Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2023 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 11444 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : ADANA 5. SULH HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 11/04/2012NUMARASI : 2012/160-2012/579Taraflar arasında görülen davada Adana 5. Sulh Hukuk Mahkemesi’nce verilen 11/04/2012 tarih ve 2012/160-2012/579 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin hamili olduğu 5.000 TL bedelli çekin davalı bankaya ibrazı ile müvekkilinin hesabına aktarılan paranın davalı tarafından ters işlem açıklaması ile geri alındığını ileri sürerek, 5.000 TL'nin geri alındığı tarihten itibaren uygulanacak ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava konusu çek hakkında Konya Ereğli 1.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2005/189 esas sayılı dosyasında 25/04/2005 tarihinde ihtiyati tedbir ve ödeme yasağı kararı verildiğini, kararın aynı gün bankaya bildirilmesi üzerine davacının hesabına aktarılmış olan paranın geri alındığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 115.maddesinin 2.fıkrası gereğince, davacının yatırması gereken gider avansının yatırılmamış olmasından kaynaklanan dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün olduğundan, davacı tarafa dava şartı noksanlığını gidermesi için verilen kesin süreye rağmen, kesin süre içinde dava şartı noksanlığının giderilmediği, davacının yatırması gereken gider avansının yatırılmadığı,bu hali ile dava şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle, davacı vekili tarafından açılan davanın, dava şartı yokluğundan (usulden) reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Dava, çeke dayalı olarak davalı bankadan alacak istemine ilişkin olup, 6100 sayılı HMK'nın yürürlük tarihi olan 01.10.2011 tarihinden önce açılmıştır. Her ne kadar 6100 sayılı HMK'nın 114-g maddesinde gider avansı dava şartı olarak düzenlenmiş ve mahkemece 15.02.2012 tarihli ön inceleme tutanağında davacı vekiline 120.00 TL gider avansının yatırılması için muhtıra çıkarılmasına karar verildiği belirtilmiş ve dava söz konusu gider avansının muhtırada verilen kesin süre içerisinde yatırılmadığı gerekçesiyle usulden reddedilmiş ise de, 1086 sayılı HUMK döneminde açılan ve tahkikat aşamasında bulunan işbu davada, dava şartı yokluğundan söz edilemez. Somut uyuşmazlıkta gider avansı değil HMK'nın 324. maddesi uyarınca delil avansı istenebileceğinin kabulü ile usulüne uygun kesin süre verilmeden ve delil avansının yatırılmamasının sadece o delilden vazgeçme sonucunu doğuracağı, tek başına davanın reddine gerekçe olamayacağı dikkate alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 06.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.