MAHKEMESİ : İSTANBUL 43. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 11/06/2012NUMARASI : 2011/65-2012/135Taraflar arasında görülen davada İstanbul 43. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 11.06.2012 tarih ve 2011/65-2012/135 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 04.02.2014 günü hazır bulunan davacı vekili Av. G. G. ile davalı vekili Av. N.. Ö.. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, davadışı A. A.Ş'nin müvekkili nezdinde üçüncü şahısların zararlarını karşılayan Tehlikeli Maddeler Zorunlu Sorumluluk Sigorta Poliçesi ve Ürün Sorumluluk Poliçeleri ile sigortalı olduğunu, davalının ise davadışı A. A.Ş. ile aralarında mevcut sözleşmeye müsteniden kullanıcıların dökme LPG sipariş ve ihtiyaçlarını Aygaz dolum tesislerinden kullanıcı deposuna tankeri ile taşımak, tahliye ve teslim etmek yükümlülüğünün bulunduğunu, davalıya ait tankerin 25.02.2000 tarihinde P. Ltd. Şti'nin LPG siparişini karşılamak üzere Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi'ndeki işyerinde tankerden LPG deposuna gaz nakli sırasında meydana gelen patlama sonucu maddi ve bedensel zararların oluştuğunu, kazada yaralanan P. Ltd. Şti. işçisinin 27.02.2000 tarihinde öldüğünü, ölenin mirasçıları tarafından İstanbul 6. İş Mahkemesi'nde açılan tazminat davasında verilen kararın temyiz aşamasından da geçerek kesinleştiğini, kesinleşen karar uyarınca yapılan takipte % 50 kusur oranına tekabül eden 480.419,77 TL'nin sigortalı Aygaz A.Ş. tarafından tamamen ödendiğini, müvekkili sigorta şirketinin sigortalının talebi üzerine poliçeler uyarınca toplam 480.419,77 TL ödemede bulunduğunu, poliçeler uyarınca yapılan ödemeler nedeniyle müvekkilinin sigortalı Aygaz A.Ş'nin zarara sebep olanlara karşı haiz olduğu talep ve dava haklarına halef olduğunu, davalının meydana gelen olayda tam kusurlu bulunup, gerek kanun gerekse sigortalı olan Aygaz A.Ş. ile aralarındaki 21.09.1998 tarihli sözleşme gereğince mevcut zarardan sorumlu olduğunu, ancak davalı aleyhine başlatılan icra takibine davalının itirazda bulunduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, dava konusu tazminat ile ilgili zarar gören ve zarar sorumluları bakımından kesin hüküm mevcut olup, bu hükme göre müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, müvekkilinin sözleşmeye aykırı bir iş yapmadığını, davacının talebinin zamanaşımına uğradığını ve olayda müvekkilinin hiçbir kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre davadışı sigortalı şirket ile davalı arasında sözleşmesel ilişki bulunduğu, işbu davanın da sigorta şirketi tarafından davadışı sigortalısına yapılan ödeme nedeniyle davadışı sigortalının halefi sıfatıyla açıldığı, BK'nın 125. maddesi gereğince davalının zamanaşımı def'inin reddinin gerektiği, yine İstanbul 6. İş Mahkemesi'nin 2000/350 Esas sayılı dosyasında davalı şirket taraf olmadığından ve konuları da farklı olduğundan davalının kesin hükme ilişkin itirazının da yerinde olmadığı, olayda davanın tarafları arasında yapılan kusur dağılımına göre davadışı sigortalı Aygaz A.Ş'nin %40, davalı şirketin ise %60 oranında kusurlu olduğu, bu durumda davacı tarafından davadışı sigortalısına ödenen toplam 480.419,77 TL tazminatın davalının kusur oranı olan %60'ına tekabül eden 288.251,86 TL'si yönünden davanın kabulü ile davalı borçlunun itirazının kısmen iptalinin gerektiği sonucuna varılarak, davanın kısmen kabulü ile davalı borçlunun itirazının kısmen iptali ile 288.251,86 TL üzerinden takip tarihinden itibaren davacı talebini aşmamak üzere avans faizi işletilerek takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2-Dava, davacı sigorta şirketi tarafından sorumluluk poliçeleri uyarınca yapılan ödemelerin davalıdan rücuan tahsili istemine ilişkindir. Davadışı Aygaz A.Ş, davacı nezdinde üçüncü şahısların zararlarını karşılayan Tehlikeli Maddeler Zorunlu Sorumluluk ile Ürün Sorumluluk Sigorta Poliçeleri ile sigortalı olup, davalının ise sigortalı Aygaz A.Ş. ile aralarında mevcut sözleşmeye müsteniden kullanıcıların dökme LPG sipariş ve ihtiyaçlarını karşıladığı, bu kapsamda davalıya ait tankerin 25.02.2000 tarihinde davadışı P. Ltd. Şti'nin LPG siparişini karşılamak üzere tankerden LPG deposuna gaz nakli sırasında meydana gelen patlamada maddi ve bedensel zararların oluştuğu, bu kazada ölen P. Ltd. Şti. işçisinin mirasçıları tarafından iş mahkemesinde Aygaz A.Ş. ve P. Ltd. Şti'ne karşı açılan davada Aygaz A.Ş'nin % 50 oranında kusurlu bulunduğu ve bu kusur oranına isabet eden tazminatın davacı tarafından ödendiği dosya kapsamından anlaşılmakla davada çözümü gereken yön, davacı sigorta şirketinin sigortalısının sorumluluğu kapsamında yaptığı ödemeyi davalıya rücu etme hakkının bulunup bulunmadığı ve bunun kapsamının tayini hususlarındadır.Davalı şirket, davacının sigortalısı olan davadışı Aygaz A.Ş. ile aralarında imzalanmış bulunan 21.09.1998 tarihli sözleşme gereği Aygaz Şirketi'nin taşeronu olarak LPG taşıma işini yaptığını, yapılan poliçeler ile kendi sorumluluğunun da sigorta altına alındığını belirterek, davacının kendisine karşı rücu hakkı olmadığını savunmuştur. Davacının tazminat ödemelerinin kaynağını teşkil eden poliçeler, Tehlikeli Maddeler Zorunlu Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile Üçüncü Şahıslara Karşı Mali Mesuliyet ve Ürün Sorumluluk Sigorta Poliçesidir. Bu poliçelerde yazılı sigortalı/sigorta ettiren Aygaz A.Ş. olup, Tehlikeli Maddeler Zorunlu Sorumluluk Sigorta Poliçesinde, sigorta şirketinin bu poliçede yazılı sigorta konusunu teşkil eden yanıcı ve/veya parlayıcı ve/veya yakıcı maddeleri üreten, depolayan, nakleden veya satanların bu mesleki faaliyetleri nedeniyle bu maddelerin doğrudan doğruya neden olduğu olaylar sonucu kusurları olsun olmasın üçüncü kişilere verecekleri bedeni ve maddi zararlara karşı sorumluluklarını sigorta limitlerine kadar poliçenin ayrılmaz cüzünü teşkil eden Genel ve Özel Şartlar dairesinde temin edeceği belirtilmiştir. Üçüncü Şahıslara Karşı Mali Mesuliyet ve Ürün Sorumluluk Sigorta Poliçesi'nde ise sigortalı tarafından üretilen, satılan, temin edilen, monte edilen, tesis edilen, tamir edilen, değiştirilen veya muameleye tabi tutulan herhangi bir mal veya emtianın sebep olduğu bedeni ve maddi zararların temin edildiği belirtilmiştir. Davalı, kendisinin Aygaz A.Ş'nin tam bağımlı taşeronu olduğunu, Aygaz'ın sorumluluğu altında iş gördüğünü, poliçeler ile verilen teminatın kendisini de kapsadığını savunmuş olmasına göre davalının öncelikle bu savunması üzerinde durularak, dayanak poliçelerde yazılı ve bir kısmı yukarıda açıklanan poliçe hükümleri ile genel şartlar da değerlendirilerek, davacının düzenlediği sorumluluk poliçelerinin davalıyı da kapsamına alıp almadığı, üçüncü kişilerin gördüğü zarardan dolayı sigortalının üzerine düşen sorumluluk uyarınca davacının yaptığı ödemeyi sigortalıya iş görme akdi ile bağlı olarak çalışan davalıya rücu hakkının olup olmadığının tespiti gerekmektedir. Bu nedenle mahkemece, aralarında sigorta hukuku alanında uzman bilirkişinin de bulunduğu bir bilirkişi kurulundan bu konuda rapor alınarak sonucuna göre davalının bu yöndeki savunmasının karşılanması gerekirken, bu yönde bir inceleme yapılmaması doğru görülmemiş, kararın öncelikle bu yönden davalı yararına bozulması gerekmiştir.3-Öte yandan, davacı sigorta şirketi zarar gören üçüncü kişilere karşı yaptığı ödeme sonucu kazandığı halefiyete dayalı olarak zararın meydana gelmesinden sorumlu olanlara karşı alacak isteminde bulunma hakkını elde etmiş olmasına göre davalıya rücu hakkının tespiti halinde ancak davalının zararın oluşumundaki kusur oranına isabet eden tazminatı talep edebilir. Zira, işbu dava zarar sorumlularının kendi aralarında görülen içe rücu davası niteliğindedir. Nitekim, 818 sayılı mülga Borçlar Kanunu'nun 50. maddesinde, birden ziyade kimseler birlikte bir zarar ika ettikleri takdirde müşevvik ile asıl fail ve fer'an methali olanlar tefrik edilmeksizin müteselsilen mesul olacakları ancak hakimin bunların birbiri aleyhinde rücu hakları olup olmadığını takdir ve icabında bu rücunun şumulünün derecesini tayin edeceği düzenlenmiştir. Bu durumda somut olayda tarafların kusur oranlarına ilişkin olarak alınan raporlar arasında çelişki bulunup, bu çelişki yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırılarak giderilmediği gibi zarar sorumlularından olan dava dışı P. Ltd.Şti.'nin olaydaki kusur oranının da dikkate alınması gerekirken anılan zarar sorumlusunun kusuru dikkate alınmadan sadece davacının sigortalısı Aygaz A.Ş. ve davalıya kusur dağıtımı yapılmak suretiyle belirlenen kusur oranları esas alınarak karar verilmesi de doğru görülmemiş, kararın bu nedenle de taraflar yararına bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın bu bentte açıklanan nedenlerle davalı yararına; (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın bu bentte açıklanan nedenlerle de taraflar yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin herbir yandan alınarak yek diğerine verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz eden taraflara iadesine, 06.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.