Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2100 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 13509 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : CEYHAN 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 16/04/2013NUMARASI : 2012/259-2013/219Taraflar arasında görülen davada Ceyhan 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 16/04/2013 tarih ve 2012/259-2013/219 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, dava konusu Ceyhan Kaymakamlığı Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'nın 29.02.2012 tarihli 2012/151 K. sayılı kararında müvekkili şirketin savunmalarına değinilmediğini, gerekçe kısmında hukuki ihtilaflar belirlenmeden karar verildiğini, Tüketici Hakem Heyetine verilen müvekkili şirkete ait 16.12.2011 tarihli Ambar Tesellüm Fişi bulunduğunu, bu ambar Tesellüm fişinde kıymetli bir eşya olduğuna ilişkin bir not olmadığı gibi taşınan ürünün özelliğinin de belirtilmediğini, olaya uygulanması gereken hükmün 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 786. maddesi olduğunu, olaya konu kayıp ürünün kıymetli eşya olduğunu, davalının taşınması için müvekkili şirkete vermiş olduğu kargo tarihinin 16.12.2011 olduğunu, kayıp olduğu iddia edilen telefonun fatura tarihinin ise 20.12.2011 olduğunu, dolayısıyla kayıp olan kargo içeriğinin gerçekte telefon olup olmadığının da bilinmediğini, bu yönden de davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, davalı kayıp olduğu iddia edilen cep telefonu için Cumhuriyet Başsavcılığı'na da müracaat edilmediğini,iddia ederek Ceyhan Kaymakamlığı Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'nın 29/02/2012 tarihli 2012/151 K. sayılı kararının bozulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece; iddia, savunmalar ve dosya kapsamına göre, dava konusu cep telefonunun değerinin 2.216,95 TL olduğu, Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvuru halinde verilen kararın Tüketici Mahkemelerinde delil olarak kabul edileceği, davacının açtığı bu dava ile delil niteliğindeki hakem heyeti kararının iptalini istediği ancak davacının asıl dava açılmadan delil niteliğindeki hakem heyeti kararının iptalini istemekte hukuki yararın bulunmadığı gerekçesiyle davanın hukuki yarar yokluğundan usulen reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Dava, Tüketici Sorunları Hakem Heyeti kararının iptali istemine ilişkindir. Davacı ile davalı arasındaki ilişki taşıma sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, dava tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nun 4. maddesi kapsamındadır. Bu niteliği itibarıyla da uyuşmazlığın 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında bir uyuşmazlık olarak kabulüne olanak bulunmadığından Tüketici Hakem Heyetinin bu tür bir uyuşmazlıkta karar vermesi mümkün değildir. Davacının kararın iptalini istemesine göre, mahkemece hakem heyetinin bu konuda karar vermeye görevli olmadığından davanın kabulüne karar vermek gerekirken, hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz istemlerinin kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 07/02/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.