MAHKEMESİ : İZMİR 1. SULH HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 16/05/2013NUMARASI : 2012/287-2013/468Taraflar arasında görülen davada İzmir 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nce verilen 16.05.2013 tarih ve 2012/287-2013/468 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı, davalı firmanın uçağı ile İzmir'den Van'a gittiğini, Van Havalimanı'nda içinde kaliteli giyim ve elektronik eşyalarının bulunduğu valizin teslim edilmediğini, valizinin gecikmeli olarak tesliminden dolayı müvekkilinin maddi ve manevi olarak zarara uğradığını ileri sürerek, 4.000 TL'nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı ve ailesinin serbest bagaj hakkının üzerindeki bagaj için ek ücret ödemeleri gerektiğini, aksi takdirde fazla bagajlarının uçağa alınmayacağını bilmelerine rağmen taşıma sözleşmesini sona erdirmeyip bu şekilde uçmayı tercih ettiklerini, maddi zarara ilişkin belge sunulmadığını, manevi tazminatın koşullarının da oluşmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı ve ailesinin 5 adet bagajı kabul edildikten ve yolcular uçağa gönderildikten sonra tam olarak anlaşılamayan bir nedenle fazla bagajın gündeme geldiği ve davacının bir adet bagajının alıkonulduğu, bir an için davalının savunması kabul edilse bile, fazla bagajın kilosunun davalı kayıtlarında dahi ihtilaflı olduğu, anlaşıldığı kadarı ile davalı şirketin davacının bagajını alıkoyduktan sonra bagajı Van Havalimanı'na göndermek istediği ancak gün ve saati uygun olmadığından davacının bunu kabul etmeyerek İran'a hareket ettiği, davacının alıkonulan bagajında kişisel eşyalarının ve bilgisayarının bulunmasının ve İran'da kaldığı sürede bunlara ihtiyaç duyacağının tabi olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 674,20 TL maddi, 3.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2-Ancak, dava taşıma sözleşmesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece manevi tazminata hükmedilmişse de 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 49. maddesinde gösterilen koşulların somut olayda oluştuğundan söz edilemez. Her sözleşmeye aykırılık tek başına manevi tazminatı gerektirmez. Manevi tazminata hükmedilebilmesi için aynı zamanda kişilik haklarına yönelik bir saldırının da mevcudiyeti gerekir. Somut olayda, davacının şahsi haklarının saldırıya uğradığı ve zedelendiği ispat edilmediğinden manevi tazminat isteminin reddi gerekirken kabulü doğru görülmemiş, kararın temyiz eden davalı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin saur temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 13.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.