Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 258 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 15580 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... Sulh Hukuk Mahkemesi’nce verilen 28.09.2011 tarih ve 2009/911-2011/1040 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı ... tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili asıl ve birleşen davada, müvekkilinin iki adet bono nedeniyle davalıların murisi ...'dan 4000 DM alacaklı olduğunu, borçlu hakkında yapılan takibe itiraz edildiğini, borçlunun ölmesi nedeniyle itirazın iptali davasında mirasçısı davalılara tebligat yapıldığını, davalıların davaya cevap vermeyip, borca itiraz etmediklerini, dava sonunda itirazın iptaline ve takibin devamına karar verildiğini, işlemden kaldırılan takip yenilenmiş ise de İcra Hukuk Mahkemesi tarafından davalı ... hakkındaki yenileme işleminin iptal edildiğini ileri sürerek, şimdilik kaydıyla, öncelikle 4.000 DM karşılığı 2.051 Euronun 28/09/2000 tarihinden itibaren dövize uygulanan mevduat faizi ile, bu mümkün değilse icra takibinde talep edilen dövizin karşılığı olan 1.350 TL'nın 28/09/2000 tarihinden itibaren yasal faizi, bu da mümkün olmazsa 2.051 Euronun dava tarihindeki karşılığı olan 4.515 TL'nın 28/09/2000 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı ... vekili, bonoların vade tarihlerinden itibaren oniki yıl geçtiğini, davanın zamanaşımına uğradığını,dava konusu senetlerin asıl borçlusunun davalı ... olduğunu,aynı senetlere dayanılarak davalı ... hakkında başlatılan takibin derdest olduğunu, savunmuştur.Davalılar ... ve ..., davacıya borçları bulunmadığını savunmuşlardır.Davalı ...'nın dava tarihinden önce öldüğü anlaşılmıştır.Mahkemece, iddia,savunma, toplanan kanıtlar, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalılardan ...'nın dava tarihinden önce öldüğü, davalı ...'nin zamanaşımı savunmasının haklı bulunduğu, davacının 4.000 DM'nin icra işleminin yapıldığı tarihteki karşılığı olan 1.350TL'nın dava tarihinde ulaştığı meblağın tahsilini istediği, bilirkişi tarafından hesaplanan 10.085.84 TL'nın davacının asıl ve ek davada talep ettiği alacağının karşılığı olduğu, diğer iki davalının bu alacaktan davacıya karşı sorumlu oldukları gerekçesiyle, davalılar ... ve ... hakkındaki davanın kabulüne, 5.042,92 TL'nın davalı ...'ten, 5.042,92 TL'nın davalı ...'dan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, davadan önce ölen ... hakkındaki davanın husumet nedeniyle, davalı ... hakkındaki davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili ile davalı ... temyiz etmiştir.1- Dava, alacak istemine ilişkindir. Karar tarihinde yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK'un 8/1. maddesi gereğince 28.08.2009 dava tarihi itibariyle 7.080 TL'nı geçmeyen davalarda Sulh Hukuk Mahkemesi görevli olup, 28.09.2011 karar tarihi itibariyle bu sınır 7.780 TL'dır. Mahkemece benimsenen bilirkişi raporunda davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili talep edilen toplam alacak tutarının 10.085,84 TL olduğu belirtildiğine göre, mahkemenin görev sınırının bu tutar dikkate alınarak belirlenmesi gerekirken, mahkemece, belirlenen alacağın aleyhine hüküm tesis edilen iki davalıya eşit şekilde paylaştırılması suretiyle Sulh Hukuk Mahkemesinin görev sınırında kaldığı kabul edilerek işin esasının incelenmesi suretiyle, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün görev yönünden bozulması gerekmiştir.2- Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekili ile mümeyyiz davalı ...'in temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA,(2) numaralı bentte açıklanan nedenle davacı vekili ile mümeyyiz davalı ...'in temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz eden davalı ve davacı ...'e iadesine, 09.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.