ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 23/10/2013 tarih ve 2013/34-2013/668 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 24/02/2015 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında.... arası yapılacak taşıma için 14.04.2011 tarihli taşıma sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin 15. maddesinde taşıma ücretinin 55.000 USD olarak kararlaştırıldığını, 17. maddesinde taşımanın iptali halinde navlunun %40’ı oranında ceza ödeneceğinin öngörüldüğünü, davalı şirket adına ...’in 17.05.2011 günü söz konusu taşımanın iptal edildiğini bildirdiğini, sözleşmede kararlaştırılan şarta göre taşıma bedelinin %40’ı olan 22.000 USD’nin davalı şirketçe ödendiğini, davalı şirketin üç ay sonra 08.08.2011 tarihinde aynı emtianın taşınmasını tekrar talep ettiğini ve 15.000 USD gönderdiğini, davacı şirketin taşımayı gerçekleştirecek araç plakalarını ve şoförleri belirleyerek e-posta yolu ile 16.08.2011 günü davalı şirket yetkilisine bildirildiğini, bu taşımanın da davalı şirketçe 25.08.2011 günü iptal edildiğini, davacı şirketin iptal edilen ikinci taşımaya ilişkin navlun bedeli 55.000 USD’nin %40’ı olan 22.000 USD cezai şart ödemesi gerektiğinden 08.08.2011 günü yapılan 15.000 USD ödeme düşüldükten sonra kalan 7.000 USD için 03.10.2011 günü fatura tanzim edildiğini, 6.maddeye göre yükleme sarf malzemesi için harcanan 3.000 USD için de 03.10.2011 günlü fatura tanzim edildiğini, anılan faturaların ödenmemesi üzerine başlatılan takibe davalının haksız yere itiraz ettiğini ileri sürerek, asıl alacak kalemi olan 10.000 USD’ye yönelik kısmın, işleyecek faiz oranının yıllık %5 faiz uygulanmasına yönelik kısmın iptaline, %20’den az olmayacak şekilde inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, taraflar arasında düzenlenen 14.04.2011 tarihli sözleşmenin geçersiz olduğunu, sözleşme incelendiğinde müvekkili şirket adına atılan imzanın şirket yetkililerine ait olmadığını, davacı şirketin müvekkili tarafından yapılan 15.000 USD’lik ödemeyi kayıtsız şartsız kabul ettiğini, sözleşmenin aynı hüküm ve şartlarla yenilendiği kabul edilse de cezai şartın bir kere ödeneceğini, navlun bedeline ilişkin ödemenin cezai şart için hapsedilemeyeceğini, müvekkilinin ödemeyle yükümlü olmadığı halde ödeme yapmasının iyi niyetini sergilediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı vekilinin sözleşme altındaki imzanın, davalı şirket temsilcilerine ait olmadığını 16.07.2013 tarihli celsede kabul ettiği, sözleşme altındaki imza davalı şirket yetkililerine ait değilse bile davalı tarafın 17.05.2011 tarihinde gerçekleşen birinci iptalden sonra sözleşmenin 17.maddesine göre kararlaştırılan navlun ücretinin %40’ı oranındaki 22.000,00 USD’yi davacıya ödediği, 25.08.2011 günü gerçekleşen ikinci iptal sebebi ile de 15.000,00 USD ödeme yaptığı sabit olduğundan davacının dayandığı 14.04.2011 tarihli taşıma sözleşmesinin davalı tarafça benimsendiğinin kabulü gerektiği, sözleşmenin 6.maddesi ile yükleme için gerekli olan masrafların ayrıca fatura edileceğinin kararlaştırıldığı, ikinci iptalden dolayı cezai şart olarak 15.000,00 USD ödendiği, bakiye 7.000,00 USD cezai şart alacağı ile 3.000,00 USD yükleme için yapılan masraflardan kaynaklanan davacı alacağının ödenmediği, davacı ticari defterlerinin .... mevzuatına göre tutulduğu, basit usulde muhasebeleştirildiği, takip dayanağı iki adet faturanın defterlerinde kayıtlı olduğu, davalının ticari defterleri TTK'nın 64. maddesine göre usulüne uygun tutulmuş ise de HMK'nın 222/3. maddesine göre davalı ticari defterlerinin lehine kesin delil olarak kabul edilebilmesi için karşı taraf ticari defterlerinde aykırı kayıt bulunmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt bulunmaması gerektiğinden davanın kabulüne, davalının asıl alacak 10.000,00 USD’ye yaptığı itirazının iptaline, takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun'un 4/(a) maddesi gereğince faiz oranı uygulanmak sureti ile devamına, İİK'nın 67. maddesi gereğince hesaplanan 2.000,00 USD icra inkar tazminatının tahsil tarihindeki TL karşılığının davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.1-Dava, taraflar arasında ............... arasında yapılacak taşımanın iptali nedeniyle cezai şart alacağı ve yükleme masraflarının tahsili amacı ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı vekili, taraflar arasında Perm(Rusya)-Ankara arası yapılacak taşıma işi için 14.04.2011 tarihli taşıma sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin 15. maddesinde taşıma ücretinin 55.000 USD olarak kararlaştırıldığını, 17.maddesinde taşımanın iptali halinde navlunun %40’ı oranında ceza ödeneceğinin öngörüldüğünü, sözleşme konusu taşımanın 17.05.2011 tarihinde iptal edildiğini, sözleşmede öngörülen şarta göre taşıma bedelinin %40’ı olan 22.000 USD’nin davalı şirketçe ödendiğini, davalı şirketin üç ay sonra 08.08.2011 tarihinde aynı emtianın taşınmasını tekrar talep ettiğini ve 15.000 USD gönderdiğini, davacı şirketin taşımayı gerçekleştirecek araç plakalarını ve şoförleri belirleyerek e-posta yolu ile davalıya bildirmesine rağmen bu taşımanın da davalı şirketçe iptal edildiğini ileri sürerek, ikinci taşımanın iptali nedeniyle de navlun bedeli 55.000 USD’nin %40’ı olan 22.000 USD cezai şart ödemesi gerekirken 15.000 USD ödendiğini, bakiye 7.000 USD cezai şartın ve sözleşmenin 6. maddesine göre yapılan yükleme sarf malzemesi için harcanan 3.000 USD için kesilen faturaların ödenmediğini iddia etmiştir. Mahkemenin kabulünde olduğu üzere birinci taşımaya ilişkin 14.04.2011 tarihli sözleşme altındaki imzanın davalı şirket temsilcisine ait olmadığı davalı tarafça savunulmuş ise de anılan sözleşmeye dayanılarak ödeme yapılmakla bu sözleşme davalı tarafça benimsenmiştir. Ancak uyuşmazlık taraflar arasında kararlaştırılan ikinci taşımanın iptali nedeniyle cezai şart alacağı ve bu ikinci taşıma nedeniyle yapıldığı iddia olunan yükleme sarf masrafından kaynaklanmaktadır. BK hükümleri uyarınca cezai şart asıl borca bağlı feri-yan bir edimdir. Cezai şart asıl borcu doğuran sözleşme ile birlikte veya sonradan kararlaştırılabilir. Cezai şart istenebilmesi için asıl borca bağlı cezai şart konusunda taraf iradelerinin bu yönde örtüşmesi gerekmektedir. Somut uyuşmazlıkta davacı tarafça ikinci taşımaya ilişkin cezai şart kararlaştırıldığını, tarafların iradelerinin bu yönde birleştiğini gösterir yasal herhangi bir delil getirilmemiştir. Yine davacı tarafça ikinci taşıma için yükleme masrafı talebinde bulunulmuş ise de bu masrafın ne olduğu, neden kaynaklandığı açıklanıp, buna dair belge ve somut deliller ortaya konulmadan salt davacının davalıya kestiği faturaya dayalı olarak masraf talebinin de kabulü doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.2-Bozma neden ve şekline göre, davalı vekilinin icra inkar tazminatına yönelik temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek olmadığına karar vermek gerekmiştirSONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin icra inkar tazminatına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gerek olmadığına, takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 24/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.