MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 03/07/2014 tarih ve 2011/515-2014/425 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin doğalgaz müşterilerinden ...'nin iflasın eşiğinde olduğunun genel müdürlüğe yazılı olarak bildirildiği halde adı geçen firmanın teminat mektubu ibraz etmemesine ve ödeme yapmamasına rağmen doğalgaz teslimatının kesilmemesi sonucunda 2001 yılı itibariyle müvekkili alacağının 825.000,00 TL'ye ulaştığını, alacağın borçludan tahsil kabiliyetinin bulunmadığı, kurum başmüfettişi tarafından düzenlenen raporda borçlu firmanın eksik teminatları tamamlamadığı halde doğalgazı açan, usulsüz taksit sayısı belirleyen davalılardan zararın tazmini gerektiğinin belirtildiğini, yine gaz satış sözleşmesinin feshi nedeniyle 164.000,00 TL tutarındaki teminat mektubunun paraya çevrilmesi gerekirken sadece 75.712,45 TL tutarındaki teminat mektubunun irad kaydedilmesi ile kurumun 65.287,55 TL zarara uğratıldığını ileri sürerek 4.813.903,04 TL'nin 6183 sayılı Kanun uyarınca işleyecek faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Tüm davalılar ve vekilleri, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, kök ve ek bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, dava dışı ... aleyhine yapılan icra takiplerinin devam ettiği, alacağın asıl borçludan tahsil imkanı halen mevcut olduğu gibi davalıların dava dışı şirketin faaliyetini sürdürerek borçlarını ödeyebilmesi yönünde gelen bilgileri değerlendirilerek iyi niyetle karar verdikleri, zararın oluşumunda kusurlu olmadıkları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.2- Davacı vekilinin dava dilekçesinde, doğalgaz satış sözleşmesinin teminat ve ödeme şartlarını yerine getirmeyen dava dışı şirkete doğalgaz arzına devam etmeleri ve borçlu şirkete usulsüz taksitlendirme yapmaları nedeniyle davalıların sorumlu bulunduklarını ileri sürmesinin yanında, gaz satış sözleşmesinin feshinden sonra teminat mektubunun eksik irad kaydedildiğini, teminat mektubundaki bakiyenin usulsüz olarak borçlu şirketin borçlarına mahsup edildiğini, bu nedenle davacının zarara uğradığını da ileri sürerek davalıların sorumlu olduğunu iddia ettiği halde, davacının teminat mektubunun eksik irad edildiği yönündeki bu iddiası hakkında olumlu ya da olumsuz bir değerlendirme yapılmaksızın bu talebin de reddi sonucunu doğuracak şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 16/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.