Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 2276 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 8077 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ : FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada.... Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 16/04/2015 tarih ve 2015/28-2015/72 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin uzun yıllardır "...." ibaresini ticaret unvanı olarak kullandığını, bu şekilde tescilli tanınmış markalarının bulunduğunu, davalının müvekkilinin tescilli markalarıyla aynı sınıf mal ve hizmetler yönünden faaliyet gösterdiğini, ticaret unvanında "...." ibaresini kullandığını, internet sitesinde müvekkiline ait markasını logo olarak kullandığını ileri sürerek, davalının eylemlerinin 556 sayılı KHK uyarınca müvekkil şirketin marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespiti ile marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin durdurulmasına ve menine, davalının ticaret unvanındaki "...." ibaresinin sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı, davaya cevap vermemiştir.Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davalı şirketin tescilli ticaret unvanının kılavuz sözlüğünü oluşturan "...." ibaresi davacının tescilli marka ve ticaret unvanı ile iltibas ve tecavüz oluşturduğundan bahisle her ne kadar bozma öncesinde ticaret sicilden terkine karar verilmişsede davalı unvanının tescil edildiği 1996 tarihinden davanın açıldığı 16/08/2012 tarihine kadar geçen uzunca bir süre sessiz kaldığı gerekçesiyle marka hakkına tecavüz talebi yönünden davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.(1) Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.(2) Dairemizin 2014/10886 E, 2014/19866 K sayılı bozma ilamında davalı vekilinin, mahkemece tecavüzün tespiti ve önlenmesine ilişkin tesis edilen hükme yönelik temyiz itirazları reddedilmiş olup bu husus kesinleştiği halde, mahkemece marka hakkına tecavüze ilişkin davanın reddine dair hüküm kurulması ve buna bağlı olarak davacı aleyhine vekalet ücreti takdiri doğru görülmemiş, kararın bu nedenle temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 02/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.