MAHKEMESİ : MALATYA 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 10/04/2013NUMARASI : 2013/9-2013/135Taraflar arasında görülen davada Malatya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 10.04.2013 tarih ve 2013/9-2013/135 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı, kendisine ait kayısı bahçelerinin “don” rizikolarına karşı davalı tarafından sigorta örtüsüne alındığını, 2010 yılı Mart ayı içinde meydana gelen don olayı nedeniyle kayısı ağaçlarındaki meyvelerin zarar gördüğünü, talep edilmesine rağmen davalı tarafından hasar bedelinin ödenmediğini ileri sürerek, 20.216,00 TL’nın temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, hasarın ağaçların çiçeklenme döneminde meydana geldiğini, don rizikosunun ise meyve dönemini kapsadığını, bu nedenle rizikonun sigorta teminatı dışında kaldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, mahallinde olay tarihinde don olayı nedeni ile davaya konu edilen taşınmazlar üzerinde bulunan kayısı meyvesinin zarar gördüğü, zararın ağaçların çiçeklenme dönemini bitirip meyveye döndüğü dönemde meydana geldiği kanaatine varıldığı, davacının, faizin başlangıç tarihi olarak zararın meydana geldiği tarihin esas alınmasını talep ettiği, devlet destekli bitkisel ürün sigortası genel şartlarının B.7 maddesinde hasar tespit dosyası tekemmül ettirilerek kesinleşmiş olan tazminat miktarının en geç 30 gün içinde sigortalıya ödeneceği ve tazminatın her halükarda hasat tarihinden önce ödenmeyeceğinin belirlendiği, taraflar arasında düzenlenen poliçede ürünün ilk hasat tarihinin 11.07.2010 son hasat tarihinin 11.08.2010 olarak belirlendiği, ürünün ilk hasat tarihi, son hasat tarihi ve dava tarihi dikkate alınarak hasat tarihlerinin ortasında bir tarih olan 30.07.2010 tarihinin faiz başlangıç tarihi olarak esas alındığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile 20.216 TL'nın 30.07.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Ancak, dava, bitkisel ürün sigorta poliçesine dayalı tazminat istemine ilişkindir. Dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli olan bilirkişi raporuna göre don hasarı, çiçeklenme döneminin bittiği ve meyve tutumunun başladığı sırada meydana gelmiş olup, riziko doğru olarak teminat içinde kabul edilerek yazılı şekilde tazminata hükmedilmiştir. Ancak, davalı vekili rapora itirazında riziko sonrası poliçelerin zeyil edildiğini ve sigortalıya prim iadesi gerçekleştiğini bu durumun da tazminatın hesabında dikkate alınması gerektiğini savunmuştur. Ancak, mahkemece bu savunma üzerinde hiç durulmamıştır. O halde davalı vekilinin tazminatın belirlenmesine yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile savunmasında geçen poliçe zeyilleri getirtilip içeriği, somut olayla bağlantısı, iade edildiği iddia edilen primin tazminat hesabından mahsubunun gerekip gerekmeyeceği hususları üzerinde durulması, gerektiğinde, bu yönüyle ek rapor alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği halde yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın anılan taraf yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 10.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.