MAHKEMESİ : MUĞLA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ(TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA)TARİHİ : 01/03/2012NUMARASI : 2009/361-2012/163Taraflar arasında görülen davada Muğla 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 01/03/2012 tarih ve 2009/361-2012/163 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 11/02/2014 günü hazır bulunan davacı vekili Av.S. K. ile davalı A. Sigorta A.Ş. vekili Av.Ş. K. ve diğer davalı İş Finansal Kiralama A.Ş. vekili Av.G. C. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili şirketin 12.12.2005 tarihli finansal kiralama sözleşmesi ile kiracısı bulunduğu mermer fabrikasının, davalı A. Sigorta A.Ş'ne işyeri sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, mermer fabrikasında bulunan postal vincin 28.06.2008 tarihinde sert fırtına ve hortum sonucunda zarar gördüğünü, meydana gelen hasarın davalılarca karşılanmadığını ileri sürerek, şimdilik 30.000 TL'nin temerrüt faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekilleri, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, taraflar arasındaki finansal kiralama sözleşmesinin 8/c, 8/f ve 10. maddeleri ile Finansal Kiralama Kanunu'nun 13, 14 ve 17. maddeleri gereği davacının davalı finansal kiralama şirketinden talep hakkının bulunmadığı, yargılama sırasında devir süresi olan 47 ayın dolması ile kiralanan mermer fabrikasının mülkiyetinin davacıya intikal ettiği, bu nedenle davalı sigortacıdan tazminat talep etme hakkının davacıya ait olduğu, ancak davacı şirkete ait fabrikanın elektriklerinin 06.04.2007 tarihinden beri kesik bulunduğu, bu tarihten itibaren vincin faal olmadığı dikkate alındığında, makinenin poliçe genel şartlarının 1. maddesinde belirtilen normal çalışır vaziyette bulunmadığı, ayrıca somut olayda teminat dışı kalan hallerden olan sigortalı şeylerin periyodik bakımlarının yaptırılmadığı, kirlendiği, kalite kaybına uğradığı hususlarını da davalı sigortacının ispat etmiş sayılması gerektiği, bu nedenle postal vinçte meydana gelen hasarın teminat dışı bulunduğu gerekçesiyle davalı İş Finansal Kiralama A.Ş. hakkındaki davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile davalı A. Sigorta A.Ş. hakkındaki davanın esastan reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışından kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Ancak dava, makine kırılması sigortası sözleşmesine dayalı alacağın tahsili istemine ilişkindir. Her ne kadar davacıya ait taşınmaz, davalı sigortacıya 15.12.2007-15.12.2008 tarihleri için işyeri sigortası sözleşmesi ile sigorta ettirilmişse de, dava konusu makine, aynı tarihleri içeren başka bir poliçe ile makine kırılması sigortası kapsamında teminat altına alınmıştır. Dolayısıyla uyuşmazlığa Makine Kırılması Sigortası Genel Şartlarının (MKSGŞ) uygulanması gereklidir. Öncelikle mahkemenin davacıya ait fabrikanın 06.04.2007 tarihinden itibaren elektriklerinin kesik olduğuna, vincin de bu tarihten itibaren faal olmadığından normal çalışır vaziyette bulunmadığı, bu nedenle de MKSGŞ'nin 1. maddesi uyarınca dava konusu hasarın teminat kapsamında olmadığına dair kabulü doğru değildir. Çünkü anılan genel şartlar hükmünde, normal çalışır halde iken veya aynı işyerinde temizlenme, revizyon veya değiştirme esnasında veya “dururken” ani ve beklenmedik her türlü sebepten meydana gelen hasarların teminata dahil olduğu belirtilmiştir. O halde anılan hüküm uyarınca hasarın teminat kapsamında olması için makinenin mutlaka çalışır halde bulunmasına gerek yoktur. Makinenin durduğu sırada meydana gelen hasarlar da teminata dahildir. Dolayısıyla dava konusu hasarın bu nedenle teminat dışı olduğu söylenemez. Yine mahkemenin sigortalı aracın kirlendiği, paslandığı ve kalite kaybına uğradığı için dava konusu hasarın teminat kapsamında olmadığına dair kabulü de yerinde değildir. Zira anılan nedenler dava konusu sigorta poliçesinde sadece Grev, Lokavt, Kargaşalık, Halk Hareketleri, Terör Klozu konusu olaylar sırasında meydana gelen zararlar için teminat dışı haller olarak sayılmıştır. Bu kloz kapsamında meydana gelmeyen dava konusu olayda, anılan hükmün uygulanma yeri bulunmamaktadır. Her ne kadar mahkemenin sigortalı vincin periyodik bakımlarının yaptırılmamasının, hasarın teminat kapsamı dışında kalmasına neden olacağına dair kabulünde bir isabetsizlik yoksa da, davalı sigorta şirketince bu durumun varlığı iddia ve ispat edilebilmiş değildir. Diğer bir deyişle davalı sigorta şirketi hasar bedelini ödemeyi bu nedenle reddetmemiş, kaldı ki vincin periyodik bakımlarının yaptırılmadığını ispat da edememiştir. Dolayısıyla mahkemenin bu ret gerekçesine de itibar edilemez. Davacı vekili hasarın fırtına ve hortum sonucunda oluştuğunu, davalı sigorta şirketi de hasarın teminat kapsamı dışında olduğunu savunmuştur. HSGŞ'nin 1. maddesi j bendi uyarınca, sert esen rüzgar nedeniyle meydana gelen hasarın temin edilebilmesi için bu rüzgarın fırtına ve kasırga boyutunda olması gereklidir. O halde taraflar arasındaki uyuşmazlığın bu maddeye göre çözümlenmesi gereklidir. Mahkemece bu konuda yapılan inceleme ise hüküm kurulması için yeterli değildir. Zira öncelikle fırtına klozuna göre fırtınanın 17,1 m/sn hızındaki rüzgar olarak tanımlandığı bildirilmişse de bu konudaki özel şart hükmü dosyaya sunulmamıştır. Yine Yatağan Meteoroloji Müdürlüğü'nce 28.06.2008 tarihinde rüzgarın hızının 12,6 m/sn olduğu, Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü'nün 07.12.2010 tarihli yazısında da rüzgarın bu bölgede kısa süreli ve lokal olarak 12,6 m/sn ve üzerinde esebilmesine uygun meteorolojik şartların mevcut bulunduğu bildirilmiş, ayrıca tespit isteyen davacı vekilince, delil tespiti dosyasında 06.11.2008 tarihinde yapılan keşifte, rüzgarın 12,6 m/sn hızında ve kuvvetli rüzgar statüsünde olduğu kabul edilmiştir.Mahkemece bu konuda da bir inceleme yapılmamıştır. Bu durum karşısında mahkemece, taraflar arasındaki uyuşmazlığın HSGŞ'nin 1. maddesi j bendi uyarınca, yukarıda açıklanan şekilde incelenip değerlendirilmesi, tarafların bu konuda sunduğu tüm delillerin toplanmasından sonra, meydana gelen hasarın teminat kapsamında olup olmadığının belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye ve yanılgılı değerlendirmeye dayanılarak, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 13/02/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.