Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 244 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 8314 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : İSTANBUL 4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 14/03/2013NUMARASI : 2011/286-2013/37Taraflar arasında görülen davada İstanbul 4. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 14/03/2013 tarih ve 2011/286-2013/37 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava, 6100 sayılı Kanun'un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK'nın 3156 sayılı Kanun ile değişik 438/1 maddesi hükmü gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi Meltem Akdeniz tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin P. HOTEL+şekil ibareli tanınmış markasının bulunduğunu, davalının ise N. P. HOTEL ve N. POİNT ibarelerini adına tescil ettirdiğini, markalar arasında iltibas tehlikesinin bulunduğunu, eylemin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürerek davalı adına tescilli 2006/28279 ve 2007/38790 sayılı markaların hükümsüzlüğünü, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespitini, menini, internet alan adının iptalini ve hükmün ilanını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, taraf markalarının benzer olmadığını, P. ibaresinin otelcilik sektöründe zayıf bir marka olduğunu ve pek çok kullanımının bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı markasının tanınmış marka olmadığı, P. ibaresinin turizm ve otelcilik sektöründe başına ya da sonuna sözcük veya şekiller eklenerek çok yaygın olarak kullanıldığı ve bu ibarenin turizm sektöründe ayırt ediciliğinin çok zayıf olduğu , davacıya ait markanın P. HOTEL+şekil biçiminde olup markadaki şekil unsuru daha ön planda olduğu, bir bütün olarak bakıldığında taraf markaları arasında karıştırılma ihtimali bulunmadığı, davalının kullanımı tescile dayalı bir kullanım niteliğinde bulunduğundan marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin söz konusu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, davalı markalarının, iltibas tehlikesi bulunduğu gerekçesiyle, hükümsüzlüğü istemine ilişkin olup, mahkemece “P.” ibaresinin, turizm ve otelcilik sektöründe ayırt ediciliğinin zayıf olduğu, taraf markalarının benzemediği, iltibas tehlikesi bulunmadığı gerekçesiyle hükümsüzlük davasının reddine karar verilmiştir. Ancak, davacının “P. HOTEL+şekil” ibareli markası tescilli olup, hükümsüz kılınıncaya marka olarak korunur. Taraf markaları 43. sınıfta tescilli olup, davacının markasında esas unsur olarak yer alan “P.” ibaresi aynen davalı markalarında da yer aldığından, taraf markaları arasında 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi anlamında ilişkilendirme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunduğunun kabulü gerekir. Bu itibarla mahkemece davalı markalarının hükümsüzlüğüne ilişkin davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesi doğru olmamış kararın bu nedenle davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 08.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.