MAHKEMESİ : MALATYA 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 10/04/2013NUMARASI : 2012/551-2013/133Taraflar arasında görülen davada Malatya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 10/04/2013 tarih ve 2012/551-2013/133 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı, davalı sigorta şirketine sigortalı olan kayısı ağaçlarının meydana gelen don olayı nedeniyle zarar gördüğünü, zarardan dolayı davalıya ihbarda bulunmasına rağmen poliçe kapsamında herhangi bir zarar bulunmadığı gerekçesiyle ödeme yapılmadığını, Yazıhan Sulh Hukuk Mahkemesi'nce yapılan tespit sonucunda, zararının poliçe kapsamında kaldığının ve davalı sigorta şirketi tarafından 14.592 TL ödenmesi gerektiğinin belirlendiğini ileri sürerek, 14.592 TL’nın zararın meydana geldiği tarihten itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, hasar anındaki meyvelerin yetişme evresinin çiçeklenme dönemi olarak tespit edildiğini ve bu nedenle zararın teminat kapsamında olmadığından davacıya ödeme yapılmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, dava konusu don olayının ağaçların çiçeklenme dönemini tamamlayıp meyveye döndüğü dönemde meydana geldiği kanaatine varıldığı, devlet destekli bitkisel ürün sigortası genel şartlarının B.7 maddesinde hasar tespit dosyası tekemmül ettirilerek kesinleşmiş olan tazminat miktarının en geç 30 gün içinde sigortalıya ödeneceği ve tazminatın her halükarda hasat tarihinden önce ödenmeyeceğinin belirlendiği, taraflar arasında düzenlenen poliçede ürünün son hasat tarihi 10.08.2010 olarak belirlendiği, ürünün ilk hasat tarihi, son hasat tarihi ve dava tarihi dikkate alınarak hasat tarihlerinin ortasında bir tarih olan 30.07.2010 tarihinin faizin başlangıcına esas alındığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile, 14.592 TL'nın 30 Temmuz 2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve 2010 Yılında Meydana Gelen Ve 5363 Sayılı Tarım Sigortaları Kanunu Kapsamı Dışında Kalan Don Afetleri Nedeniyle Zarar Gören Çiftçilere Telafi Edici Destek Ödemesi Yapılmasına İlişkin 13.05.2010 tarihli 2010/418 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 8/2. maddesinde don afeti nedeniyle devlet tarafından yapılan destek ödemesinin don afetinin tarım sigortaları kanunu kapsamında kaldığının ve bu nedenle haksız yere ödeme yapılmış olduğunun anlaşılması halinde devlet tarafından yapılan ödemenin geri alınacak olduğunun karar altına alınmış bulunmasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.2- Dava, bitkisel ürün sigorta poliçesine dayalı tazminat istemine ilişkindir. Dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli olan bilirkişi raporuna göre don hasarı, çiçeklenme döneminin bittiği ve meyve tutumunun başladığı sırada meydana gelmiş olup, riziko doğru olarak teminat içinde kabul edilerek yazılı şekilde tazminata hükmedilmiştir. Ancak, davalı vekili rapora itirazında riziko sonrası poliçelerin zeyil edildiğini ve sigortalıya prim iadesi gerçekleştiğini bu durumun da tazminatın hesabında dikkate alınması gerektiğini savunmuştur. Ancak, mahkemece bu savunma üzerinde hiç durulmamıştır. O halde davalı vekilinin tazminatın belirlenmesine yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile savunmasında geçen poliçe zeyilleri getirtilip içeriği, somut olayla bağlantısı, iade edildiği iddia edilen primin tazminat hesabından mahsubunun gerekip gerekmeyeceği hususları üzerinde durulması, gerektiğinde, bu yönüyle ek rapor alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği halde yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 10.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.