Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2026 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 11999 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : ŞANLIURFA 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 26/03/2013NUMARASI : 2011/223-2013/151Taraflar arasında görülen davada Şanlıurfa 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 26/03/2013 tarih ve 2011/223-2013/151 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin 29.01.2011 tarihinde 16.200,00 TL değerinde bulunan 150 adet poliviksan kumaşlı hemşire forması ile 100 adet yine poliviksan kumaşlı aşçı formasını, davalı kargo şirketinin Ş.Urfa GAP Şubesinden İstanbul-Zeytinburnu adresine gönderilmek üzere teslim ettiğini, buna ilişkin teslim belgesi olan ambar tesellüm fişi aldığını, kargonun 3 gün içerisinde teslim etmesi gereken malı teslim etmediğini, eşyaların kaybolduğunu, davalı şirketi defalarca aramalarına rağmen gerçek dışı vaatlerle müvekkilini oyaladıklarını, bu eşyaların kaybolmasından davalı şirketin doğrudan sorumlu olduğunu, eşyaların iadesi mümkün değilse bedelinin ödenmesi için müvekkili tarafından davalı şirkete ihtarname çekildiğini, ihtarnameye de herhangi bir cevap vermediklerini, eşya değeri olan 16.200,00 TL’nin 29.01.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, tüm dosya kapsamına, toplanan delillere ve düzenlenen bilirkişi raporuna göre, davacının dava konusu malları davalı şirkete teslim ettiği, kargo sorgulama formu ve ambar tesellüm fişinde gönderici ve alıcı bölümüne H.. D.. yazıldığı, ancak bahsi geçen malların H.. D..'ya teslim edilmediği, bu malların değerleri mukayyet değeri (V.U.K. madde 265) 16.200,00 TL olduğunun bildirildiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile, 16.200,00-TL’nin 29.01.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2- Dava, davalı tarafından yapılan taşıma nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda açıklanan gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir. TTK.’nın 785. maddesine göre, “Zıyadan doğan tazminat; ancak, taşıma senedine geçirilen değere, taşıma senedinde değer gösterilmemiş ve fakat taşıyıcıya bildirilip onun tarafından kabul edilmiş bir değer mevcut ise ona, böyle bir değer bulunmadığı takdirde aynı cins ve vasıftaki eşyanın gönderilene teslim edileceği yerdeki değerine göre tayin olunur. Şu kadar ki; tazminatın piyasa değerine göre tayin edildiği hallerde zıya dolayısıyla ödenmemiş bulunan gümrük resmi, taşıma ücreti ve sair masraflar malın piyasa değerinden indirilir.” şeklinde belirtilmesine rağmen, mahkemece dava konusu taşınan emtianın değerinin tespiti bakımından belirtildiği şekilde bilirkişi incelemesi yapılmadan, sadece davacı tarafından sunulan fatura esas alınarak yapılan değer tespiti ile yetinilerek davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın temyiz eden davalı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.3- Ayrıca, mahkemece hükmedilen tazminat miktarına fatura tarihi olan 29/01/2011 tarihinden itibaren faiz işletilmiştir. Ancak bu konuda, davalının temerrüt tarihinin araştırılarak bir sonuca varılması gerekirken, alacak için uygulanacak faizin başlangıç tarihinin fatura tarihi olarak uygulanması doğru olmamış, kararın bu nedenle de davalı yararına bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 06.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.