Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 2005 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 16125 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 24/06/2014 tarih ve 2013/314-2014/278 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin davalıya 04.11.2003 tarihinde 15.000,00 TL borç para verdiğini, ancak davalının bu parayı ödememesi üzerine müvekkili tarafından yapılan icra takibi ve açılan itirazın iptali davası sonucu paranın 13.01.2009 tarihinde tahsilinin sağlandığını, davalının geç ödeme nedeniyle yasal faiz ödediğini, müvekkilinin aynı dönemdeki takibe konu bir borcu için ise ticari faiz ödediğini, müvekkilinin davalının geç ödemesi nedeniyle yasal faiz ile ticari faiz arasındaki miktar kadar zarara uğradığını ileri sürerek, davalının müvekkiline olan borcunu geç ödemesi nedeniyle faiz ile temin edilemeyen zararı karşılığı olarak şimdilik 17.000,00 TL'nin BK'nın 105. maddesi uyarınca munzam zarar olarak davalıdan tahsilini talep etmiş, ıslah ile 14.524,00 TL munzam zarar, 2.360,00 TL dava ve ıslah tarihi arasındaki yasal faiz olmak üzere toplam 16.884,00 TL'nin ıslah tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili, bozmadan sonra asıl alacaklarının 15.713,00 TL olduğunu, ıslah dilekçesindeki 2.360,00 TL yasal faizin de bu tutarın içerisinde olduğunu beyan etmiştirDavalı vekili, müvekkilinin temerrütte kusurunun olmadığı gibi davacının da somut zararını ispat etmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyulduktan sonra yapılan yargılama ve alınan ek bilirkişi raporuna göre sepet formülü uyarınca yapılan hesaplama sonucu davacının munzam zararının 22.672.67 TL olduğu, bu tutardan davacının alacağını tahsil ederken aldığı temerrüt faiz tutarı olan 8.147.77 TL'nin düşülmesinden sonra kalan alacak tutarının 14.524.90 TL olduğu gerekçesiyle munzam zarar karşılığında 14.524.00 TL asıl alacağın ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve dava tarihinden ıslah tarihine kadar işlemiş faiz karşılığında taleple bağlı kalınarak 1.189.00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2- Dava, mülga Borçlar Kanunu'nun 105. maddesine dayalı munzam zarar istemine ilişkindir. Davacı vekili son celsede 15.713,00 TL munzam zararın tahsilini talep etmiş, bunun içerisinde 2360,00 TL faizin bulunduğunu kabul etmiştir. Bu durumda davacının asıl alacak miktarı 13.353,00 TL olup, mahkemece talep aşılarak 14.524,00 TL asıl munzam zarar alacağına karar verilmesi doğru olmamış, mahkemece talep edilen 13.353,00 TL munzam zarar alacağına ve usuli kazanılmış hak da dikkate alınarak bu miktar alacağın dava tarihi ile ıslah tarihi arasındaki faizine hükmedilmesi gerektiğinden kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan sebeplerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan sebeplerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 16/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.