Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2258 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 14536 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : ANKARA 20. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 06/06/2012NUMARASI : 2007/17-2012/253Taraflar arasında görülen davada Ankara 20. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 06.06.2012 tarih ve 2007/17-2012/253 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili; davalılardan Bilal Büyükkakaya, A.. Ö.., İ.. Ş.., İ.. O.. ve H.. S..'ın müvekkili şirketin yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptıklarını, M.. Ö..'ün Genel Müdür vekili, M.. K..'un Genel Müdürü Yardımcısı, C.. C..'ın Muhasebe Müdürü, E.. B..'nun Muhasebe Müdürü, M.. Y..'nın Ticaret Müdürü olarak çalıştıklarını, şirketin 1991 yılından itibaren kampanyalardan otomobil sattığını, davalıların usulsüz ve karışık işlemleri nedeniyle şirketin zarara uğratıldığını, davalıların bilerek ve isteyerek yaptıkları işlemler nedeniyle yargılanarak mahkum olduklarını, bilirkişilerce ve Maliye Bakanlığı hesap uzmanlarınca yapılan incelemeler sonucunda şirketin 613.322,17 TL zarara uğratıldığını iddia ederek 613.322,17 TL zararın zarar tarihlerinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı H. S. vekili; müvekkilinin ceza yargılamasında beraat ettiğini, şirket kurucusu olmasına karşın hiçbir toplantıya katılmadığını, oturum ücreti almadığını, Konya'da oturduğunu, bu yüzden davacı şirketin kampanyalarından doğan zararıyla ilgisinin sorumluluğunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.Davalı M.. K.. vekili; müvekkilinin 15/03/1993 tarihinde işe başladığını, 26/08/1993 tarihinde şirketin kayyım yönetimine geçtiğini, 15/06/1993 günlü 45 sayılı yönetim kurulu kararı ile müvekkili dahil 3 kişiye yetki verildiğini, iki imzanın şirketi ilzam ettiğini müvekkilinin kusurunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.Davalı A.. Ö..; kampanya araç dağılımının yönetim kurulunca yapılmadığını, genel müdürün görevi olduğunu yönetim kurulu üyeliğinin 24/08/1993 günü sona erdiğini, görevin sona ermesi anında şirket kasasının sayılmadığını, devir teslim yapılmadığını, kendisinin sorumluluğunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.Davalı İ.. Ş..; görevde olduğu dönemde düzenlenen 4 adet kampanyanın hiçbirinde görev almadığını, hiçbir sözleşmede imzasının bulunmadığını, yaptığı görevin bir formalitenin yerine getirilmesinden ibaret olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece bozma ilamına uyularak; 01.01.1992-31.12.1993 dönemi için Renault marka otomobil temini amacı ile davacı şirket adına yönetim kurulu başkanı B.. B.., Genel Müdür Yardımcısı M.. Ö.. ve Muhasebe Müdürü E.. B..'ndan oluşan komisyon kurulduğu, bu komisyonunun N. Otomobilcilik Ltd. Şti. ile sözleşme imzaladığı, bu komisyonun satın aldığı otomobillerin katılımcıların parası ile alındığı, muhtemel iskonto kaybının davacı şirketin kaynakları ile ilgisi olmadığından bu iddiaya dayalı zararın doğmadığı, aynı şekilde davacı şirketin bünyesinde kurulan komisyon tarafından T. İnşaat Ticaret Ltd. Şti. ile üç dönem halinde otomobil temini için 3 ayrı sözleşme imzalandığı, bu 3 sözleşme ile farklı marka ve cins grubu araç alımı karara bağlandığı, bu kampanya kapsamında alınan araçlarla ilgili zarar doğmuş olsa dahi bu zararın kampanyaya katılan kişileri ilgilendirdiği ve davacı şirketin zararının olmadığı, davacı şirketin zararı kampanya dönemlerine katılım tarihi geçirilmiş olmasına rağmen düzenlenen kampanyalara sonradan katılımcı kabul edilmesinden kaynaklandığı, kampanyanın çalışma şekli sabit fiyatla ancak fiyat artışlarının eşit dağıtıldığı ve sıra bekleme şeklinde oluşturulmuş olup, planlanan kişi üzerinde katılımcı alınmasının katılımcıya teslim edilecek otomobili son teslim tarihlerini aşmasına, dolayısıyla fazladan fiyat artışlarının otomobil üzerine binmesine sebep olduğu, son teslim tarihini aşan otomobil zamlarının davacı şirketin 333.410,95 TL tutarında zararını oluşturduğu,bu komisyonun 3 üyesi B.. B.., M.. Ö.. ve E.. B..’nun sorumlu olduğu, aynı şekilde davacı şirket adına muhasebe şefi C.. C..’ın 04.08.1992 tarihinde 10.000,00 TL tahsil etmesine rağmen bu parayı davacı şirketin hesaplarına kaydetmediği, ancak bu para kayıt edilmiş gibi şirket adına ödeme yapıldığı ve davalı C.. C..'ın zimmetinde 10.000,00 TL olduğu, İlksan Genel Müdürlüğü’nün 3 ayrı fatura ile davacı şirkete demirbaş satışı yaptığı ve bu demirbaş satışına karşılık davacı şirket tarafından 37.279,94 TL ödeme kaydedildiği, ancak bu ödemeye karşılık bir belge kayıtlarda bulunmadığına göre bu miktardan muhasebe müdürü E.. B.. ve Muhasebe Şefi C.. C..'ın sorumlu olduğu, davacı şirketin toplam zararının 525.407,80 TL olarak belirlendiği gerekçesiyle 525.407,80 TL'nin zararın oluştuğu tarih olan 03/02/1995 tarihinden itibaren işleyecek kademeli ve değişken oranlarda yasal faizi ile birlikte davalılar B.. B.., M.. Ö.. ve E.. B..'ndan müştereken ve müteselsilen alınıp, davacıya ödenmesine, bu miktardan davalı C.. C..'ın 3.025,18 TL'sinden ve yasal faizinden tahsilde tekerrüre mahal verilmemek kaydı ile müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasına, her ne kadar davalılar A.. Ö.., İ.. Ş.., Eyüp İ.. O.. ve M.. Y.. lehine dava açılmış ise de, bu davalıların davacı şirketteki konumlarına ve yaptıkları iş ve gerekçede anlatılan sorumluluk nedenlerine göre zarardan sorumlu olmadıkları gerekçesiyle bu davalılar yönünden davanın reddine, davalılar M.. K.. ve H.. S.. yönünden verilen ilk karar kesinleştiğinden bu davalılar yönünden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2- Davalılardan M.. Y.. hakkında verilen ilk kararı temyiz etmiş ise de Dairemizin 11.04.2006 tarih 2005/1844 esas, 2006/3888 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere adı geçen davalının temyiz isteminin süre yönünden reddine karar verilmekle bu davalı yönünden kararın kesinleşmesine, yine davalı Eyüp İ.. O..'un hakkında verilen kararı temyiz etmediğinden verilen ilk kararın bu davalı hakkında kesinleşmesine rağmen mahkemece bozma ilamına uyulduktan sonra verilen kararda bu davalılar yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığı gibi davalılardan M.. Ö.., hakkında verilen ilk kararı temyiz etmediğinden verilen ilk kararın bu davalı hakkında da kesinleşmesine rağmen, bozma sonrası verilen kararda bu davalı aleyhine daha düşük miktarda tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.3-Davacının davalılardan A.. Ö.. ve İ.. Ş..'e yönelik temyiz itirazlarına gelince; mahkemenin de kabulünde olduğu üzere bu davalılar mahkemece varlığı saptanan zararın doğumu tarihinde yönetim kurulu üyesi olup, zaman bakımından olaya uygulanması gereken 6762 sayılı TTK 319. maddesi anlamında bir görev taksiminin varlığı da kanıtlanamamıştır. Aynı yasanın 320. maddesi uyarınca basiretli bir tacir gibi hareket etme durumunda olan yönetim kurulu üyesi davalılar şirketin zararına sebebiyet veren şirket çalışanlarını denetlememek nedeniyle meydana gelen zarardan sorumlu oldukları gibi, diğer yönetim kurulu üyeleriyle de müteselsil sorumlulukları söz konusudur. Kaldı ki mahkemece bozmadan önceki verilen kararda bu davalıların sorumluluğuna karar verilmiş olup, dosya içersinde yer alan Maliye Bakanlığı hesap uzmanları tarafından hazırlanan müteferrik rapor, Ankara 19. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 1994/127 esas sayılı dosyasına sunulan 07.03.1995 tarihli bilirkişi raporu, Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 1994/127 Esas sayılı dosyasına sunulan 07.03.1995 tarihli bilirkişi raporu ve 04.05.1995 tarihli ek bilirkişi raporu, mahkemenin işbu dosyası için aldırılan 10.10.2003 tarihli rapor ve 12.02.2004 tarihli ek rapor, 04.02.2011 tarihli bilirkişi raporu ve 31.05.2011 tarihli ek bilirkişi raporlarının hepsinde hem otomobil kampanyası düzenlenmesi kararı alan ve uygulayan yönetim kurulu başkanı ve üyelerinin sorumlu oldukları hem de şirketi temsile yetkili idarecilerin sorumlu oldukları belirtilmiş iken bu raporlar ile çelişen 12.04.2012 tarihli rapora göre davalıların sorumlu olmadıklarına karar verildiği anlaşılmış olup mahkemece raporlar arasındaki bu çelişki giderilmeden karar verilmesi yerinde olmadığı gibi, ayrıca davalıların Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 1994/127 esas, 1995/195 karar sayılı kararıyla davalıların arsa satım usulsüzlüğünün yanısıra işbu davaya konu otomobil kampanyasındaki usulsüzlük nedeniyle de mahkumiyetlerine karar verildiği ve kararın kesinleştiğinin anlaşılmasına göre davalılar hakkında verilen bu ceza kararının mahkemeyi bağlayıp bağlamayacağının değerlendirilmesinin yapılması gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak soyut ifadeler ile davalıların sorumlu olmadıklarından bahisle davalılar yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştirSONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 numaralı ve 3 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 10.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.