Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2140 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 12375 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 01/11/2012NUMARASI : 2012/48-2012/191Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 01/11/2012 tarih ve 2012/48-2012/191 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin ''G.'',''P. G.'' ve ''P. J.'' ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalının ''J. G.'' ibareli marka tescil başvurusuna itirazının YİDK tarafından reddedildiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, başvuru konusu markanın müvekkilinin markalarıyla iltibasa sebebiyet vereceğini ileri sürerek, YİDK kararının iptalini ve davalı markasının hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir. Davalı TPE ve şirket vekilleri, kurum tarafından yapılan işlemlerin usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, YİDK kararının iptali istemiyle açılan davanın yasal iki aylık hak düşürücü süre içinde açılmadığı, hükümsüzlük istemli davanın ise, dava tarihinde ve halen tescilli bir marka olmaması karşısında vakitsiz olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, TPE YİDK kararının iptali ve davalı markasının hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir. Mahkemece, davanın iki aylık hak düşürücü süre içinde açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, TPE YİDK kararının davacı vekiline 29.02.2011 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise, İstanbul Mahkemelerinden gönderilen 29.02.2012 harçlandırma tarihli dava dilekçesi ile açıldığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla, TPE YİDK kararının iptali istemiyle açılan davanın iki aylık yasal süre içinde açıldığı ve dolayısı ile hak düşürücü sürenin geçmediği gözetilerek işin esasına girilmesi ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde TPE YİDK kararının iptali istemine ve buna bağlı olarak hükümsüzlük istemine ilişkin davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 10/02/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.