Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19995 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 9220 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İSTANBUL 4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 06/02/2014NUMARASI : 2013/104-2014/18Taraflar arasında görülen davada İstanbul 4.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 06/02/2014 tarih ve 2013/104-2014/18 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi asıl davada davacı ve birleşen davada davacı vekili ile davalılar vekili tarafından ayrı ayrı istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava konusu meblağ 19.292 TL'nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Kanun'un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK'nın 3156 sayılı Kanun'la değişik 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Asıl davada davacı vekili, müvekkilinin dava dışı G.. T..'in eski eşi olup, eski eşinin 1981 yılından bu yana sahibi olduğu ve tanınmış hale getirdiği “GÜNAY” markasını yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri kapsamında “Günay Restaurant” adı altında restoran işletmeciliği yapmak suretiyle uzun süre kullandığını ve 1991 yılında 130301 no ile, daha sonra da 2008/18553 no ile 43. sınıfta aynı markayı yenilemek suretiyle tescil ettirdiğini, müvekkilinin eski eşinin davalı şirketle 12.5.2008 tarihli “Günay İsminin Kullanım Hakkının Devri Mukavelesi” akdettiğini ve işbu sözleşme uyarınca davalı şirketin müvekkilinin eski eşinin maliki olduğu “GÜNAY” markasını 30.12.2010 tarihine kadar kullandığını ve sözleşmede 31.12.2010 tarihinden sonra marka kullanımı hususunda G.. T..'in izninin alınması gerektiğinin kararlaştırıldığını, müvekkilinin eski eşinin “Günay Restaurant” markasını müvekkiline ödemekle yükümlü olduğu nafaka borcuna karşılık olmak üzere 26.08.2010 tarihli marka devir sözleşmesi ile 01.01.2011 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere devrettiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin sona ermesine ve taraflarına çekilen ihtarnamelere rağmen davalıların “GÜNAY” markası ile “Kadeh” şeklindeki logoyu aynen kullanmaya devam ettiğini ayrıca, 2010/21391 no'lu “GÜNAY” markasını da tescil ettirdiklerini, müvekkili markası ile davalı adına tescilli markanın iltibasa yol açacak derecede benzer olup, davalının tescilinin de kötüniyetli olduğunu ileri sürerek, müvekkilinin hak sahibi olduğu markaya tecavüz niteliğindeki davalıların kullanımının tedbir niteliğinde durdurulmasına, davalı adına tescilli 2010/21391 no'lu markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Asıl davada davalılar vekili, husumet itirazında bulunmuş, G.. T.. ile müvekkili arasında 09.05.2008 tarihinde akdedilen işletme devri sözleşmesi ile G.. T..'e ait 91/130301 no'lu markanın da devredildiğini, bunun yanında G.. T..'in 12.05.2008 tarihli kullanım sözleşmesi ile kendi adına kayıtlı Günay markalarının kullanımı için müvekkiline 30.12.2010 tarihine kadar hak tanıdığını, dava konusu markaların aynı sınıfta yer almadığını, davacının kötüniyetli olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Birleşen davada davacı vekili, müvekkilinin 1981 yılından beri sahibi olduğu ve tanınırlık düzeyine ulaştırdığı “GÜNAY”markasını, yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri kapsamında “Günay Restaurant” adı altında restoran işletmeciliği yapmak suretiyle uzun yıllardır kullandığını, müvekkili tarafından yaratılan ve 1991 yılında tescil edilen “GÜNAY” markasının eğlence ve restoran sektöründe tanınır hale geldiğini ancak, yenileme süresini kaçırılması nedeniyle başka bir şirketin “Günay Restaurant” ifadesini yiyecek ve içecek sağlanması hizmetlerinde tescillemesinin ardından müvekkilinin aynı markayı yine 43. sınıfta yer alan geçici konaklama hizmetleri için 2008/18553 no ile tescil ettirdiğini, müvekkilinin davalıya ait şirketle 12.05.008 tarihinde “Günay İsminin Kullanım Hakkının Devri” sözleşmesi akdetmiş olup, bu sözleşme ile davalının müvekkilinin “GÜNAY” markasını 30.12.2010 tarihine kadar kullandığını, müvekkilinin davalıya bu tarihten sonra markayı kullanmasına muvafakati olmadığını ihtar etmesine rağmen davalının şirketi aracılığıyla “GÜNAY” markası ile kadeh şeklindeki logosunu kullanmaya devam ettiğini, davalının aynı zamanda “GÜNAY” ana unsurlu marka ile kadeh logosuna açık iltibas yaratacak markaları kötüniyetli olarak tescil ettirme girişiminde bulunduğunu ve dava konusu başvurularının tescille sonuçlandığını, davalının “GÜNAY” unsurlu markalar ile kadeh logosunu kötüniyetle birleştirerek de müvekkilinin yaratmış olduğu şöhretten haksız şekilde yararlandığını, davalının markalarının 556 sayılı KHK'nın 7/b ve 8/b maddelerine aykırı ve kötüniyetli tescil edilmeleri nedeniyle hükümsüz kılınması gerektiğini ayrıca, davalının müvekkilinin marka hakkına tecavüzde de bulunduğunu ileri sürerek, davalı adına tescilli 2008/38207, 2009/68569, 2010/ 21391 no'lu markaların hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, davalının işbu markalarını ayrı ayrı kullanımı ihlal teşkil ettiği gibi, birlikte kullanma suretiyle tam bir iltibas yarattığından müvekkilinin markasına ve müvekkilinin vermiş olduğu inhisari lisans haklarına vaki tecavüzünün tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Birleşen davada davalı vekili, davacı tarafından açılan marka hakkına tecavüzün tespiti talepli davanın bekletici mesele yapılmasını talep ederek ve asıl davadaki savunmalarına benzer nitelikte savunmada bulunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, yiyecek ve içecek sağlanması hizmetlerinin Dairemizin uygulamasına göre geçici konaklama hizmetleri ile benzer sınıflardan olduğu, öte yandan bu sektörde “GÜNAY” sözcüğü ve “Kadeh” logosu biçimindeki şekil markası üzerinde gerçek hak sahibinin, birleşen davanın davacısı olduğu, davacı Günay ile davalı şirket arasında 9.5.2008 tarihinde 2 ayrı sözleşme akdedildiği, bunlardan “G.. T.. Turistik İşletme Tesisi Belge Devir Mukavelesi” başlıklı sözleşme ile davacı Günay'ın turistik tesisi, işletme ve bu isme bağlı tüm fer'i haklar ile birlikte davalı şirkete devrettiği, bu devir sözleşmesinde marka haklarının saklı tutulmadığı ve bu konuda ayrı bir düzenleme yapılmadığı, bu durumda bir işletmenin aktif ve pasifleri ile birlikte devri nedeniyle sözleşmede aksi kararlaştırılmadığı için devrin markaların devrini de kapsadığının düşünülebileceği ancak, taraflar arasında yapılan aynı tarihli ve “Günay İsminin Kullanım Hakkının Devri Mukavelesi” başlıklı diğer sözleşme dolayısıyla 556 sayılı KHK'nın 16/2 maddesinin uygulanmasının söz konusu olmadığı, her ne kadar asıl davada davalı taraf davacının dava açma yetkisinin bulunmadığını iddia etmiş ise de, davacı ile birleşen davanın davacısı arasındaki 26.08.2010 tarihli “ Marka Devir Sözleşmesi” başlıklı olmakla birlikte lisans sözleşmesi niteliğindeki sözleşmede 2008/18553 sayılı marka tescilinden doğan tüm hakların 01.01.2011 tarihinden itibaren 5 yıl süre ile ve bu hakları devralan davacının da başkalarına alt lisans verme yetkisine sahip olacağı şekilde davacıya devredildiği, böylece marka devir sözleşmesi olmasa bile bu sözleşmenin davacıya markayı münhasıran kullanma yetkisi verdiği, dolayısıyla davacının marka sahibinin açabileceği davaları açma yetkisinin bulunduğu, davacının münhasır lisans aldığı 2008/18553 no'lu ve “GÜNAY RESTAURANT+ Kadeh şekli” markasının 43. sınıftaki geçici konaklama hizmetlerini kapsadığı, hükümsüzlüğü talep edilen markanın yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri ile hayvan bakım hizmetlerini içermediği, Yüksek Mahkeme kararına göre geçici konaklama hizmetleri ile yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri başta otelcilik sektörü olmak üzere otel, geçici konaklama, yiyecek içecek sağlanması hizmetleri iç içe girmiş olup, bu hizmetlerin benzer marka sınıfları olarak kabul edildiği, davacının münhasır lisans sahibi olduğu markanın tescil başvuru tarihinin dava konusu markanın tescil başvuru tarihinden daha önce olduğu, her iki markanın asli ve ayırt edici unsurunun “GÜNAY” ibaresi olması ve markalar arasında sınıfsal benzerlik de bulunması nedeniyle markaların karıştırma ihtimalinin olduğu, öte yandan “GÜNAY” markası ve Kadeh logosu biçimindeki şekil markasının gerçek hak sahipliğinin, yiyecek ve içecek sağlanması hizmetlerini de kapsayacak şekilde birleşen davadaki davacıya ait olduğunu, davalının 2010/21391, 2009/68559 ve 2008/38207 no'lu marka tescillerinin kötüniyetli olduğu gerekçesiyle, asıl davanın kısmen kabulü ile asıl davada davalı Bayram adına tescilli 2010/21391 no' lu “GÜNAY” markasının hükümsüzlüğüne ve sicilinden terkinine, birleşen davanın da kısmen kabulü ile davalı adına tescilli 2008/38207, 2009/68569 ve 2010/21391 no'lu markaların ayrı ayrı hükümsüzlüklerine ve sicilinden terkinine, asıl ve birleşen dava yönünden hükümsüz kılınıncaya kadarki tescile dayalı kullanım önlenemeyeceğinden ve bu tarihe kadarki tescile dayalı kullanım tecavüz teşkil etmeyeceğinden tecavüzün tespiti talebinin reddine karar verilmiştir. Kararı, asıl davada davacı vekili ve birleşen davada davacı vekili ile davalılar vekili ayrı ayrı temyiz etmiştir. 1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve uyuşmazlığın hakimin hukuki bilgisiyle çözümünün mümkün bulunmasına göre, davacı vekili, birleşen davada davacı vekili ile davalılar vekilinin davalı B.. Y.. yönünden tüm, davalı Y.. Turizm İşletmecilik ve Gıda Ticaret Ltd. Şti. yönünden aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2- Asıl davada davacı taraf, davalı B.. Y.. adına tescilli 2010/21391 no'lu markanın hükümsüzlüğünü talep etmiştir. Hükümsüzlük davası sicilde malik olan kişi aleyhine açılır. Her ne kadar dava dilekçesinde davalı Y.. Turizm İşletmecilik ve Gıda Ticaret Ltd. Şti. yönünden markaya tecavüz niteliğindeki kullanımının ihtiyati tedbir yoluyla durdurulması talep edilmiş ise de, dilekçede ki netice-i talep bölümündeki istem marka hükümsüzlüğüne yönelik olup, adı geçen şirket aleyhine marka kullanımına yönelik olarak açılmış bir davanın varlığından söz edilemeyeceğinden asıl davada davalı şirket aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar vermek gerekirken bu hususta olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi doğru görülmemiş, davalılar vekilinin davalı .. Turizm İşletmecilik ve Gıda Ticaret Ltd. Şti. yönünden temyiz itirazlarının kabulü ile kararın mümeyyiz davalı şirket yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekili, birleşen davada davacı vekili ile davalılar vekilinin davalı B.. Y.. yönünden tüm, davalı Y.. Turizm İşletmecilik ve Gıda Ticaret Ltd. Şti. yönünden sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada davalılar vekilinin davalı Y..Turizm İşletmecilik ve Gıda Ticaret Ltd. Şti. yönünden temyiz itirazlarının kabulü ile kararın Y.. Turizm İşletmecilik ve Gıda Ticaret Ltd. Şti. yararına BOZULMASINA, alınmadığı anlaşılan 25,20 TL temyiz ilam harcının asıl ve birleşen davada davalı B.. Y..'dan alınmasına, aşağıda yazılı bakiye 25,20 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl ve birleşen davada davacı G.. T..'den alınmasına, asıl davada davacıdan temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden asıl davada davalıya iadesine, 17.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.