Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 2499 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 17926 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 01/07/2014 tarih ve 2014/214-2014/523 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin önceden davalı sigorta şirketinin acenteliğini yaptığını, bir kısım sigorta poliçesinin tanzim edilmesinden sonra ilgililerin vazgeçtiğini, bu hususun liste halinde davalının Bölge Müdürlüğü'ne bildirildiğini ve anılan poliçelerin iptalinin istendiğini, ancak davalının bu poliçeleri iptal etmediğini, sanki poliçe bedelleri tahsil edilmiş gibi de müvekkiline borç tahakkuk ettirilip aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlattığını ileri sürerek müvekkilinin acentelik sözleşmesinden dolayı borcu bulunmadığının tespitini, ipoteğin fekkini, %40 tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, acentelik sözleşmesindeki hükmün hilafına davacının iddia ettiği gibi Bölge Müdürlüğü'ne poliçe iptali talebi yapılmadığını, sadece 01.11.2004 tarihinde müvekkiline ulaşan tarihsiz yazısı dışında bir talebinin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyularak iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında ihtilaf çıkması halinde sigorta şirketinin defter ve kayıtlarının herhangi bir belge ibrazına gerek olmaksızın delil teşkil edeceği şeklinde delil sözleşmesi yapıldığı, buna göre düzenlenen bilirkişi heyeti raporuna göre davacının 12.426,87 TL borçlu olduğu, davacının davalı şirkete gönderdiği bazı poliçelerin iptal edildiğine ilişkin yazı ekinde, sözleşmenin 9/a maddesi uyarınca poliçe ve zeyilnamelerin bütün kopyalarının ve bunlara ait bütün evrakların gönderilmesi gerektiği halde, davacının bu maddeye uygun iptal isteminde de bulunmadığı, bu durumda sözleşmenin 15/b maddesine göre poliçe ve zeyilnamelerin primlerinin esas itibariyle nakden ve peşin olarak tahsil edileceğine ilişkin hüküm ile acentelik sözleşmesinin diğer hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, davacının, düzenlediği ve usulüne uygun olarak iptal edilmeyen poliçe ve zeyilnameler karşılığı tahsil edilmesi gereken primlerden sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davacının davalı şirket tarafından aleyhine icra takibi yürütülen İnegöl 2. İcra Müdürlüğü'nün 2005/2029 E sayılı takip dosyasında takip konusu edilen asıl alacak yönünden 502,88 TL borçlu olmadığının tespitine, davacının 12.426,87 TL'lik kısma dair isteminin reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 25/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.