MAHKEMESİ : .... .. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 15/09/2015NUMARASI : 2014/599-2015/714Taraflar arasında görülen davada .... .. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 15.09.2015 tarih ve 2014/599-2015/714 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı-karşı davalı ... ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, Denizcilik İhtisas Mahkemesi sıfatıyla açmış olduğu asıl dava ile; müvekkili ile davalı ... ... arasında imzalanan iş sözleşmesi uyarınca müvekkilinin davalı .... .... Ltd.'nin donatanı bulunduğu .... "...." isimli gemide kaptan olarak göreve başladığını, müvekkilinin iki kez geçirdiği rahatsızlık nedeniyle her defasında gemiden ayrılmak istediğini bildirmesine rağmen ticari kaygılar gerekçe gösterilerek ve baskı yapılarak müvekkilinin gemide kalmasının sağlandığını, ayrıca yükleten tarafından beyan edilenin, yasa dışı olması nedeniyle müvekkilinin 1 yılı aşkın süre Yemen'de tutuklu kaldığını, maddi ve manevi zarara uğradığını, müvekkilinin 45.000 ABD Doları ücret alacağının da ödenmediğini ileri sürerek, 409.251,50 ABD Doları maddi ve manevi tazminatın davalılardan tahsiline, 45.000 ABD Doları ücret alacağı bakımından davalı ..... Shipping Ltd'ye ait gemi üzerine kanuni rehin hakkı tesis edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, karşı davanın reddini istemiştir.Davalı vekili, asıl dava yönünden, müvekkili şirketin donatan adına geminin ücret mukabilinde yönetim işlerini yürüttüğünü, pasif dava ehliyeti bulunmadığını savunmuş, davanın esasına ilişkin olarak da davanın reddini istemiş, karşı davasında ise, davacının kasti davranışlarla gemiyi rotasından çıkararak sevk ve idaresinde bulunan gemiye ve yüke el konulmasına, personelin tutuklanmasına, Yemen'de bağlı bulunduğu yerde geminin yükü ile birlikte yağmalanmasına sebebiyet verdiğini ileri sürerek, 42.500 ABD Dolarının tahsilini talep ve dava etmiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu taleplerin Türk Ticaret Kanunu kapsamında kaldığından davaya bakmakla .... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin görevli olduğu, dava ve karşı dava açısından dava şartı noksanlığı gerekçesiyle, davanın usulden redddine karar verilmiştir.Kararı, davacı/karşı davalı vekili temyiz etmiştir.Asıl dava, kaptanın gemi donatanı ve acentesine karşı açtığı, maddi-manevi tazminat ve ücret alacağının tahsili ile gemi üzerinde kanuni rehin hakkı tanınması istemlerine ilişkin, karşı dava ise kaptanın görevinin ifası sırasındaki kusuru nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.Mahkemece, dava konusu taleplerin Türk Ticaret Kanunu kapsamında kaldığından davaya bakmakla ..... Ticaret Mahkemesi'nin görevli olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Somut olayda, asıl davada yabancı bayraklı gemide çalışan davacı, hizmet sözleşmesi ve iş hukuku hükümlerine dayalı olarak istemde bulunmuş, yine karşı dava da aynı hükümlere dayalı olarak açılmıştır. Hizmetin ifa edildiği geminin, Türk bayraklı olmayıp yabancı bayraklı olması nedeniyle uyuşmazlık, Türk bayraklı gemilerde bir hizmet akdi ile yapılan çalışmaları düzenleyen 854 sayılı Deniz İş Kanunu'nun 1. maddesi kapsamı dışında kalmaktadır. Bu durumda, taraflar arasındaki temel ilişkinin hizmet akdinden kaynaklanıp, uygulanacak hükümlerin de hizmet sözleşmesine ilişkin hükümler olduğu, uyuşmazlığın Türk Ticaret Kanununda öngörülen hususlardan da doğmadığı, davacı iş akdine dayalı olarak ücret alacağı ile maddi ve manevi tazminat isteminin yanı sıra kanuni rehin hakkı tanınması isteminde bulunmuş ise de kanuni rehin hakkının, asıl alacağa bağlı fer'i nitelikte bir hak olduğu nazara alındığında görev hususunun asıl alacağa göre belirlenmesi gerekmektedir. Bu durumda davaya konu uyuşmazlığın açıklanan nedenlerle genel mahkemelerin görevine girdiği gözetilmeksizin yazılı gerekçeyle görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı/karşı davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın davacı/karşı davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 02.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.