MAHKEMESİ : HATAY 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 06/07/2012NUMARASI : 2011/312-2012/335Taraflar arasında görülen davada Hatay 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 06.07.2012 tarih ve 2011/312-2012/335 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, davacı şirketin, davalı şirketten alacaklı olduğunu, alacağın tahsili için icra takibi yapıldığını, takibe yapılan itiraz üzerine takibin durduğunu beyan ederek, davalının Hatay 3. İcra Müdürlüğü'nün 2010/5430 E. sayılı takibine yaptığı itirazının iptali ile takibin devamına ve davalının %40'tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece; iddia, savunmalar ve dosya kapsamına göre, tarafların ticari defterlerinin birbirlerini teyit etmediği, davacı tarafın ticari defterlerinin kapanış tasdikinin yapılmadığı, davacı tarafın taşıma sözleşmesinin davacı şirket ile davalı şirket arasında yapıldığına ve taşıma ücretinden davalı şirketin sorumlu olduğuna dair yazılı herhangi bir delil sunamadığı, faturaların bu konuda yeterli olmadığı, davacı tarafın verilen kesin süre içerisinde yemin deliline dayandığını bildirmediği gerekçesiyle davanın pasif husumet dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, yukarıda özetlendiği gibi pasif dava ehliyeti yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir. Ancak dosyada mevcut CMR senedinde alıcı olarak davalı şirket gösterildiği gibi taşımanın Doğubeyazıt'a kadar yapılacağı konusunda anlaşıldığı ve malın burada teslim alındığı anlaşılmaktadır. Taşınanın Doğubeyazıt'ta teslim alındığı da davalının kabulündedir. Bekleme yapılan yerin gümrük kapısı olduğu iddia edildiğine göre, böyle bir bekleme varsa bundan “alıcı-taşıtan” sıfatı da bulunan davalının sorumluluğunun bulunduğunun kabulü gerekir. Bu nedenle davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesini doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz istemlerinin kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 07.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.