bankadaki hesaplardan, banka çalışanlarının gerekli dikkati ve özeni göstermemesi sonucunda çeşitli tarihlerde çeşitli miktarlarda paralar çektiğini, bu ödemelerden müvekkilinin haberinin olmadığını, bahse konu paraların yasaya aykırı şekilde ödenmiş olmasından banka ve istihdam ettiği kişilerin sorumlu olduğunu ileri sürerek, tüm zararın tespiti ile fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydı ile şimdilik 18.000 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davanın zamanaşımı geçtikten sonra haksız kazanç elde etmek amacı ile açıldığını, davaya konu işlemlerin yapılmasında müvekkili bankanın herhangi bir kusurunun bulunmadığını, davacının usulsüz olduğunu işlemlerin tamamından haberdar olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı bankanın dava konusu işlemlerin meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun bulunmadığı, ayrıca davacının da ispat edilmiş bir zararının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili ile ihbar olunan ... vekili temyiz etmiştir.1-Bir davada kararı temyiz hakkı, yalnız taraflara veya hüküm ile kendisine mükellefiyet yüklenen veya bir hakkı ihlal edilen kimseye veyahut kanunun açıkça belirttiği mercilere aittir. Temyiz isteminde bulunan ... tazminat istemine konu davada ihbar olunan konumunda olup, ihbar dilekçesinin tebliğine rağmen, davaya müdahale etmemiştir. Mahkemece, aleyhine de hüküm kurulmamış olması karşısında, ihbar olunan vekilinin kararı temyiz etmede hukuki yararı bulunmadığından temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Dava, davalı bankanın özen yükümlülüğüne aykırı davranışı nedeniyle uğranıldığı iddia olunan zararın tahsili istemine ilişkin olup yukarıda yapılan özetten de anlaşılacağı üzere mahkemece, davalının herhangi bir kusurunun bulunmadığı ve davacının zararının da ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya elverişli bulunmamaktadır. Zira kural olarak, banka hesabına giren bir paranın hesap sahibine ya da onun talimatı ile üçüncü bir kişiye ödenmesi gerekmekte olup yapılan ödemenin usulüne uygun olduğunu ispat yükü de banka üzerinde bulunmaktadır. Öte yandan, açıklanan biçimde usulüne uygun ödeme yapılmamış olmakla birlikte hesap sahibinin usulsüz ödemeye zımnen ya da açık olarak icazet verdiğinin kanıtlanması halinde de banka sorumluluktan kurtulacaktır. Somut olayda, davacı tarafça usulsüz olduğu ileri sürülen ödemelere ilişkin belgeler celp edilmemiş, bu belgeler üzerinde davacının imzasının bulunup bulunmadığı tespit edilmemiştir. Bu itibarla, mahkemece, dava konusu ödemelere ilişkin belge ve dekontların celp edilerek bu belgeler üzerinde imza bulunup bulunmadığının, imza bulunmakta ise bunların davacıya ait olup olmadığının, şayet imzalar davacıya ait değil ise bu ödemeler için talimat verilip verilmediğinin tespit edilmesi, yapılan ödemelerin usulsüz olduğunun anlaşılması halinde söz konusu hesaba ilişkin ekstrelerin getirtilerek davacının bu işlemlere icazet verip vermediğinin ve varsa usulsüz işlemleri yapan kişinin davacı çalışanı olması halinde davacının müterafik kusurunun değerlendirilmesi ile oluşacak sonuç çerçevesinde karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik incelemeye ve yanılgılı değerlendirmeye dayalı olarak hüküm tesisi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan (1) nolu bentte açıklanan ihbar olunan ... vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, alınmadığı anlaşılan 103,00 TL temyiz başvuru harcının ve 27,70 TL başvuru ilam harcının ihbar olunan ...'den alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 27.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.