Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2658 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 17234 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada (Kapatılan) Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 17/06/2014 tarih ve 2013/275-2014/90 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacılar vekili, müvekkili şirket ile davalı banka arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesini, diğer müvekkili ...'in müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, müvekkillerince kredi borcuna karşılık değişik tarihlerde ödemeler yapılarak 05.02.2009 tarihinde davalı bankadan hesap dökümünün talep edilmesi üzerine, davalı bankaca kredi hesabı kat edilerek toplam 41.881,24 TL borcun ödenmesinin müvekkillerine ihtar edildiğini, temerrüde düşmemek için müvekkillerince anılan miktardaki para istirdat hakları saklı tutularak 09.02.2009 tarihinde yatırılarak hesaba itiraz edildiğini, müvekkillerinden temerrüde düşürülmedikleri halde % 50 faiz tahakkuku ve diğer kalem eklemeleri ile birlikte toplam 7.361,95 TL fazla tahsilat yapıldığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 7.361,95 TL alacağın reeskont faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacılar tarafından yapılan fazla ödeme olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre, davalı banka tarafından yasa ve sözleşmeye aykırı olarak fazla tahsilat yapıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, Genel Kredi Sözleşmesi'ne dayalı olarak davalı bankaca davacılardan fazla tahsilat yapıldığı iddiasına dayalı istirdat istemine ilişkindir. Davanın kabulüne dair kararın, eksik inceleme sonucu verildiği gerekçesiyle bozulması üzerine mahkemece bozmaya uyulmuş ise de, bozma gereği yerine getirilmemiştir. Dairemiz bozma ilamında davalı bankanın bilirkişi raporuna itirazlarının bankacılık uygulaması, taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi ve yasalar ile birlikte değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiş, ancak hükme esas alınan ek raporda bu yönde bir inceleme yapılmamıştır. Bu itibarla, mahkemece yeni bir bilirkişi heyetinden, gerektiğinden tahsilatın dayanağı olan belgeler getirtilmek suretiyle, davalı tarafın itirazlarını karşılayan ve bozma ilamında belirtilen hususları değerlendiren rapor alınması ve hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulması için kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 26/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.