MAHKEMESİ : ... ...FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 20/06/2013NUMARASI : 2006/119-2013/125Taraflar arasında görülen davada ... ...Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 20/06/2013 tarih ve 2006/119-2013/125 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri ve ihbar olunan vekili tarafından istenmiş olup, bazı noksanlıkların ikmali için dosya mahalline gönderilmişti. Bu noksanlıkların giderilerek dosyanın gönderildiği anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 15/09/2015 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalı vekili Av. ... ... ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin çizerlik kariyerine büyük okuyucu kitleleri olan mizah dergilerinde devam ettiğini, müvekkiline ait çizgi romanların ana temasını oluşturan özgün fikir ve eserin davalıya ait "..." adlı ürünün reklam filmi "... ..." temasında izinsiz olarak kullanıldığını ileri sürerek, davalının tecavüzünün ref’ini, men‘ini, FSEK 68. maddesi gereğince şimdilik 5.000 TL maddi tazminat 40.000 TL manevi tazminatın temerrüt faizi ile tahsilini ve hükmün ilanını istemiş,ıslah dilekçesi ile maddi tazminat istemini 30.000 TL'ye yükseltmiştir.Davalı vekili, davacının fikri hak sahibi olmadığını savunarak, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna göre, kullanım şekli, oranı ve BK.50- 51. maddesi de dikkate alınarak maddi tazminatın 10.000 TL olarak takdir edildiği, FSEK'nın 68. maddesi de gözetilerek tazminat miktarının takdiren 2 misli arttırıldığı, fikirle birlikte davacı eserinin somut unsurlarının kullanıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Kararı, taraf vekilleri ile ihbar olunan ... ... Reklamcılık ve İletişim Hizmetleri Tic. A.Ş. vekili temyiz etmiştir.1-Bir davada kararı temyiz hakkı, yalnız taraflara veya hüküm ile kendisine mükellefiyet yüklenen veya bir hakkı ihlal edilen kimseye veyahut kanunun açıkça belirttiği mercilere aittir.Temyiz isteminde bulunan... ... Reklamcılık ve İletişim Hizmetleri Tic. A.Ş. talebe konu davada ihbar olunan konumundadır. İhbar dilekçesinin tebliğine, davaya müdahale etmek istemesine rağmen mahkemece davaya müdahilliği istemi hususunda olumsuz ya da olumlu bir karar verilmemiştir. Bu bağlamda mahkemece, karar başlığında davalı olarak gösterilmediği gibi aleyhine de hüküm kurulmamıştır. Ne var ki dosya bu hususta mahalline geri çevrilmesine rağmen temyiz dilekçesinde müdahillik istemine ilişkin olarak karar verilmemesi hususunda bir temyiz itirazı da bulunmaması karşısında ... ... Reklamcılık ve İletişim Hizmetleri Tic. A.Ş. vekilinin kararı temyiz etmede hukuki yararı bulunmadığından temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Taraf vekillerinin temyiz itirazlarına gelince; Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.3-Dava, davacıya ait çizgi romanın davalıya ait “...” adlı ürünün reklamında izinsiz kullanımı nedeniyle maddi manevi tazminata hükmolunması, tecavüzün ref'i ve önlenmesi istemine ilişkin olup, davacı tarafından mali hak ihlaline dayalı olarak 5846 sayılı FSEK'nın 68 nci maddesi hükmünce üç kat tazminat istenmesine rağmen mahkemece yazılı şekilde iki kat tazminata hükmedilmiştir.Oysa, eser üzerindeki mali haklara tecavüzün ref'i talebiyle açılan davada 5846 sayılı FSEK 68/1. fıkrası uyarınca, eser üzerindeki hak sahibi "sözleşme yapılmış olması halinde isteyebileceği bedelin veya emsal veya rayiç bedel itibariyle uğradığı zararın en çok üç kat fazlasını isteyebilir. Anılan madde de geçen üç katına kadar artırım seçeneğini kullanım yetkisi davacıya ait olup, mahkeme seçilen talebi değiştiremez. Çünkü, 01.01.1952 tarihinde yürürlüğe giren 5846 sayılı FSEK'nın 68. maddesinin 07.06.1995 tarih ve 4110 sayılı Kanun'la değiştirilmesinden önceki düzenleme biçimine göre, eser sahibi mali haklarına tecavüz durumunda mütecavizle bir sözleşme yapılması halinde talep edebileceği mutat bedelin en çok %50 fazlasını isteyebilmekteydi ve aynı maddenin (5). fıkrasına göre de %50 artırım koşulu mütecavizin kusurlu olması şartına bağlanmıştı. Sözkonusu (5). fıkra hükmü uyarınca, mütecavizin kusurunun bulunmaması halinde %50 artırıma hükmedilemeyeceği gibi, tarafların müşterek kusurlu olması durumunda ise hakimin mutat bedelin %50'sinin altında bir artırım yapmak konusunda da takdir hakkı bulunmaktaydı. (Prof. Dr.Halil Arslanlı, Fikri Hukuk Dersleri, 1954 s.218., Prof. Dr. Şafak N.Erel, Türk Fikir ve Sanat Hukuku, Ankara 1988, s.255).Ancak, 5846 Sayılı FSEK 68. maddesinin 07.06.1995 tarih ve 4110 sayılı Kanun ile değişikliğinden sonraki metninde "mutat bedel" kavramı "rayiç bedel", "%50 fazlasını isteyebilme" hakkı da "en çok üç katını isteyebilir" olarak değiştirilmiş ve söz konusu artırımın yapılabilmesini kusur şartına bağlayan 68. maddesinin (5). fıkrası da yürürlükten kaldırılmıştır. Böylece, mali hakların ihlali halinde eser sahibinin rayiç bedel üzerinden isteyebileceği artırım oranı mütecaviz aleyhine daha da ağırlaştırıldığı gibi bu artırımı kusur koşuluna bağlanması ve tarafların kusur oranlarına göre gerektiğinde %50'nin altında bir indirim yapmak konusunda hakime tanınan takdir hakkı ortadan kaldırılmıştır. (Prof. Dr. Şafak N. Erel, Türk Fikir ve Sanat Hukuku Ankara 1998, s.299). Uyuşmazlık tarihinde yürürlükte olan 1995/4110 sayılı Kanun'la değişik 5846 sayılı FSEK 68/1. fıkrasında düzenlenen bu durumda Kanun, rayiç telif ücretinin üç katını mütecavize ödeterek tecavüzün izlerinin tamamen silinmesini sağlamakta; ref'i gerçekleştirmektedir. (Ünal Tekinalp, Fikri Mülkiyet Hukuku, Dördüncü Bası, İstanbul 2005, s.303) Bu suretle de, hak sahibini zararını ispat külfetinden kurtarmak ve böylece ispat edilemeyen zararın eser sahibinin sırtında kalmasına engel olmak amaçlanmış, "sözleşme olması durumunda isteyebileceği miktarın üç kat fazlasını talep edebilir" diyerek tazminat hesabına açıklık getirilmiştir. (HGK 20.03.2002 tarih 176/214 sayılı, HGK 02.04.2003 tarih 260/271 sayılı kararları).Bu bakımdan, mahkemenin 5846 sayılı FSEK 68/1. fıkrası gereğince rayiç bedelin üç misli artırım yapılması suretiyle zararının giderilmesine ilişkin hak sahibi olan davacı talebinin makul olmadığı takdirde, daha az bir artırım yapılması hususunda (somut uyuşmazlıkta iki misli olarak) hakimin takdir hakkı bulunduğundan hareketle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle ihbar olunan ... ... Reklamcılık ve İletişim Hizmetleri Tic. A.Ş. vekilinin temyiz isteminin reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin ise diğer temyiz itirazlarının reddine, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1.178,12 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz eden ihbar olunan ve davacıya iadesine, 03/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.