Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 245 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 17123 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 24/05/2012NUMARASI : 2008/119-2012/160Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 24.05.2012 tarih ve 2008/119-2012/160 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, davalının, müvekkilinin inhisari lisans hakkına sahip olduğu plastik şişe tasarımlarını taklit ederek kullandığını, davalının bu eyleminin müvekkilinin tasarım hakkına tecavüz teşkil ettiğini ileri sürerek tecavüzün tespitini, önlenmesini, tasarımdan doğan haklara tecavüz suretiyle üretilen veya ithal edilen ürünlere, bunların üretiminde doğrudan doğruya kullanılan araçlara el konulmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı tasarımlarının harcı alem olduğunu, müvekkili tasarımının davacı tasarımından farklı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu tasarımların, plastik saplı taşıyıcı bidon vasfında ve bunun üzerinde yer alan etiket, renk gibi grafiksel ögelerden oluşan plastik şişeler olduğu, ambalaj tasarımında ayırdediciliğin, ambalajı oluşturan tasarım ögelerinin toplam değeri ile belirleneceği, bu yaklaşım ile yapılan incelemede davalı tasarımının davacı tasarımlarının taklidi olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davalı tarafından davacının tasarım hakkına tecavüz edildiğinin tesbiti ile önlenmesine, davacı adına tescilli olan tasarım belgesine tecavüz teşkil eder nitelikteki davalı tarafça üretilmiş ürünlerin toplatılmasına ve el konulmasına karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.1- Dava, endüstriyel tasarıma tecavüzün tespiti ve men'i istemine ilişkin olup, davacı, davada inhisari lisans hakkına sahip olduğu şişe tasarımına dayanmıştır. 554 sayılı KHK'nın 41/8. maddesinde, aksi sözleşmede kararlaştırılmamışsa, inhisari lisansa sahip olan kişinin, üçüncü bir kişi tarafından, tasarım sahibinin tasarımdan doğan haklarına tecavüz edilmesi durumunda tasarım sahibinin bu Kanun Hükmünde Kararname uyarınca açabileceği davaları, kendi adına açabileceği düzenlemiştir. Ancak, davacı tarafından dosyaya ibraz edilen, davacı ile dava dışı şirket arasında imzalanan inhisari lisans sözleşmesinde, davacıya inhisari lisans hakkı tanınan hususlar arasında, davacının dayandığı tasarımların bulunmadığı anlaşılmıştır. Davalı da bilirkişi ek raporuna karşı beyanlarını içeren dilekçesinde, anılan hususu belirterek davacının aktif dava ehliyeti olmadığını savunmuş, bunun üzerine mahkemece dava konusu şişe tasarımları hakkında lisans sözleşmesi bulunup bulunmadığı TPE'den sorulmuş ve cevaben dava konusu tasarımlarla ilgili lisans sözleşmesi olmadığı bildirilmiştir. Bu durumda, aktif dava ehliyeti ile ilgili bu hususun karar yerinde tartışılmadan işin esasına girilmesi doğru olmamış kararın bu nedenle davalı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir. 2- Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) no'lu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, (2) no'lu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 08.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.