MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasındaki dava sonucu verilen 09/10/2013 gün ve 2013/286 sayılı hükmün Dairemizce 31/03/2014 gün ve 2014/3320 E. 2014/6170 K. sayılı ilamla bozulması üzerine yukarıda tarih ve sayısı belirtilen direnme kararına ilişkin dava dosyası davacı vekili tarafından temyiz edilmekle 02.12.2016 tarih ve 6763 sayılı Yasa'nın geçici 4/1. maddesi uyarınca dosya Dairemize gönderilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı arasında ortaklık ilişkisi bulunduğunu, taraflar arasındaki bu ortaklık ilişkisine rağmen davalının ... ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nde kasıtlı olarak yanıltıldığını belirterek ve ortaklık durum belgesini delil olarak göstermek suretiyle müvekkili şirket aleyhine alacak davası açtığını, yabancı mahkemece, davalıdaki şirket hisse senetlerinin iadesine karar verilmeksizin 51.210,99 Euro'nun faiziyle birlikte müvekkili şirketten tahsiline karar verildiğini ve anılan yabancı mahkeme kararının tenfizine ilişkin kararın da Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiğini, tenfiz kararının kesinleşmesi üzerine davalının tenfiz davasındaki avukatının banka hesabına 10/06/2013 tarihinde 94.137,69 Euro karşılığı 235.967 TL ödemede bulunduklarını, davalının, yabancı mahkeme ilamındaki tüm haklarını tahsil etmesine rağmen elinde kalan müvekkili şirkete ait hisse senetlerini müvekkiline iade etmeyerek sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek, davalı uhdesindeki şirket hisse/pay senetlerinin bedelsiz olarak müvekkiline aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde şirket hisse senetlerinin borsa değerleri olan 23.449,60 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, davacı şirket ile davalı gerçek kişi arasında herhangi bir şirket ortaklık ilişkisinin bulunmadığı, suçtan kaynaklanan alacak talebi olduğu, davalının yanıltıldığı, suça maruz bırakılarak davalının şirkete para verdiği ve yabancı mahkemece kendi milli hukuku uygulanarak verilen paranın iade edilmesi gerektiğinin belirtildiği, Türk Hukukuna göre anonim şirket ortaklarının verdikleri sermaye payını şirketten geri isteyemeyecekleri ve hatta anonim şirketlerin de kendi sermaye paylarını satın ve devir alamayacakları, kesinleşmiş tenfiz kararına konu yabancı mahkeme ilamında kendi hukukundaki anonim şirketler hukuku ile değil haksız fiil hukuku hükümleri uygulanarak davalının, davacı şirketin hukuken ortağı olmadığı belirlenerek haksız fiil sonucu davalının davacı şirkete verdiği paranın davalıya iadesine karar verildiği ve böylelikletaraflar arasındaki ilişkinin ortaklık ilişkisi olmayıp haksız fiil ilişkisi olduğu belirlenerek kesinleşmiş tenfiz kararı ile bu hususun Türk Hukuku'nda kesin hüküm halini aldığı, davaya konu edilen şirket hisse senetleri şirketler hukuk veya ortaklık ilişkisi nedeniyle vs değil sırf haksız fiil ilişkisi nedeniyle davalının elinde bulunduğu, şirket ile ortakları arasındaki davaya asliye ticaret mahkemelerinin bakması gerektiği, ancak şirket ortağı olmayan bir kimse ile şirket arasındaki hisse senetleri ile ilgili davaya bakmaya genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle, dava dilekçesinin görev yönünden reddi ile görevsizlik kararı verilmiştir.Dairemizin 2014/3320 E-6170K sayılı ilamı ile, anonim şirket hisse senetlerine ilişkin düzenleme TTK'da yer almakta olup, 6102 sayılı TTK'nın 4. maddesi uyarınca da, tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın TTK'da öngörülen hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava sayılacağının hükme bağlandığı, görevsizlik kararı verilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile kararın bozulmasına karar verilmiş; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Dairemizce verilen 31.03.2014 gün ve 2014/3320 E. 2014/6170 K. sayılı bozma kararına karşı mahkemece verilen direnme kararının yerinde olduğu anlaşıldığından, 6763 sayılı Kanunun 43. maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK’nın 373. maddesinin 5. fıkrası uyarınca Dairemizin 31.03.2014 gün ve 2014/3320 E. 2014/6170 K. Sayılı kararının düzeltilerek, yerel mahkemenin 09.10.2013 tarihli 2013/202 E. 2013/286 K. sayılı kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Dairemizin 31.03.2014 gün ve 2014/3320 E. 2014/6170 K. sayılı kararının düzeltirek, 09.10.2013 tarihli 2013/202 E. 2013/286 K. sayılı usul ve yasaya uygun kararının ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 6,20 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 12/01/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.