Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2228 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 4385 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada (Kapatılan) Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 31/12/2013 tarih ve 2011/24-2013/385 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 19/02/2015 günü hazır bulunan davacılar vekili Av. ... ile davalı vekili Av. .... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Asıl davada davacı vekili, davacılardan ...'ın, yolcu olarak bulunduğu davalıya ait banliyö treninin açık bulunan kapısından raylara düşerek ağır yaralandığını, davacı ...'ın haftanın 6 günü gündeliği 60,00 TL'den temizliğe gitmekte iken çocukları ....'in geçirdiği kaza sonrasında yatağa bağımlı kalması nedeniyle artık temizliğe gidemediğini, davacı baba için masrafların arttığını ileri sürerek, şimdilik 7.100,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 14.08.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile davadaki istemini 37.899,96 TL’ye çıkarmıştır. Asıl davada, davalı vekili, müvekkilinin olayda kusurunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Birleşen (.....Asliye Ticaret Mahkemesi'nin E.2011/377 sayılı) davada davacı vekili, asıl davadaki gerekçelerle davacı ...'ın 21 yaşından sonra ömür boyunca her yıl yapmak zorunda kalacağı protez bakım ve parça değişim giderlerine karşılık 1.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte Davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 14.08.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile, davadaki istemini 26.459,96 TL’ye çıkartmıştır. Birleşen davada davalı vekili, davanın reddini istemiştir.Birleşen ( Asliye Ticaret Mahkemesi'nin E.2010/760 Sayılı) davada davacı vekili,asıl davadaki gerekçelerle protez bedeline karşılık olarak şimdilik 1.000,00 TL’nin faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 14.08.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile, davadaki istemini 113.624,11 TL'ye çıkartmıştır.Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna göre, olayın meydana gelmesinde davacı ....'in %75, davalının ise %25 oranında kusurlu olduğu, maluliyet oranı konusunda tarafların mutabık kaldıkları, hükmedilen tazminat miktarlarına olayın taşıma sözleşmesinden kaynaklanması sebebi ile olay tarihinden itibaren avans faizi uygulanması gerektiği gerekçesiyle asıl davanın ve birleşen ikinci davanın kısmen kabulüne, birleşen ilk davanın ise kabulüne karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, taraf vekillerinin asıl davaya ilişen tüm temyiz itirazlarının reddi ile asıl davadaki hükmün onanması gerekmiştir. 2-Taraf vekillerinin birleşen her iki davaya yönelik temyiz itirazlarına gelince; Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin tüm, davalı vekilinin ise aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.3-Birleşen davalar, taşıma sözleşmesine dayalı protez bedeli ile protez bakım ve parça değişim giderlerinin temerrüt faizi ile tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece, her iki davadaki isteme ilişkin olarak da yazılı şekilde kaza tarihi olan 27.02.2008 tarihinden itibaren temerrüt faizine hükmedilmiştir.Oysa, davacılardan ....’in dava konusu kaza sonucu oluşan kaybı nedeniyle kullanılması gereken protezin ancak belli bir iyileşme süresinden sonra takılabilmesi tıbben mümkün olduğundan, zararın anılan tarihte doğduğunun kabulü gerekmektedir. Bu durumda, mahkemece, anılan davacının yarasının niteliğine göre, protezi tıbben ilk kez hangi tarihten itibaren kullanmasının mümkün olduğu hususunda gerektiğinde uzman bilirkişiden rapor alınarak bu tarihin kuşkuya yer bırakmaksızn belirlenmesi ve belirlenecek bu tarihten itibaren temerrüt faizine hükmedilmesi gerekirken,yazılı şekilde henüz zararın doğmadığı olay tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru olmadığı gibi takılacak protezin ilk bakım tarihi de araştırılıp belirlenmeden olay tarihinin bakım giderine ilişkin istem için de temerrüt faizine başlangıç yapılması keza doğru bulunmamış, kararın birleşen iki dava yönünden de davalı yararına bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle, taraf vekillerinin asıl davaya ilişen tüm temyiz itirazlarının reddi ile asıl davadaki hükmün ONANMASINA,(2) nolu bentte açıklanan nedenle birleşen davalara yönelik davacılar vekilinin tüm, davalı vekilinin ise diğer temyiz itirazlarının reddine, (3) nolu bentte açıklanan nedenle, davalı vekilinin birleşen davalara ilişen temyiz itirazlarının kabulü ile birleşen her iki davadaki hükmün davalı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.100 TL vekalet ücretinin her bir yandan alınarak yek diğerine verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 57,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalı ....'ye iadesine, 19/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.