Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2595 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 12794 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : TEKİRDAĞ 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 28/12/2012NUMARASI : 2012/576-2012/616Taraflar arasında görülen davada Tekirdağ 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 28/12/2012 tarih ve 2012/576-2012/616 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, Tekirdağ 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 25/09/2008 tarihli, 2008/483 esas, 2008/754 karar sayılı ilamı ile dava konusu edilen çekin iptaline karar verildiğini, kararı temyiz ettiklerini, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 18/10/2011 tarihli, 2010/2907 esas, 2011/14135 karar sayılı ilamı ile çek iptaline ilişkin kararının ilam olmayıp tespit niteliğinde olduğunun belirtildiğini ileri sürerek, çek iptali kararının ortadan kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, Tekirdağ 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin görevsizlik kararının ardından, davacı vekilinin gönderme talebine ilişkin iki dilekçesi olduğu, ilk dilekçenin kısa kararın tefhimi ile aynı tarihi taşıdığı, ikinci dilekçenin ise kararın tebliğ tarihi olan 06/08/2012 tarihinden çok sonra, kesinleşme tarihi olan 22/08/2012 tarihinden de sonra 13/09/2012 tarihli olduğu, Tekirdağ 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin gönderme yazısında hangi dilekçenin esas alınarak talebin süresinde kabul edilip, gönderildiğine ilişkin dosyada bir açıklık olmadığı, müzekkere ile dosya gönderilirken hangisinin esas alındığı ve neye göre süresinde kabul edilip edilmediğinin anlaşılmadığı, ilk dilekçenin geçerli sayılması halinde talebin süresinde, ikinci dilekçenin geçerli sayılması halinde ise gönderme talebinin süresinde olmadığı, bir hakkın doğmadan kullanılamayacağı gerekçesiyle, davacının davası talep üzerine mahkemeye gönderilmiş ise de yasal sürede olmadığından bir karar verilmesine yer olmadığına, dosyanın ilgili mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.1- Davacı vekili, Tekirdağ 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 25/09/2008 tarihli, 2008/483 Esas, 2008/754 Karar sayılı ilamı ile dava konusu edilen çekin iptaline karar verildiğini, bu kararın ilam vasfında olmayıp tespit niteliğinde olduğunu ileri sürerek, çek iptali kararının ortadan kaldırılmasını talep etmiş, mahkemece yapılan yargılama sonunda yukarıda değinilen gerekçe ile karar verilmesine yer olmadığına ve dosyanın görevsizlik kararı veren mahkemeye gönderilmesi yönünde hüküm kurulmuştur. Dosya içeriği incelendiğinde, davacı vekilinin Tekirdağ 2. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından verilen görevsizlik kararı üzerine süresi içerisinde tahrik dilekçesi verdiği, buna karşın davalı tarafça yapılan temyiz işlemi üzerine dosyanın Yargıtay incelemesinden geçerek hükmün onandığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar mahkeme karar gerekçesinde, bir hakkın doğmadan kullanılamayacağı gerekçesine yer verilmişse de yerleşik Yargıtay uygulaması gereğince, görevsizlik kararı üzerine, hükmün kesinleşmesi beklenmeksizin taraflarca verilen tahrik dilekçesinin süresinde olduğu kabul edilmektedir. Bu durumda mahkemece, davacı vekili tarafından verilen tahrik dilekçesinin usulüne uygun ve süresinde olduğu göz önüne alınmaksızın, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş kararın bozulması gerekmiştir 2- Kabul biçimi itibariyle, bir an için davacı vekili tarafından verilen tahrik dilekçelerinin süresinde olmadığı kabul edilse dahi bu durumda davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, karar verilmesine yer olmadığına hükmedilip dosyanın görevsizlik kararı veren mahkemeye gönderilmesi dahi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle de bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 14.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.