MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada (Kapatılan) Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 06/06/2014 tarih ve 2013/420-2014/144 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili ile davalı ...'in diğer davalı şirketin ortakları olduğunu, şirketin alacaklarının tahsili ile ilgilenen davalı ...'in ciro ettiği çekleri dava dışı ... isimli şahsa tahsil ettirip, tahsilatları da fatura bedellerine yatırdığını beyan etmesine rağmen, bu faturaların resmi kurumlarca düzenlenmiş faturalar olmadığını, bu faturalar nedeniyle müvekkili hakkında açılan kamu davasından beraatine karar verildiğini, davalı ... hakkında şikayetçi olunması üzerine davalı aleyhine hizmet nedeniyle görevi kötüye kullanma suçundan kamu davası açılmış olup, halen derdest olduğunu, davalı şirketin yaklaşık 2 yıldır hiçbir faaliyetinin olmadığını, müvekkilinin davalının bu eylemleri nedeniyle davalıya olan güvenini yitirdiğini ve ortaklığın müvekkili için çekilmez hale geldiğini, ortaklar arasındaki güven ve işbirliğini zedeleyen davranışların şirketin feshi için haklı neden oluşturduğunu ileri sürerek, davalı şirketin feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı ... vekili, davacının iddialarının asılsız olup, amacının müvekkilini şirketten uzaklaştırıp, haklarını vermemek olduğunu, davacı tarafından şirketin içinin boşaltıldığını ve iş yapamaz hale getirildiğini, ortaklığın müvekkili için de çekilmez hale geldiğini ve davacıya güveninin kalmadığını, şirketin mevcut durumunun tespiti yapılarak, fesih ve tasfiyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı şirket, davaya cevap vermemiştir.Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davacının, davalıya yönelik ithamları, 2010 yılından beri ticaret sicilinde herhangi bir tescil işleminin yapılmamış olması ile iki ortağın da şirketin feshini istemeleri dikkate alındığında, şirketin feshi için TTK'nın 636. maddesinde öngörülen haklı nedenin oluştuğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile, davalı şirketin TTK'nın 636/2 ve 3 hükümleri uyarınca feshine, TTK'nın 643. maddesi delaletiyle 536. maddesi uyarınca mali müşavir ....'ın tasfiye memuru olarak görevlendirilmesine, tasfiye memuru için 1.700 TL ücret takdirine, bu ücretin tasfiye olunacak şirket varlığından ödenmesine, karar kesinleştiğinde TTK'nın 644/1-b maddesi delaletiyle TTK'nın 353/5 maddesi uyarınca Ticaret Sicil Müdürlüğü nezdinde tescili ile Ticaret Sicil Gazetesi'nde ilanına karar verilmiştir. Kararı, davalı ... vekili temyiz etmiştir. Dava, davalı limited şirketin feshi istemine ilişkin olup, davanın feshi istenilen şirket tüzel kişiliğine yöneltilmesi gerekli ve yeterlidir. Somut olayda, davacı tarafından şirket tüzel kişiliği yanında şirketin diğer ortağı olan davalı ...'a da husumet yöneltilmesi yerinde olmamıştır. Bu nedenle, davalı ... yönünden davanın husumetten reddine karar vermek gerekirken davalı gerçek kişi hakkındaki davanın da kabulü ve buna bağlı olarak yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, mümeyyiz davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın mümeyyiz davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalı ...'a iadesine, 18/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.