MAHKEMESİ : KULA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 24/03/2011NUMARASI : 2005/248-2011/65Taraflar arasında görülen davada Kula Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 24.03.2011 tarih ve 2005/248-2011/65 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 04.02.2014 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. A. Ü. ve davalılardan N.. A.. ve K.. A.. Av. A.. Y.. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi Döndü Deniz Bilir tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, davacının Türkiye genelinde kargo hizmeti veren bir firma olduğunu, kargo hizmetini yürütürken kendi mülkiyetindeki araçlar dışında ayrıca 3. kişilerdeki kiralık araç sözleşmesi ile araç kiralayıp belirli bir ücret karşılığında kargo hizmetini yürüttüğünü, davalılardan N.. A.. adına kayıtlı ve sürücüsü diğer davalı E.. K.. olan ... plaka sayılı araç ile müvekkiline ait kargo taşınmakta iken trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin büyük çapta hasarının söz konusu olduğunu, kazanın meydana gelmesinde davalı E.. K..'ın %100 kusurlu olduğunun tespit edildiğini, meydana gelen bu trafik kazası sonucu müvekkil firmanın müşterilerine ait kargoların hiç birinin kurtarılamadığını, meydana gelen kaza neticesinde tüm kargo sahipleri müşterilerin arandığını, müşterilerin zararlarının giderilmesi için müşterilerden zarar tazmin talebinin istendiğini, tüm taleplerin toplanılıp ödemeler için ilgili tüm bölge müdürlüklerine yazıların gönderildiğini, zarar gören kargo sahiplerine ödemelerin başlayacağını, ödenecek son tahmini tazmin rakamları 640.000 TL’ye ulaştığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 10.000 TL maddi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı K.. A.. ve N.. A.. vekili, davalılardan K.. A.. ile davacı şirket arasında hiçbir hukuki münasebetinin olmadığını, davacılardan N.. A..'ya ait araç davacı şirket tarafından kiralandığı kabul olunduğuna göre bu araçtan kaynaklanan zararlardan kira süresi içerisinde kiracı yani davacının sorumlu olduğunu, kazan yapan aracın kargo şirketinin hangi yükleri taşıdığının belli olmadığını, kamyonun içinde hangi yüklerin taşındığını gösterir bir belgenin bulunmadığını, bu araçta kimin veya kimlerin hangi ağırlık ve miktarda ve hangi bedelle yüklerin taşındığını anlamanın mümkün olmadığını, davacı taraf, kendisine göre müracaat belgeleri ve ödeme evrakları düzenleyerek kargo sahiplerine ödemelerde bulunduğunu iddia ettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalı E.. K.., taşınan kargo yüklerinin nasıl bir emtia olduğu, değeri, gerçekten bu kazada telef olup olmadığı, ağırlığı yahut hacminin, kendisine teslim olup olmadığının belli olmadığını, bu nedenle ibranamelerin kendisini bağlayan hukuki bir vasfı olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı kargo şirketinin, davalılardan N.. A.. adına kayıtlı sürücüsü diğer davalı E.. K..'ın olduğu araç ile davalılardan K.. A.. ile kargoların taşınması hususunda kazanın meydana gelmesinden önce şehirlerarası taşıma sözleşmesi ve araç sevk çizelgesi düzenledikleri, kazanın meydana gelmesinde araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu, davacı tarafından dosyaya sunulan tüm belgelerin bilirkişi tarafından incelenmesi sonucunda çoğu belgelerin fotokopi olduğu, toplu taşıma irsaliyelerinin incelenmesinde, kazada yanan kargoların o gün itibariyle teslim edilen kargoların nevilerinin ne olduğu, miktarlarının ne olduğunun belli olmadığı, hangi kargonun taşındığının da belli olmadığı, toplu taşıma irsaliyelerinde sadece yerlerin belirtildiği, faturaların içeriğinde ne gibi eşyaların olduğunun belirtilmediği, yine irsaliyelerde davalı sürücünün imzasının bulunmadığı, hangi eşyanın ticari, cinsinin ne olduğu ne kadar olduğunun belirlenemediği, TTK. hükümleri gereğince taşıma senedi ve sevk irsaliyesinde malın cinsinin, miktarının, niteliğinin ayrıca belirtilmesi gerektiği, yine malların sigorta edilmediği, bu nedenle zarara uğrayan kargoların somut olarak miktarı, zarar kapsamının belirlenemediği, davacı şirket kendi yükümlülüğünde olan işlemleri usulüne uygun olarak yapmadığı, ayrıca taraflar arasında düzenlenen sözleşmede de davalı sürücüye ait imzanın sahte olduğu, davacı şirket müdürünün bu sözleşme nedeni ile sahte evrak düzenlemekten yine, her ne kadar kargo sahiplerine ödemede bulunulduğu belirtilip belge sunulmuş ise de bu ödemelerin neye ilişkin yapıldığı tam olarak açık olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Davacı vekili, davalıların malik, sürücü ve alt taşıyan olduğu araca müvekkili tarafından 3. şahıslara ait kargoların teslim edildiğini, aracın uğradığı kaza sonucu kargoların tamamının yandığını, kargo bedellerinin 3. şahıslara ödendiğini ileri sürerek yapılan ödemelerin davalılardan rücuen tahsilini talep ve dava etmiştir. Mahkemece alınan bilirkişi raporları ve yapılan yargılama sonucu zarara uğrayan kargoların somut olarak miktarı, zarar kapsamının belirlenemediği, davacı şirket kendi yükümlülüğünde olan işlemleri usulüne uygun olarak yapmadığı, ayrıca taraflar arasında düzenlenen sözleşmede de davalı sürücüye ait imzanın sahte olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak mahkemece yapılan inceleme ve değerlendirme karar vermeye yeterli değildir. Öncelikle Türk Ticaret Kanunu'nda taşıma sözleşmesinin geçerliliği için herhangi bir şekle bağlılık öngörülmüş değildir. Bu nedenle taşıma senedinin düzenlenmemesi davanın reddine gerekçe yapılamaz. Somut olayda, davaya konu kargoların taşındığı aracın 01.11.2005 tarihinde geçirdiği kaza sonucu araçta bulunan tüm kargoların yandığı ve davacının zarara uğrayan kargo sahibi 3.kişilere ödeme yaptığı sabit olup, uyuşmazlık davacının davalılara hangi miktar ve nitelikte kargo teslim edildiği hususundadır. Dosya içerisinde davacı tarafından toplu taşıma irsaliyesi ve irsaliyenin dayanağı faturalar ile üçüncü şahıslara yapılan ödeme belgeleri ve bu belgelerin dayanağı kargolara ait 3. kişiler tarafından davacıya sunulan fatura ve belgeler davacı tarafından delil olarak sunulduğu anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında, taraflar arasında taşıma senedi bulunmadığı ve sevk irsaliyesinde de bir değer bildirilmediği dikkate alınıp, taşıma hukukunda uzman bilirkişi veya bilirkişi kurulundan rapor alınarak dosyada bulunan 3. kişiler tarafından davacıya ibraz edilen kargo muhteviyatına ilişkin fatura ve belgeler incelenip, davacı aleyhine 3. şahıslar tarafından açılan davalar varsa araştırılıp, TTK'nın 785. maddesi dikkate alınıp sonucuna göre davalıların sorumlu olduğu tazminatın tayini gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 06.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.