Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2148 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 12805 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : KDZ.EREĞLİ 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 11/10/2012NUMARASI : 2011/294-2012/667Taraflar arasında görülen davada KDZ.Ereğli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 11.10.2012 tarih ve 2011/294-2012/667 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında Ereğli Demir Çelik Fabrikaları'ndan satın alınan malzemelerin nakliyesine ilişkin sözleşme yapıldığını, bu nakliyat ücretlerinden dolayı davalı şirketin müvekkiline 173.485,44 TL borçlu bulunduğunu ve Kdz. Ereğli 1. İcra Müdürlüğü'nün 2010/4329 E. sayılı dosyası ile davalı hakkında icra takibi başlattıklarını ancak davalının takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, yapılan itirazın haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, %40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacı tarafın borçları nedeniyle taraflar arasında yapılan protokol kapsamında davacının tamamlanmamış taşınmazını üçüncü kişi Haluk Gündüz'e devredeceğinin ve protokole bağlanan alacağın da taşıma hizmeti ile ödeneceğinin kararlaştırıldığını, ancak davacının edimlerini yerine getirmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davaya konu faturaların kapsamında bulunan işlerin, davacı tarafın, taraflar arasındaki protokol gereği yaptığı işler olduğu ve bu bedellerin borçtan mahsup edileceğinin protokolde kararlaştırıldığı, bu nedenle artık protokol gereği yerine getirilen taşıma işlerinin ayrıca bedelinin talep edilebilmesinin mümkün bulunmadığı, davacı tarafın kendi edimlerini yerine getirdikten sonra protokol gereği karşı taraftan isteyebileceği hususları talep edebileceği, davacı tarafın kendi edimlerini yerine getirmediği, ceza dosyasındaki davacı şirket temsilcisinin savunmasında açıkça yer aldığı üzere taşımak için teslim aldığı eşyayı da davalı tarafa teslim etmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, nakliye faturasına dayalı olarak başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, davacı vekili dava dilekçesinde tarih ve bedelleri tek tek belirtilen faturalara dayalı olarak nakliye ücretini talep etmiş, davalı ise davacı ile taraflar arasında düzenlenen protokole bağlı borcun ödenmediğini ve protokol gereğince borç tamamen bitene kadar nakliye hizmetini bila bedel yapılmasının kararlaştırıldığını, ayrıca davalıya ait sac levhaları da teslim etmediğini savunmuştur. Mahkemece, taraf defterlerine de delil olarak dayanıldığı halde bilirkişi incelemesi yaptırılmaksızın ve tarafların delili olan protokoldeki borcun ödeme şartlarının yerine getirilip getirilmediği incelenmeksizin davanın reddine karar verilmiştir. Oysa, tarafların dayandığı protokole göre davacı protokol tarihi itibariyle davalıya 108.000 USD borçlu olup, bu borcun teminatı olarak davacı şirket temsilcisine ait gayrimenkul dava dışı Haluk Gündüz'e teminat olarak verilecek, gayrimenkulün gerçek alıcıya satışı davacı tarafından yapılacak ve ayrıca protokolün 2, 3 ve 4. maddesinde belirtildiği şekilde borç, nakit vermek, nakliye yapmak ve teneke sac satmak suretiyle ödenecektir. Gayrimenkulün satışının yapıldığı tarafların kabulündedir. Bu durumda, mahkemece davacı, 2, 3 ve 4. maddelerde belirtildiği şekilde borcun ödendiğini iddia ettiğinden, protokolde kararlaştırılan borcun ödenip ödenmediği, ödenmiş ise ne miktarda ödendiği, borç tamamen ödendikten sonra davacının dava konusu ettiği fatura nedeniyle davacıdan alacaklı olup olmadığı hususunda tarafların ticari defter ve kayıtları ile delil olarak dayanılan dava dosyaları incelenmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün yukarıda yazılı nedenle davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine,10.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.