MAHKEMESİ : ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 26/12/2013NUMARASI : 2011/427-2013/454Taraflar arasında görülen davada Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 26/12/2013 tarih ve 2011/427-2013/454 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar F.. E.. ve İ.. B.. vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, asıl ve birleşen davalarda, müvekkili ile davalılardan Fuat ve İhsan'ın diğer davalı şirketin ortakları olduğunu, anılan davalıların şirketin tek mal varlığı olan soğuk hava deposu ve tesislerini muvazaalı bir şekilde ve çok düşük bir bedelle diğer davalı Muslu'ya kiraya verdiklerini, kira sözleşmesinin tarihinin 10.07.2007 olarak yazılsa da gerçekte 08.08.2007 tarihinde imzalandığını, bunun nedeninin de davalılara 19.07.2007 tarihinde tebliğ edilen ve şirketin feshi istemiyle açılan davada verilen "şirketi borçlandırıcı işlemlerin tüm ortakların imzasıyla yapılmasına" dair tedbir kararı olduğunu, gerçekte kira sözleşmesinin imzasından sonra da tesislerin davalılar Fuat ve İhsan tarafından işletildiğini ileri sürerek, asıl davada kira sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti ile davalı Muslu'nun işletmeden tahliyesini, birleşen davada ise davalıların bu fiilleri nedeniyle müvekkilinin doğrudan, dava dışı şirketlerinin ise dolaylı zarara uğradıklarını bildirerek, 24.04.2009 tarihli ıslah dilekçesiyle birlikte (465.000) TL'nın davalılar Fuat ve İhsan'dan tahsili ile müvekkiline, (700.000) TL'nın dava dışı şirkete verilmesini, bozma ilamından sonra açılan birleşen davada ise, davalıların şirketi uğrattıkları zarar miktarından, diğer birleşen davada ıslahla artırılan kısımdan sonra kalan 696.995,20 TL'nin faiziyle birlikte davalılardan tahsili ile şirkete verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar Vekilleri, asıl ve birleşen davaların reddini savunmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, iddia, savunma, toplanılan deliller, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, asıl davanın kira sözleşmesinin muvazaa nedeniyle geçersiz olduğunun tespiti ve kiracı davalı Muslu'nun mecurdan tahliyesine ilişkin olup, kira sözleşmesinin, gerçekte kendi kamyonuyla taşımacılık yapan davalı Muslu’nun da iradesi ve katılımı ile tedbir kararında öngörülen işlemlerin aşılmasını temin etmek amacıyla ve muvazaalı olarak düzenlendiğinden geçersiz olduğu gerekçesiyle, asıl davanın kabulü ile kira sözleşmesinin muvazaa nedeniyle geçersiz olduğunun tespitine, davalının mecurdan tahliyesine, birleşen 2008/1 Esas sayılı dosya yönünden; davacının ortağı olduğu şirketin davalıların haksız ve hukuka uygun olmayan muvazaalı işlemleri nedeniyle yıllık 698.497,60 TL, iki yılı için ise 1.396.995,20 TL zarar ettiğinin ve davacı tarafın ıslahla bu davada 700.000,00 TL talep ettiğinin anlaşıldığı, davacının şirket açısından talebinin kabulü gerektiği, kendisi için talebinin ise, zararın ancak şirkete ait olacağından yerinde görülmediği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, 10.000,00 TL'nin dava tarihinden, 690.000,00 TL'nin 24.04.2009 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacı şirkete verilmesine, birleşen 2012/93 Esas sayılı dosya yönünden ise; davacının şirket adına tazminat talebiyle ilgili olarak açtığı ek dava olup, davacının bu davada ıslah nedeniyle talep ettiği 700.000,00 TL'nin üzerinde kalan 696.995,20 TL'ni dava ettiği, şirketin iki yıl için toplam zararı olan 1.396.995,20 TL'nin, 700.000,00 TL'lik kısmının kabulüne karar verilmiş olduğundan ek dava niteliğindeki bu davanın da kabul edildiği gerekçesiyle, 696.995,20 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.Kararı, davalılar F.. E.. ve İ.. B.. vekili temyiz etmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, mümeyyiz davalılar vekilinin aşağıdaki (2) ve (3) no'lu bentler dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2- Asıl dava dosyası ile birleşen 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2012/93 Esas sayılı dosyasında dava; davalıların, davacı ile birlikte ortağı oldukları şirketin, yetkili temsilcisi sıfatıyla yasaların ve ana sözleşmenin kendilerine yükledikleri görev ve sorumluluklara aykırı olarak yaptıkları 10.7.2007 tarihli sözde kira sözleşmesinin muvazaalı olması nedeniyle şirkete verdikleri zararın şirkete verilmek üzere davalılardan tazmini istemine ilişkin sorumluluk davasıdır. Nitekim, mahkemece de gerekçede dava bu şekilde nitelendirilmiş olmakla, hüküm fıkrasında hükmedilecek tazminatın şirkete verilmesine karar verilmesi yerine hükmedilen tazminatın davacıya verilmesi biçiminde hüküm kurulması doğru olmamış; davalılar vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazının kabulüyle yerel mahkeme kararının birleşen bu dosya bakımından bozulmasına karar vermek gerekmiştir.3- Ayrıca, birleşen davaların, tarafların ortak oldukları şirkete ait işletmenin davalılar tarafından muvazaalı olarak kiraya verilmeyip işletilmesi halinde şirketin elde edeceği kazancın 2 yıllık kira sözleşmesi süresince elde edilemediği ve bu itibarla şirketin zarara uğratıldığı iddiasına dayalı olarak açıldığı ve davacı tarafça da dava dilekçelerinde iddia edilen zarar miktarının tayininde 2 yıllık kira bedelinin düşüldüğü hususu göz önüne alındığında mahkemece de muvazalı kira sözleşmesi nedeniyle şirkete kira bedelinin ödenip ödenmediği hususunun tespiti ile kira bedeli ödenmiş ise zarar miktarından bu bedelin düşülmesi suretiyle hesaplama yapılması gerekirken anılan husus nazara alınmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, mümeyyiz davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle, mümeyyiz davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın mümeyyiz davalılar yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 17.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.