Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19917 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 13943 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 10/12/2013NUMARASI : 2012/167-2013/313Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 10/12/2013 tarih ve 2012/167-2013/313 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, davalının davacı tarafın ticaret unvanı ve tanınmış markası olan "Bilfen" ibaresini sahibi olduğu "www. bilfen.com.tr" ibareli alan adında kullandığını, anılan internet sitesine girildiğinde başka bir internet sitesine yönlendirme yapıldığını, davalının davacının tanınmış markasından faydalanmak istediğini, davalının eyleminin haksız rekabet ve markaya tecavüz teşkil ettiğini ileri sürerek ticaret unvanına ve markaya tecavüzün tespitine önlenmesine, ref'ine ve dava konu alan adının terkinine, kullanımının durdurulmasına, mümkün olduğu takdirde davacıya devrine, 556 Sayılı KHK'nın 62, 66, 67 ve 6762 Sayılı TTK'nın 58/2 fıkrası gereğince belirlenecek en fazla tazminat miktarı üzerinden ödenmesi gereken maddi tazminat miktarının belirlenmesi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 4000 TL maddi tazminat ile 1000 TL manevi tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davalının tescilli markasını kullandığını savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının "bilfen" ibareli markalarının bulunduğu ve ticaret unvanında kullandığı, davalının ise "bil-fen "ibareli markasının bulunduğu, davalının sahibi olduğu dava konusu internet sitesine ait alan adında tescilli markası yerine davacının tanınmış markasını da içeren "bilfen" ibaresini kullandığı, davalının davacının tanınmış markasından yararlanmak niyetinde olduğu, davalının uzun yıllardır davacı ile aynı sektörde faaliyette bulunduğu, basiretli tacir sıfatıyla hareket etmek zorunluluğunun bulunduğu, tescil edildiği şekil dışında haksız kazanç sağlama amacı ile kullanımının iltibasa yol açtığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalının davacının ticaret unvanı ve tescilli markasına vaki tecavüzünün tespitine ve durdurulmasına, " bilfen.com.tr" alan adının terkinine, kullanımının önlenmesine, taleple bağlı kalınarak 4000 TL maddi ve 1000 TL manevi tazminatın tahsiline, yasal koşulları bulunmayan alan adının davacı tarafa devredilmesine ilişkin istemin ise reddine karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri ayrı ayrı temyiz etmiştir.1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre taraf vekillerinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2- Ancak, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacı tarafın davalının haksız eylemi nedeniyle uğradığı kar kaybı hesabı yapılırken, davacı şirketin 2008-2009-2010-2011-2012 yıllarına ait kurumlar vergisi beyannameleri ve eklerindeki mizanlar nazara alınarak, anılan yıllara ait tüm kar kaybı hesaplanmış olup, mahkemece de davacının anılan yıllara ait tüm kar kaybından davalının sorumlu olduğu gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmişse de 556 Sayılı KHK'nın 66/a maddesine göre, davacı yalnızca davalının haksız eylemi nedeniyle uğradığı kar kaybını talep edebileceğinden, mahkemece davacının isteyebileceği kar kaybının, anılan hususlar nazara alınarak, davalı eyleminin davacı markasına tecavüz oluşturduğu tarihde dikkate alınmak suretiyle hesaplattırılıp oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar vermek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış kararın bu nedenle taraflara yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının kabulü ile kararın taraflar yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 17.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.